İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın yapmış olduğu araştırma münasebetiyle bir açıklama yaptı. Araştırmaya katılan Müslümanların %39’u kökenleri sebebiyle mağdur edildiklerini düşünürken, %17’si dinî inancı sebebiyle ayrımcılığa maruz kaldığını ifade ediyor. “Müslümanların yaşadığı ayrımcılık tecrübelerine dair AB’nin yapmış olduğu araştırma, siyasilere İslam düşmanlığı ile etkin mücadele hususunda açık bir çağrı niteliğindedir.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Araştırma Müslümanların günlük yaşamda ne gibi acı tecrübelerle karşılaştıklarını göstermektedir. İş veya ev ararken, alışverişte, kamusal alanda veya fitness salonlarında Müslümanlar ayrımcılıkla yüzleşmek durumunda kalmaktadırlar. Araştırmaya göre ayrımcılık insanların kendilerini yaşadıkları ülkeye daha az bağlı hissetmelerine sebebiyet vermektedir.

Bu araştırma, giderek artan İslam düşmanlığı ile etkin mücadele için kalıcı adımlar atma hususunda siyasete açık bir mesaj niteliğindedir. Bu bağlamda, daha sert cezalar olması gerektiğine dair bilimsel kanaatlere tamamıyla katılıyoruz. Maalesef saldırganların birçoğu hiçbir cezaya çarptırılmamakta, yaptıkları yanlarına kâr kalmaktadır.

Devlet en başta kendisi iyi örnek olmalı ve resmî kurumlarda kültürlerarası farkındalığın sağlanması için gerekeni yapmalıdır. Bu bağlamda başörtüsü yasaklarının kaldırılması ve Genel Eşit Muamele Yasası kapsamında ayrımcılıkla mücadele kısımlarında iyileştirmelere gidilmesi gerekmektedir. Bu yasanın pratikte yeterli etkinliğe sahip olmadığı açıktır. Bu yüzden birçok ayrımcılık vakasında mağdurlar şikâyette dahi bulunmamaktadır. Ayrıca yasada resmî kurumlardaki ayrımcılığa dair herhangi bir noktaya temas edilmemesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Araştırmada en çok dikkat çeken ve sevindirici nokta ise katılımcıların %76’sının her şeye rağmen AB içerisinde yaşadıkları ülkeye güçlü bir bağlılık hissediyor olmalarıdır. Siyaset bunu iyi değerlendirmelidir. Müslümanları sürekli sadakat testine tabi tutmak ve bir şeyler ile aralarına mesafe koymalarını sürekli olarak onlardan beklemek asla yapıcı bir tutum değildir ve ön yargıları beslemektedir.”