CUMA HUTBESİ
Ramazan Ayını Karşılarken
07 Mart 2024Kıymetli Müslümanlar!
Kur’ân-ı Azîmüşşân’da ismi zikredilen yegâne ay olan mübarek ramazan ayının arefesindeyiz. Üç aylar diye isimlendirilen recep, şaban ve ramazan aylarının ilk ikisini geride bırakırken, ramazan ayına girmenin heyecanını yaşıyoruz. Yüce Allah (c.c.) “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun.”[1] diye emretmektedir. İnsanlığa rehber olarak gönderilen Kur’an-ı Kerîm, Hz. Peygamber (s.a.v.)’e Mekke’deki Hira mağarasında, miladi 610 yılı ramazan ayının 27. gününde vahyedilmeye başlanmıştır. Bizleri yoktan var eden Allah (c.c.) “İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder?” diye buyurmuştur. Mevla, insanı var ettikten sonra onu başıboş bırakmamış, hayatın nasıl anlamlı kılınacağının yolunu da Kur’an ve sünnet ile belirlemiştir.
Değerli Müminler!
Ramazan, kulluğun zirvesinin yaşandığı ve oruç ile anlamını bulan bir aydır. Tutacak olduğumuz oruçlar birer sabır, irade ve merhamet eğitimidir. Bizi iştah ve hevesin, nefsânî arzuların tehlikelerine karşı muhafaza eden korunaklı bir limandır. “Ey iman edenler! Kötülüklerden sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”[2] ayeti, orucun gayesinin her türlü kötülükten ve günahtan uzak durmak olduğuna işaret eder. Resûlullah (s.a.v.) ise şöyle buyurur: “Oruç bir kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu günde kötü söz söylemesin, kavga etmesin. Ona birisi sataşır veya söverse, ‘Ben oruçluyum!’ desin.”[3]
Aziz Cemaat!
Biz müminlerin hasretle beklediği bu aya dair Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Mübarek ramazan ayı size geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır.”[4]
Ramazan ayı, ibadetlerimizin yoğunlaşması gereken bir zaman dilimidir. Oruç tutmak, zekât vermek, mukabele okumak, teravih namazı kılmak ramazan denince akla gelen ilk ibadetlerdendir. Ramazan nezahet ve letafet mevsimidir.
Muhterem Kardeşlerim!
Ramazan vesilesiyle, hayat rehberimiz olan Kur’ân-ı Kerîm’i okumak, okuduğumuzu anlamak ve anladığımızı yaşamak gayretimizi arttırmalıyız. Camilerimizde okunan mukabelelere katılmaya, evlerimize döndüğümüzde ise meal ve tefsirlere müracaata niyet etmeliyiz. Ramazan ayında indirilen Kur’ân-ı Kerîm şüphesiz Allah kelamıdır. Dolayısıyla Kur’an okumak da Cenâb-ı Hak ile sohbet etmek demektir. Günlük hayatlarımızın akışında karşılaştığımız stres ve sıkıntıların üstesinden gelmek için, yaratanımız olan Mevla ile sohbet edelim. Hâlimizin ve nefsimizin muhasebesini yapalım. İçine daldığımız fâni dünya işlerinden özellikle bu ay sıyrılıp, “Bu gidiş nereye?”[5] sorusunu soralım. Kâinatın efendisi olan Allah’tan gelip yine Allah’a gittiğimiz bu hayat yolculuğunda Ona hakkıyla kul olmak için gayret edelim.
Rabbim bizleri ramazan ayını hakkıyla değerlendiren ve hayırlı bir dönüşümü hedefleyen seçkin kullarından eylesin!
Amin!
[1] Bakara suresi, 2:185
[2] Bakara suresi, 2:183
[3] Buhârî, Savm, 9; Müslim, Sıyâm, 29.
[4] Nesâî, Sıyâm, 5
[5] Tekvîr suresi, 81:26