IGMG Hac ve Umre Seyehat Şirketi bünyesinde hali hazırda 25 umre kafilesi başkanı ilk toplantılarını yaptı. Toplantıda umre organizesi Mekke sorumlusu M. İhsan Taşkıran ve Cengiz Dağdeviren ile diğer IGMG Hac ve Umre Organizesi sorumluları organizasyonun bugüne kadarki çalışmaları ve süreci hakkında bilgiler sundu.

Toplantıya misafir olarak katılan İlahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Uludağ yaptığı konuşmada toplantıya katılanlara, selefiliğin teolojik ve tarihi temellerini anlattı. Uludağ konuşmasının henüz başında daha peygamber zamanında fikir farklılıklarının olduğunu vurgularken, bu durumun döneminde son karar merci olan peygamberimizin irtihalinden sonra da devam ettiğine dikkat çekti. Uludağ ayrıca Peygamberimizin (sav) irtihali sonrasında Hz. Ebu Bekir (ra) ve Hz. Ömer (ra) arasında, Kur`an ayetlerinin bir kitapta toplanması konusundaki fikir ayrılığını dile getirirdi. Bu bağlamda Hz. Ebu Bekir (ra) neden peygamberin yapmadığı bir şeyi yapalım diye sorarken, Hz. Ömer’in (ra) ayetlerin bir araya getirilmesinin bir gereklilik olarak görmesini örnek olarak gösterdi.

Kur’an’ın Müslümanların birlik olmasını istediğini ve bunun “Hep birlikte Allah´ın ipine (İslam´a) sımsıkı yapışın“¦” (Âli İmrân Suresi, [3:103]) mealindeki ayetten anlaşıldığını belirten Uludağ, ancak dinin detayları hakkındaki ve dinin esaslarıyla (akide) ilgili fikir ayrılıklarının birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi. Ayrıca ilk alandaki çeşitlilikler rahmet olarak değerlendirilebilirken, dinin esaslarıyla ilgili meselelerde bunun mümkün olamadığını, ancak belki sadece Müslümanların hayatına tesiri olmayan akide detaylarında olabileceğini belirtti.

Prof. Dr. Süleyman Uludağ konuşmasında farklı mezheplerin oluşumları ve bunların farklılıkları üzerinde dururken, ilahiyatçıların üzerinde önemle durduğu bir konu olan ve peygamberin, önceki toplumların (örneğin Yahudiler ve Hristiyanlar) tecrübelerine dayananların tarihi süreçteki bozulmalarına işaret etmesini dile getirdi. Bu açıdan meseleye yaklaşıldığında karşılıklı isnatlarla birlikte küfre varan anlaşmazlıkların meydana geldiğini belirten Uludağ, bununla birlikte farklı zaman ve mekânlarda Hanefiler ve Hanbelîler veya Şafiler ve Hanefiler arasında anlaşmazlıklar olduğunu söyledi.

Selefiler veya vahhabiler ile ilgili olarak ise Uludağ, ilk olarak vahhabi kavramının bu akımın kendi tanımlaması olmadığına dikkat çekti. Kendilerini daha ziyada ilk nesil Müslümanların yolundakiler ve Hanbeli ekolü mensupları olarak gördüklerini belirtti.

Süleyman Uludağ son olarak Suudi Arabistan’daki bugünkü selefiliğin Muhammed Abdulvahhab sonrasındaki tarihi gelişimini anlattı. Uludağ özet olarak ümmet içerisinde öteden beri farklı fikirlerin olduğunu ve bugün bu fikir farklılıklarının düşmanlıklara dönüşmemesi gerektiği veya dışarıdan aşılamaz sınırları olduğu gibi gösterilmemesi gerektiğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Süleyman Uludağ’ın konuşmasının ardından M. İhsan Taşkıran, IGMG Umre Organizasyonun bugüne kadarki çalışmaları ve süreci hakkında bilgiler sundu. Umre kafile başkanları ise kafilelerinin aktiviteleri hakkında bilgiler aktarırken, kısaca değerlendirmelerini sundular. (ya)