CUMA HUTBESİ
Oruç Hâlini Devam Ettirmek – Şevval Orucu
12 Nisan 2024
Muhterem Kardeşlerim!
Büyük bir sevinçle karşıladığımız ramazan ayını uğurladık. Ramazan ayında oruç ibadetiyle irademizi ve nefislerimizi terbiye ettik. Allah’ın yüceliği karşısında ne kadar âciz olduğumuzu bir kez daha anladık. Oruç ibadetimize zarar gelmemesi için hâl ve hareketlerimize dikkat ettik. Yaptığımız nafile ibadetlerle orucumuzu âdeta süsledik. Ancak unutmamalıyız ki, ramazanda edindiğimiz bu kazanımlar, salih mümin olmak için yılın geri kalan kısmında da devam etmelidir. İşte şevval orucu, kazanımlarımızın devam etmesi için bizlere sunulan önemli bir fırsattır. Şevval orucu, Efendimiz (a.s.)’ın önemle üzerinde durduğu ve tavsiye ettiği bir ibadettir. Nitekim oruç, Allah’a olan bağlılığımızı pekiştirir, nefsimizi terbiye eder ve bizleri günahlardan uzak tutar. Bu vesileyle bize ölümün yakınlığını ve ahiret hayatının önemini hatırlatır. Dünya hayatının geçici olduğunu ve asıl olanın ahiret hayatı olduğunu unutmamamız gerektiğini bize öğretir. Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.)’ın naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) “Her kim ramazan orucunu tutar, sonra buna şevval ayında altı gün daha eklerse bütün yıl oruç tutmuş gibi olur.”[1] diye buyurarak şevval orucunun bir yıllık oruca denk olduğunu ifade etmiştir.
Değerli Kardeşlerim!
Her bir ibadetimiz, Allah’a olan yakınlığımızı artırır. Oruç nefsimizi terbiye eder, irademizi güçlendirir. Namaz bizi her gün beş vakit Rabbimiz ile buluşturur. Zekât ve sadaka, malımızı temizler, toplumsal dayanışmayı ve kardeşliği güçlü kılar. Hac, bizi bütün insanlıkla birlikte bir ümmet olarak bir araya getiren, Allah’a teslimiyetimizin en büyük göstergelerinden biridir. Kur’an ise kalplerimizi yumuşatan, bizi dünya ve ahiret mutluluğuna ulaştıracak ilahî bir rehberdir. Dolayısıyla yaptığımız her ibadet hem dünyada hem de ahirette iyilik olarak karşımıza çıkar. Zira ibadetlerimiz, bize dünya ve ahirette iyilik ve mutluluk getiren birer yatırımdır. Bu nedenle, ibadetlerimizi sadece belirli zamanlarda veya özel günlerde değil, hayatımızın her anında sürdürmeliyiz.
Aziz Müslümanlar!
Şüphesiz ki, Allah’a olan ibadetimiz ve Onun emirlerine itaatimiz, hayatımızda merkezî bir önem taşımalıdır. Yüce Rabbimiz, bizlere yaratılışımızın gayesine uygun bir yaşam sürmeyi emreder. Allah’a olan kulluğumuz günün her saati ve hayatımızın her anında devam eder. Hutbenin başında okuduğum âyet-i kerîmede Rabbimiz “Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.”[2] diye buyurarak, ibadetlerimizi yılın belirli vaktinde değil, bilakis son nefesimize kadar yapmamız gerektiğini bildirmiştir. Dolayısıyla yaptığımız her ibadet, sadece ahiretteki kurtuluşumuz için değil, aynı zamanda bu dünyadaki huzurumuz ve mutluluğumuz için de birer vesiledir.
Muhterem Kardeşlerim!
Gelin, tutacağımız altı günlük şevval orucunu, ramazan ayındaki kazanımlarımızın devamı için tutalım. Yaptığımız ibadetlerle, Rabbimizin rızasını kazanmayı ve Onun sonsuz merhametine ulaşmayı hedefleyelim.
Rabbimiz tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri kabul etsin ve bizi daima doğru yolda olanlardan kılsın. Amin.
[1] Müslim, Sıyâm, 204
[2] Hicr suresi, 15:99
