BASIN AÇIKLAMASI
NSU’da 5. yıl – Bir fiyaskonun tarihi
02 Kasım 2016İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş NSU’nun ortaya çıkmasının beşinci yıl dönümü münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Biz NSU’nun aydınlatılmasını beklerken durum her geçen gün daha da vahim bir hâl alıyor. Bu ise hem kurbanların ailelerini kahrediyor hem de hukuk devletine zarar veriyor. Soruşturma makamlarının çalışmalarının daha sıkı bir şekilde denetlenmesi artık kaçınılmazdır.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“NSU Almanya tarihinin en korkunç terör örgütü olmanın yanında ayrıca soruşturma makamlarının da sınıfta kaldığının göstergesidir. Cinayetlerin ortaya çıkmasının üzerinden beş yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ yeni skandallar gün yüzüne çıkmaktadır. Bu sistematik ‘beceriksizlik’ birçok insanın hayatına mal olmuştur. NSU terörünün gerçek boyutu, hatta bu teröre kurban gidenlerin gerçek sayısı bile tam olarak bilinmemektedir. NSU’yu soruşturan makamlara duyulan güven tamamen kaybolmuştur.
Emniyet birimleri delilleri ciddiye almış ve izleri ciddiyetle takip etmiş olsalardı cinayetler önlenebilirdi. Ama maalesef böyle olmadı, hatta cinayete kurban gidenler ve yakınları suçlu muamelesi gördü. NSU denince artık akla gelen üç şey var: Skandal, aksilik ve beceriksizlik.
İlgili birimlerinin görevlerini yapmada gösterdikleri beceriksizliğe karşı devlet kurumsal tedbirler almalı ve bunları kararlılıkla uygulamalıdır. NSU Araştırma Komisyonlarının tavsiyeleri bu bağlamda önemlidir. Bunları tekrardan hatırlayalım: Anayasayı Koruma Dairesi Parlamento’ya bağlı kontrol organları tarafından teftiş edilmelidir. Devlet çalışanlarına ve bilhassa Emniyet görevlilerine karşı bağımsız şikâyet mercileri oluşturulmalıdır. Sağ terörün tanınması için devlet görevlileri kültürlerarası alanlarda bilinçlendirilmelidir.
Son günlerde ortaya çıkan haberlere göre çocuk cinayetlerinin de bu sağcı terör örgütü tarafından gerçekleştirilmiş olması söz konusudur. Davaya müdahil olan avukatların defalarca bilgilendirmesine rağmen gerekli incelemenin yapılmamış olmasının akıl alır bir yanı yoktur. Rastgele ortaya çıkan delillerin, gazetecilerin araştırmalarının ve NSU Araştırma Komisyonlarının bugüne kadar NSU’nun aydınlatılmasına emniyet birimlerinden daha çok katkı sağlamış olması aslında çok şey anlatmaktadır. Bu vesileyle belirtiriz ki, kendi çabalarıyla bu karanlık yapıyı aydınlatmaya katkı sağlamış herkes yürekten bir teşekkürü hak etmektedir.”