Bazılarımız siyahî bir kimseyle Cuma Namazı'nda aynı safta namaz kıldığı için Afrikalı insanı tanıdığını düşünür. Ama az kişinin aklına bu kimsenin Afrika'nın neresinden geldiği sorusu gelir. Çünkü genelde Afrika'nın her yerinde benzer bir toplum yapısının mevcut olduğunu düşünürüz. Aslında Afrika o kadar çeşitliliği içinde barındırıyor ki, bu manada Avrupa'dan daha zengin olduğunu iddia etmek yanlış olmaz. Afrika'ya giderek insanın yerinde şahit olduğu çok sayıda yerel dil ve yerel halk grupları bu zenginliğin bir ifadesi. Daha önce Afrika'yı görmemiş biri bile, buranın farklı bölgelerini az çok görmüş olsa, bu zenginliğin farkına varacaktır. Bu zenginlik en basitinden kıyafetlerde kendisini göstermektedir.

Bayramın ikinci günü Plateau Eyaleti'ne vardığımızda ilk dikkatimizi çeken şey, burada insanların Kano'dan farklı olarak Avrupalı gibi giyinmeleriydi. Eyaletin başşehri Jos'da daha çok Hristiyanlar yaşıyor. Beraberimizdeki arkadaşımız Muhammed Müslümanların azınlık olarak bu bölgede ayrımcılıklara ve haksızlıklara maruz kaldıklarını anlattı. Hatta geçtiğimiz yıl meydana gelen kanlı olaylarda 150 Müslüman'ın hayatını kaybettiğini söyledi. O zaman hayatını kaybedenlerin cesetleri ve yaralılar camiye getirilmiş. Şimdi buraya gelip kardeşlerimizle kurbanları paylaşmak için yüzlerce kilometre geldik. Burada yalnızca Müslümanların evleri ve camiler yakılıp yıkılmamış, aynı zamanda kiliseler de tahrip edilmiş. Avrupa'dan gelen Müslümanlar olarak Hristiyan ve diğer inançlara sahip insanlarla Müslüman kardeşlerimizin diyaloglarını iyileştirmek için bazı adımlar atılabileceği aklımıza geldi ama bunun için zaman lazımdı. On günlük kurban kampanyası süresi bu düşünceyi gerçekleştirmek için çok yetersiz bir süreydi. Biz iyi tecrübelerimizi aktararak Müslüman kardeşlerimize kontak kurmalarını tavsiye ettik. Almanya'da da bundan böyle Nijerya'daki Müslüman ve Hristiyanların ilişkilerini iyileştirmek için fikirler üretmemiz gerekiyor.

Gidiş ve dönüş yolu üzerinde Kaduna Eyaleti'nden geçtik ve çok sayıda köye ziyarette bulunduk. Bu köylere kurban etleri biz gelmeden ulaştırılmıştı. Köylerdeki sorumlular kesim ve dağıtım işlemi için ekibimizi beklemişlerdi. Bu köylerden birisi de Tudun Klada idi. Bu köyde hem Müslümanlar hem de Hıristiyanlar huzur içinde yaşıyorlar. Köyün muhtarı bize “Biz Kurban Bayramı'nı Hristiyan komşularımızla birlikte kutluyoruz” dedi. Tudun Klada köyünden pek de uzak olmayan Goguwa isimli Müslüman köyde ise farklı şeyler dinledik. Çocuklarıyla birlikte 29 kadının Müslümanlığı seçtikleri için komşu Hristiyan köyünden kaçarak bu köyün muhtarının evine sığındıklarını öğrendik. Köylüler bu kadınlara yeni bir ev yapmak için uğraşıyorlardı.

Bayram ziyareti

Bayramın üçüncü günü Vali, ekibimizi Kano Eyaleti'nin Parlamentosu'nda bayram ziyareti için kabul etti. Diğer eyaletlerin diplomatik temsilcileriyle birlikte resmi bayram törenlerini izledik. İlk günkü bayram törenlerinde olduğu gibi bugün de parlamentonun önünde büyük bir insan kitlesi toplanmış ve bayramı kutluyordu. Tüm yerel halk gruplarından insanlar vardı. Kano sokaklarını on binlerce insan doldurmuştu. Avrupalı bir Müslüman olarak, Nijerya'da Kurban Bayramı'nın bambaşka bir mana taşıdığını hemen anlıyor insan. Avrupa'da bayram günlük hayatın bir parçası iken, burada hayatta kalma mücadelesi içerisinde bir istisnayı oluşturuyor bayram kutlaması.

Gün içerisinde yine çok sayıda köy ve şehrin mahallelerini ziyaret ederek kurban kampanyasını sürdürdük. Zaman çok hızlı geçiyordu ve kurbanlıkların ikindiye kadar kesilmiş olması gerekiyordu. Bir yetimhanede bizler için ilahiler eşliğinde çok güzel bir program düzenlemişlerdi. Yetimhanenin tüm çocukları bize çok ilgi göstererek fotoğraf çekilmek istediler. Ekibimizden Mustafa Okumuş ve Adem Yiğit de ilahi söylediler ve çocuklar tarafından öyle alkışlandılar ki Almanya'da kendi cemiyetlerinde bu kadar alkışı bir arada duymaları mümkün olumuydu acaba? Bu arada ekibimizden Okan Üçüncü de gazetecilerin sorularını cevaplamakla meşguldü. Gazete, radyo ve bazı televizyon kanalları kurban kampanyamızı haber yaptılar.

“Kurban kampanyası ile peygamberimizin sünnetini devam ettiriyorsunuz”

Almanya'ya geri dönüş yolculuğu öncesinde Kano Emiri ve Vali tarafından teşkilatımıza teşekkür mahiyetinde bir yemeğe davet edildik. Emirin sarayında bizi Senior Counciler (Meclis Başkanı) Alhaji Abbas Sanusi karşıladı. Sanusi, IGMG'nin her yıl düzenlediği Kurban Kampanyası'nın mutlaka devam ettirilmesi gereken önemli bir İslam geleneği olduğunu vurguladı ve  “Peygamberimiz Kurban Bayramı'nda, biri ümmeti için olmak üzere iki hayvan kurban edermiş. Siz bugün onun sünnetini devam ettiriyorsunuz. Allah hizmetlerinizi kabul etsin” dedi. Sanusi ekibimize tam destek verdiğini söyledi. Kano'da özellikle eğitim alanında projelerin üretilmesi gerekiyor.

Kano'nun seçimle işbaşına gelen Valisi Ibrahim Shekarau, IGMG'nin çalışmalarını ilgiyle dinledikten sonra, düzenlediği kurban kampanyasını İslam dünyasında ümmet bilinciyle yapılan en önemli projelerden biri olarak değerlendirdi. Shekarau ayrılmadan önce “Peygamberimizin mesajını 25 yıldır 70'den fazla ülkeye ulaştıran bu teşkilatı daha yakından tanımak isterim” dedi. (ya)