CUMA HUTBESİ
Miraç Gecesi
16 Şubat 2023Muhterem Müslümanlar!
Türkiye ve Suriye’de meydana gelen büyük deprem felaketinin üzerinden 11 gün geçti. Acımız büyük, yaralarımız taze ve bugün Miraç Gecesi. Öncelikle Allah’ın yardımı, dostlarımızın desteği ve ümmetçe dualarımızla hep beraber yaralarımızı saracağız. İslam’ın Mekke döneminde miraç olayı Hz. Peygamber ve Müslümanlar için nasıl rahmetin habercisi olduysa, bu Miraç Gecesi de inşallah depremzede kardeşlerimizin ve mazlumların yaralarının sarılması ve acılarının hafiflemesine vesile olacaktır.
Değerli Kardeşlerim!
Tüm insanlığa elçi olarak gönderilen yüce peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in bir gece Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya yaptığı yolculuğa isrâ, oradan göğe yükselişine ve Allah katına çıkışına miraç denmektedir. Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin tevhid mücadelesine engel çıkaran Mekkeli müşrikler, İslam davetini engellemek için işkence ve eziyette sınır tanımamışlardır. Müminlere karşı sosyal ve ekonomik boykot uygulamışlardır. Boykot sona erdiğinde, bu sefer de Peygamber Efendimiz (s.a.v.), kendisini himaye eden amcası Ebû Tâlib’i ve en sıkıntılı zamanlarında destekçisi olan sevgili eşi Hz. Hatice annemizi kaybetmiştir. Peygamberimizin himayesiz kaldığını düşünen müşrikler, ona reva gördükleri eza ve cefayı daha da artırmışlardır. Bir çıkış yolu arayan Allah Resulü (s.a.v.) İslam’ı tebliğ etmek için Taif’e gitmiş, ancak orada da hakaretlere maruz kalmış ve hatta taşlanmıştır. Hz. Peygamber’in geçirdiği böylesi zor bir dönemde, Cenâb-ı Hak ona miraç mucizesini lütfetmiş ve bu gecede verdiği bir kısım hediyelerle kendisini müjdelemiştir.
Kıymetli Müminler!
Âlemlerin Rabbi olan Allah, bu hadiseyi Kur’an’da “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”[1] diye haber verir. Bu olay Mekke’de duyulunca, Cenâb-ı Allah’ın kuvvet ve kudretini anlamaktan âciz olan müşriklerin inkârı artmış, müminlerin ise imanları güçlenmiştir. Birçok insanın tereddütle yaklaştığı bu olay Hz. Ebû Bekir’e anlatıldığında o bir an dahi tereddüt etmeden ve tüm Müslümanlara örnek teşkil edecek şu muhteşem cevabı vermiştir: “Eğer bunu Muhammed söylüyorsa şüphesiz doğrudur.” Bu yaşanan hadiseden sonra Hz. Ebu Bekir’e “gerçek olduğuna inandığı şeyi onaylamakta tereddüt göstermeyen kimse” anlamına gelen “sıddîk” lakabı verilmiştir. Peygamber Efendimiz (a.s.) miraçtan ümmetine üç büyük hediyeyle dönmüştür.[2] Bu hediyelerin ilki, Peygamberimizin “gözümün nuru”[3] dediği beş vakit namazdır. Namaz, Allah’la kul arasındaki güçlü iman bağının tezahürüdür. Namaz, yönünü kıbleye dönen, alnını secdeye koyan müminin manevi miracıdır. Miracın diğer kıymetli hediyesi “Âmenerrasûlü” olarak bildiğimiz, Bakara suresinin son iki ayetidir. Bu âyet-i kerîmeler bize iman esaslarını, kulluk bilincini ve sorumluluk ahlakını hatırlatır. Miracın son hediyesi ise Müslümanlardan Allah’a ortak koşmayanların günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete girecekleri müjdesidir. Rabbim cümlemizi bu müjdeye nail olanlardan eylesin.
Aziz Kardeşlerim!
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve beraberinde birçok ili ve Suriye’yi de etkileyen depremde arama kurtarma çalışmaları ve temel ihtiyaçların giderilmesine yönelik gayretler devam etmektedir. İlk günden itibaren teşkilatımız ve Hasene Yardım Derneğimiz ortak kriz masası kurarak yaşanan hazin afeti bizzat olay yerinde takip etmiştir. Bunun neticesinde, sizlerin dayanışması ve katkılarıyla âdeta topyekûn seferberlik başlatılmıştır. Temel gıda, kışlık kıyafetler, hijyen ve ısınma malzemelerini içeren çok sayıda tır ve dağıtım aracının yanı sıra mobil klinik ve mobil fırınımızı deprem bölgesine gönderdik. 330 gönüllümüz, 30 kişilik kurtarma ekibimiz ve 50 sağlık personelimiz deprem bölgesinde gerekli desteği sağlamak amacıyla gece gündüz çalışmaktadır. Aynı zamanda Suriye’de de farklı noktalarda dağıtım yapılmaktadır.
Muhterem Kardeşlerim!
Deprem bölgelerinde her gün maddi-manevi ihtiyaçlar artmaktadır. Bu bağlamda, yardım kalemlerimizden olan Kumanya Kampanyamız devam etmektedir. Başta Türkiye ve Suriye’deki depremzede kardeşlerimiz olmak üzere birçok ülkedeki mazlum ve mağdurun ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğiz. Zor zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde deprem bölgesinde hayatını kaybetmiş kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarını kaybedenlere metanet ve sabırlar dileriz.
[1] İsrâ suresi, 17:1
[2] Müslim, Îmân, 279
[3] Nesâî, Işratü’n-nisâ’, 1