Muhterem Kardeşlerim!

Yüce Allah mekânlar içinde mukaddes mekânları, zamanlar içinde de mukaddes zamanları yaratmıştır. Rahmet, mağfiret, feyiz ve bereket vesilesi olan, kandillerle süslenmiş üç aylar recep, şaban ve ramazan ayları zamanlar içerisinde yaratılan mukaddes zamanlardandır. Manevi huzur iklimi olan bu ulvi hasat mevsimine girmiş bulunmaktayız. Resul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz üç aylara kavuştuğunda, “Allah’ım, recep ve şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle ve bizi ramazana ulaştır.”[1] duasını ederdi.

Allah’ın insanlara sonsuz rahmetinin eseri, huzur ve sükûnun kalpleri daha ziyade kuşattığı, rahmet ve mağfireti daha bol ihsan ettiği zaman dilimleridir üç aylar. Yaratılış gayemizi yeniden gözden geçirme, geçmişin muhasebesini yapma ve geleceğe yönelik plan ve hedeflerimizi, kulluk bilincimizi yeniden pekiştirme ve takva şuuru kazanma aylarıdır. 

Değerli Müminler!

İçerisinde bulunduğumuz recep ayı gerek İslam’dan önce gerekse İslam’dan sonra mukaddes bilinen bir aydır. Dün recep ayının ilk gecesinde Regaip Kandil’ini idrak ettik, 27’nci gecesi de İsrâ ve Miraç Kandili’ni inşallah idrak edeceğiz. Üç ayların ikincisi olan şaban ayı ise 15’inci gecesi Müslümanlarca kutsal sayılan Berat Gecesi’yle süslenmiştir. Hz. Âişe validemiz “Ben Resûlullah’ın ramazandan başka hiçbir ayı tamamen oruçlu geçirdiğini görmedim. Şaban ayı kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunu da görmedim.” demiştir.[2] Üç ayların sonuncusu olan ramazan ayı ve onda bulunan Kadir Gecesi’nin ise dinî hayatımızda ayrı bir yeri vardır. Ramazan ayı faziletlerle dolu bir aydır. Ramazan hayır ayı, düşkünlere yardım ayı, oruç ayı ve tam anlamıyla Kur’an ayıdır.

Mübarek üç aylar Yüce Rabbimize, ailemize, çocuklarımıza, Müslümanlara, bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı; hata, günah, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Bu mübarek gün ve gecelerde dua ve niyazlarımızı artırmalıyız. Ailemizle/çocuklarımızla birlikte Kur’an tilaveti, tefsir, İslam tarihi ve ilmihal okumalarına daha ağırlık vermeli ve cemaatle namaz kılmayı, cami ve cemiyetlerimizi asla ihmal etmemeliyiz.

Aziz Müminler!

Recep ve şaban aylarında ramazan ayı orucuna hazırlık bakımından nafile oruç tutmaya gayret göstermeliyiz. Yetimleri, yoksulları, ihtiyaç sahiplerini ihsan ve ikramlarla sevindirmeliyiz. Hastaları, yaşlıları, kimsesizleri ziyaret etmeli, varsa ihtiyaçlarını gidermeli ve yardımcı olmalıyız. Özellikle çocuklarımıza İslam’ın yüceliğini, mübarek üç ayların feyiz ve bereketini öğretmeli, cami ve cemiyetlerimizi onlarla süslemeliyiz. Bu manevi iklim münasebetiyle, aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilafları, şahsi menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli; her zamankinden daha çok muhtaç olduğumuz ve yüce dinimizin bizden istediği barış, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesi, insani ve ahlaki meziyetlerimizin yeniden yeşermesi için canhıraş gayret göstermeliyiz.

Mübarek üç aylar vesilesiyle Yüce Allah, İslam âlemine yeni uyanmalar ve insanlığa hayırlar ihsan ve ikram eylesin. Hutbemizin başında okuduğumuz ayetin mealiyle bitirelim: “İşte onların mükâfatı Rableri tarafından bağışlanma ve içinden ırmaklar akan cennetlerdir ki orada ebedî kalacaklardır. (Allah yolunda) çalışanların mükâfatı ne güzeldir!”[3]

[1] Taberânî, el-Mu’cemu’l-evsat, IV, 189

[2] Müslim, Siyam 176; İbn Mâce, Siyam 30

[3] Âl-i İmrân suresi, 3:136

Hutbe-Türkçe

Hutbe-Almanca

Hutbe-İngilizce

Hutbe-Fransızca

Hutbe-Arapça

Hutbe-Hollandaca