Göç sayesinde yeni şeyler öğreniliyor tecrübeler ediniliyor, ancak diğer yandan da eski gelenekler yok olup gidiyor. İşte bu kaybolup giden geleneklerden biri de kabir ziyareti. Arefe günlerinde, yani Ramazan veya Kurban bayramlarının bir önceki günlerinde yapılan kabir ziyaretleri.

Bir yandan çoğu şehirde Müslümanların cenazelerini defnedebilecekleri bir mezarlıkları bulunmazken diğer yandan da çoğu Müslüman göçmen için ölüm uzak bir ihtimal gibi duruyor. Bugüne dek hep ölüm haberini aldığımız kimseler memleketimizde bulunan uzak akrabalar veya tanıdıklardı. Sonuçta hep uzak yerlerden geliyordu ölüm haberleri. İnsan için kaçınılmaz bir vaka olan ölümle çok az yüzleşiriz. Zira Almanya, Avusturya, Hollanda veya Fransa gibi ülkelerde ölüm ile yüzleşme imkanı nadir bulunur.

Bu arada Avrupa'ya gelen ilk jenerasyon yaşlandıkça yaşlandı ve artık dede, babadan ziyade bizzat kendi komşularının ve emsallerinin ölüm haberlerini almaya başladı. Kabirleri Almanya'da olmasa da en azından yıkanma ve cenaze namazı gibi görevler buralarda eda ediliyor. Bunun yanında bazı bölgelerde bulunan Müslüman mezarlıklarına da defin imkanı sağlanıyor.

Ne kadar Müslüman mezarlığı olur ve ne kadar Müslüman bu mezarlıklara defnedilirse bu mezarlıkların garib bırakılmaması o derece önem kazanıyor. Buradan yola çıkan Ludwigshafen Alemi İslam Camii dernek üyeleri 2004 yılı Ramazan'ından bu yana her Arefe günü düzenli olarak kabir ziyareti gerçekleştiriyor. Ludwigshafen'da Müslüman mezarlığı 90'lı yılların başından beri bulunuyor. Bununla birlikte talebin fazla olması gelecek senelerde sunulan kapasitenin yetersiz kalacağını gösteriyor.

Arefe günü yapılan kabir ziyareti sırasında bir yandan kabir ehli için dualar edilip, Kuran okunurken diğer yandan da bu ziyaret, kişinin eninde sonunda gideceği yerin bilincine varması açısından etkili olur. İşte Alemi İslam Camii üyeleri kendi akrabaları veya yakınları olmasa da, Müslüman kardeşlerini yalnız bırakmamak amacıyla bu geleneği yaşatmaya çalışıyor. (ya)