Amsterdam Kadınlar Teşkilatı'nın; Hazret-i Peygamber'in “Üç mescid için yola çıkılır; Mescid-i Haram(Kabe), Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa” hadisinden hareketle öncelikle ibadet amacıyla düzenlediği geziye  yoğun ilgi gösterildi. Gezinin belirli sayıda kişi için planlanmasından dolayı yedekte bulunan bir çok kişi bu önemli geziye katılamadı.

Toplu olarak İsrail'den alınan vizeler sonrasında 43 kişilik kafile, Tel Aviv Ben Guron Havaalanı'ndan Kudüs'e otobüs ile hareket ederek, sabah namazını Mescid-i Aksa Camii'nde kıldı. Kudüs'ün manevi havası teneffüs edildi ve Hazret-i Ömer dönemi, Eyyübiler, Memluklular, Osmanlı başta olmak üzere bir çok medeniyetin bıraktığı eserler tecrübeli bir rehber eşliğinde gezildi. 

 

Gezinin Kafile Başkanı Murat Kurt izlenimlerini şu şekilde aktardı: “Müslümanların ilk kıblesi olan, hemen hemen tüm peygamberlerin yaşadığı veya uğrak yeri olan Filistin'in, Kudüs ve diğer şehirleri tarihi zenginliklerinin yanısıra, manevi atmosferi ile de bizleri etkiledi. Üç büyük din için önemli olan bu topraklarda, aynı anda Müslümanların ezan sesi ile birlikte sokakta ayin yapan Hrıstiyanlar ve ağlama duvarında sallanarak ibadet eden Yahudiler görülebiliyordu. Mescid-i Aksa'nın kapılarının dışında İsrail askerleri, kapıların iç kısmında ise Filistinli güvenlik görevlileri kimlik kontrolünde bulunuyordu. Müslüman olmayanlar güvenlik gerekçesi ile Aksa Camii avlusuna alınmıyordu.”

Kubbetü's Sahra'da Peygamber Efendimiz'in Miraç olayında üzerine bastığı Muallak taşı ve camii avlusundaki Osmanlı eserleri ziyaret edildi. Eski Kudüs'ün çarşıları İstanbul'daki kapalı çarşıya benzerliği ile dikkatleri çekti.

Oldukça uyumlu olan grup üyeleri Mescid-i Aksa ve Kubbetü's Sahra dışında olan önemli yerlerden olan Zeytindağı, Çile yolu, Hazret-i İsa'nın yakalandığı ve  göğe yükseldiğine inanılan yerleri, Hazret-i Meryem'in yaşadığı ve vefat ettiği yerleri, Davut (as)'ın kabrini, Musa (as)'ın medresesi ve kabri olan yerler ile, dünyanın en alçak yeri olan (-400metre) Lut (as)'ın kavminin helak olduğu Lut gölünü ziyret etti. Bunlardan başka sadece Cuma günleri açılan Burak mescidi ve Yahudiler için önemli olan ağlama duvarı ziyaret edildi.

Ağlama duvarının altından başlayıp Mescid-i Aksa'ya kadar giden İsrail'in başlattığı arkeolojik kazılar bizzat yerinde görüldü. Yine Kudüs'te Hazret-i Ömer'in ziyaret edip içerisine girmediği, Hazreti İsa'nın göğe yükselmeden önce gömüldüğü ve cesedinin üzerinde yıkandığına inanılan taşın içerisinde bulunduğu Kıyamet Kilisesi ziyaret edildi.

 

İsrail'in doğal miras olarak ilan ettiği El-Halil şehrindeki İbrahim (as), Yakub (as), İshak (as) ve Yusuf (as)'ın içerisinde mezarı bulunan Hazret-i İbrahim Camii gerginlik sebebiyle ziyaret edilemedi. Grup Beytlahim şehrine geçerek Hazret-i İsa'nın doğduğuna inanılan mağarayı içerisinde barındıran “Doğuş Kilisesi” ziyaret edildikten sonra Yafa'ya geçildi. Burada Osmanlı döneminden kalan Mescid-i Kebir Camii'nde namaz kılındı ve Amsterdam'a dönüldü.

Murat Kurt, Filistinli Müslümanların Türklere ilgisinin oldukça üst düzeyde olduğunu belirterek; “Grubumuzu gören her Filistinliler'in II. Abdülhamit'i yad etmesi bir başka ilgi çekici noktaydı…Manevi ve tarihi ziyaretlerin yanısıra, İsrail'in her geçen gün Filistinliler'e ait olan topraklarda yeni yerleşim alanları açması ve ele geçirdiği şehirleri yüksek duvarlarla (şu an toplam 800 kilometreye ulaşmış) çevirmesinden dolayı Filistinli Müslümanların hayatına getirdiği sıkıntılar hafızalarımızda yer etti” dedi.

Kuzey Almanya İslam Toplumu(BIG)'nun Filistinlilerin acılarına ortak olmak amacıyla Kudüs'e  düzenlediği 3 günlük bir geziye 24 kişi katıldı.

Gezide; Mescidi Aksa, Cebelüzzeytun, Selmani Farisi Mescidi, Hişam bin Abdilmelik viraneleri, ölü deniz, Makamı Musa, Hz. Ömer Mescidi, Kudüs'ün merkezinde bulunan çeşme, Babu Halil, Kıyamet Kilisesi, Babu Nebi Davud (Davud a.s. kabri zannedilen yer) ve ağlama duvarı gibi dinî, tarihî ve kültürel mekanlar ziyaret edildi. Hrıstiyan ve Ermeni mahellesine sokak turu düzenlendi.

Gezinin ikinci gününde Hz. Musa (a.s)'nın geçerken namaz kılmak icin uğradığı yer olan Makamı Musa'da öğle namazı kılan kafile, aynı gün Mescid-i Aksa'da akşam ve yatsı namazını eda etti. Mescid-i Aksa'da akşam ezanını  Hamburg Merkez Camii İmamı Münir Çamlı okudu.

BIG kafilesi çatışmanın ortasında kaldı

Ziyaretle ilgili ilgi veren BIG Başkanı Ramazan Uçar, “Mescid-i Aksa'da Cuma namazından sonra bir grup Filistinli genç ile İsrail askerleri arasında çatışma çıktı. İsrail askerleri gaz bombaları, ses bombaları ve plastik mermi kullandılar. Mescid-i Aksa Camii'nin içerisine de iki gaz bombası atıldı. Toplam 40 tane Filistinli genç bu dehşetli çatışmada yaralandı ve sedyelerle taşındılar. Bizim grubumuz içerisinde bulunan bazı arkadaşlarda çatışmanın ortasında kalarak camiyi terk etmek zorunda kaldılar“ dedi.

 

Kuzey Almanya İslam Toplumu Başkanı Ramazan Uçar, 15 gün önce de Mescid-i Aksa'nın 1000 kişilik İsrail askerleri tarafından işgal edildiği ve Mescid-i Aksa'nın 300.000 avro değerindeki ses sistemini tahrip ettiklerini cami imamından öğrendiklerini belirterek “İsrail askerlerine taş atan kişilerin kimlikleri tanımlandığı zaman İsrail askerlerinin bu kişileri hapse attığı ve evlerini de yıktıklarını öğrendik” dedi.

 

Aynı gün Mescid–i Aksa'da akşam namazı eda edilirken yine Münir Çamlı ezan okudu ve Hamburg Merkez Camii İmamı Osman Çelik imamlık yaptı. Osman Çelik Mescid–i Aksa'da yatsı namazından sonra da aşır (Amenerrasulu) okudu.

 

Cemaatin büyük ilgi ve alâkasına şahit olduklarını kaydeden Uçar, kardeşlik duygularının dile geldiği gezide “Hoşgeldiniz Türkler” sloganları ile karşılandıklarını ifade etti.(ik)