4 Aralık Perşembe akşamı Avrupalı Müslümanların kurban bağışlarını iletmek üzere yola koyuldum ve mahallî saatle 20:30 sularında Moritanya'ya ulaştım. Beni beraber çalışacağımız hayır kurumunun başkanı karşıladı ve otele yerleştirdi. “Otel” deyince aklınıza Avrupa'daki oteller gelmesin, burada otel odası “küçük karanlık bir oda” anlamına geliyor. Fakirliğin bu boyutunu tahmin etmiştim zaten, ancak beni daha da şaşırtan sabah olduğunda gördüğüm “başkent” oldu. Başkent Nouakchott'da “güzel” diyebileceğimiz  bir ev bile yok. Yoksulluk öylesine kaplamış ki ülkeyi, her taraf aç ve dilenci insanlarla dolu. Ne yapacağımı bilemiyorum, elimdeki kurbanları bu kadar çok ihtiyaç sahibine nasıl yetireceğimi inanın bilemiyorum.

Elimizde daha fazla para kalsın, daha fazla mazluma yardım edelim düşüncesiyle hemen ucuz bir otel aradık ve de bulduk, hemen taşındık aslında burası bir otel değil, bir daire kiraladık. Sonra pazara gittik, Euro düşüyordu o yüzden hemen kurban paralarını yerel para birimine çevirdik. Moritanya'da kurbanların arife günü daha pahalı olacağını öğrendik, o yüzden derhal hayvan pazarına gittik ve kurbanlıkları aldık. Daha sonra kurbanlıkları taşımak için  üç tane büyük kamyon kiraladık ve kesim yapacak kişileri ayarladık, sonra da kesim yerlerini ve dağıtım yerlerini ayarlayacağız. Burada işimiz çok zor, o kadar çok fakir ve yetim var ki, kurban eti kimlere dağıtılacak karar vermek çok zor. Şimdilik bu kadar, selam ve dua ile kalın bizleri dualarınızda unutmayın.