Muhterem Kardeşlerim!

Rabbimize hamd-u senalar olsun bir bayram sabahına yine bizi kavuşturdu. Bugün Kurban Bayramı sabahındayız ve yeryüzündeki bütün Müslümanlarla aynı bayram havasını teneffüs ediyoruz. Dünya Müslümanları olarak bayram sevincimizi doyasıya yaşayamadığımız da bir gerçek ama doyasıya bayram sevinci yaşayacağımız günleri de nasip etmesini Rabbimizden niyaz ediyoruz.

Kurban Bayramı’nda canımızın kefareti olarak kurban keseriz. Bunu Allah (c.c.) emrettiği için yaparız. Ancak bizim keseceğimiz kurbanlara Rabbimizin ihtiyacı yoktur. Çünkü âyet-i kerîmede Rabbimiz Teâlâ, “Kurban kesilen hayvanların ne etleri ve ne de kanları Allah’a ulaşacaktır. Allah’a ulaşacak olan ancak sizin Onun için yaptığınız riyadan/gösterişten uzak amel ve ibadettir. Size doğru yolu gösterdiğinden, Allah’ı yüceltmeniz için onları böylece sizin buyruğunuza vermiştir. İyilik yapanlara müjde et.”[1] buyurarak buna işaret buyurmuştur.  

Aziz Kardeşlerim!

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kurban kesmiş, sahabe-i kiram kurban kesmiş, o zamandan bu zamana ümmet-i Muhammed kurban keserek Rablerine yakın olmaya çalışmışlardır. Zaten kurban kelimesinin manası yakın olmak, yaklaşmak demektir. Kurban kesen Müslüman hem Rabbine yaklaşacak hem de Rabbini razı edecektir. Efendimiz ﷺ, kurbanını keserken şöyle dua buyurmuş bize de örnek olmuştur:  “Allah’ım! Bu kurbanlar senin nimetindir ve senin rızan içindir. Benim, ailemin ve ümmetimin kurbanlarını kabul eyle!”[2] Biz kurbanımızı hayvan doğramak için değil, Allah’ın verdiği nimeti yine Onun rızası için ve Ona yakın olmak için keseriz. Çünkü biz, kurban keserken Hz. İbrâhim’in sadakati, Hz. İsmâil’in teslimiyeti ve Hz. Hacer validemizin sabrıyla ahlaklanmaya çalışırız. İmkânı olduğu hâlde kurban kesmemenin vebalinin büyük olduğuna inanırız. Zira Efendimiz (s.a.v.), “Hâli vakti müsait olup da kurban kesmeyen bizden değildir.”[3] buyurmuştur.  

Değerli Kardeşlerim!

Kurban Bayramı, sabır ve şükrü kuşanan Müslümanların bayramdır. Kurban Bayramı yetime, yoksula, yalnıza, kimsesize ve çaresize çare olanların bayramıdır.  Bayramlarımız birlik, beraberlik ve kardeşliklerin tazelendiği günlerdir. Kırılmış kalplerin ve yıkılmış gönüllerin bayram bereketiyle tamir edildiği günlerdir. Öyle ise dargınlıklara, küskünlüklere ve çekişmelere bu mübarek günde son verelim. Şu ana kadar kurbanlarının kesilmesi içim vekâlet vermemiş kardeşlerimiz varsa hâlen verebilirler. Çünkü kurban kesim görevlilerimiz, bayramın üç günü boyunca kurbanlarınızı kesmeye devam edeceklerdir.

Bu mübarek bayram sabahında şu anda kurbanlarınızı dünyanın en ücra köşelerindeki mazlum ve mağdurlara ulaştırmaya çalışan kardeşlerimize Cenâb-ı Hak’tan yardım ve kolaylık diliyor, bu bayramın günahlarımızın affedilmesine vesile olmasını niyaz ediyoruz.

[1] Hac suresi, 22:37
[2] İbn Mâce, Edâhî, 1; Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 3-4
[3] İbn Mâce, 9/276, H. No: 3114

Kurban Bayramı Hutbesi-Bayram Sevinci

Kurban Bayramı Hutbesi-Arapça