CUMA HUTBESİ
Komşumuza Karşı Sorumluluğumuz
20 Temmuz 2023Muhterem Kardeşlerim!
İslam’ın en önemli hedeflerinden birisi de insanlığı yüksek ahlaki olgunluğa ulaştırmaktır. Geçmişte, İslam’ın ilke ve değerlerini merkeze alan Müslümanlar, insanlığın hem dünya hem de ahiret mutluluğunu hedefleyen bir hayat nizamı oluşturdular. Dini, dili ve rengi ne olursa olsun, farklı toplumsal kesimlerin bir arada yaşaması için elzem olan komşuluk hakkına da ahlaki değerler arasında büyük önem verdiler. Zaman ve mekân üstü değerlerin kaynağı olan yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de; “Allah’a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve böbürlenip duran kimseyi asla sevmez.”[1] diye buyurulmaktadır.
Değerli Müminler!
Efendimiz (a.s.)’ın: “Sana komşu olanlara güzel davran ki Müslüman olasın.”[2] hadîs-i şerîfi biz Müslümanlar için çok önemli bir ölçüdür. Herkesin gücü nispetinde komşusuna ikram etmesini teşvik eden sevgili Peygamberimiz, bir gün Ebû Zerr’e “Çorba pişirdiğinde suyunu biraz fazla koy, sonra komşularına bak, uygun bir şekilde çorbandan onlara da ikram et.”[3] diye hatırlatmada bulunarak, komşunun her daim gözetilmesi gerektiğine vurgu yapmıştır.
Komşularımıza karşı sadece maddi değil, manevi yönden de sorumluluklarımız vardır. Onları hayra davet etmek, cemaate davet etmek, iyiliği tavsiye edip kötülüklerden yüz çevirmelerini sağlamak da görevlerimiz arasındandır. Komşularımıza karşı sorumluluğumuzla ilgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in şu hadîs-i şerifleri oldukça önemlidir: “Cebrâil bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.”[4]
Resûlullah (s.a.v.)’in bu değerli sözü, komşuluk ilişkilerimizin akrabalık ilişkileri kadar kıymetli olduğunu göstermektedir.
Değerli Kardeşlerim!
Din, dil, ırk ve renk fark etmeksizin tüm komşularımıza karşı İslam’ı temsil görevimiz vardır. Eylem ve söylemlerimizin sadece şahsımızı bağlamadığının ve bizatihi İslam diniyle ilişkilendirildiğinin bilincinde olmamız gerekmektedir. Toplumda ortaya koyacağımız iyi veya kötü her davranışımızın faturasının İslam’a kesileceğinin şuurunda olmalıyız. Özellikle önemli gün ve gecelerde komşularımıza da ikram ederek, o günün önemini anlatmalı, onları hayra davet etmeliyiz. İnsanların bizimle ilgili kanaatlerinin en belirgin olduğu alanın, komşuluk ilişkisi olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Komşularımızın, sadece ve sadece komşu olmaktan kaynaklı hakları vardır ve bu sebeple güzel muameleyi hak etmektedirler. Peygamber Efendimizin de Medine’de Yahudi komşuları vardı ve onların hak ve hukuklarını gözetirdi. Hatta kurban kesip etini dağıtacağı zaman Hz. Âişe validemize “Yahudi komşumuzdan başla.” diye buyururdu.[5]
Aziz Kardeşlerim!
Dinimizin emrettiği üzere, komşularımız ile kuracağımız iyilik merkezli güzel ilişkilerimiz hem bizleri Allah’a yakınlaştıracak hem de farklı toplumsal kesimlerin bir arada huzur ve barış içerisinde yaşamasına vesile olacaktır. Müslüman komşularımızı cami ve cemiyetlerimize davet etmeli ve onları hayra çağırmalıyız.
Mevla bizleri, komşularına karşı ödev ve sorumluluklarını yerine getiren kullarından eylesin. Amin!
[1] Nisâ suresi, 4:36
[2] İbn Mâce, Zühd, 24
[3] Müslim, Birr, 143
[4] Buhârî, Edeb, 28
[5] Kurtubî, el-Câmiul-ahkâmi’l-Kur’ân, V, 188