IGMG Berlin Bölgesi’nin düzenlemiş olduğu iftar yemeğine katılım oldukça yoğundu. “Osmanlı Saray Mutfağı” adlı restorantta verilen iftar yemeğine Berlin İçişleri Senatörü Dr. Erhart Körting hanımı ile beraber iştirak etti. Berlin T.C. Başkosolosu Ahmet Nazif Alpman, İslam Toplumu Millî Görüş Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü, Berlin eski Yabancılar Sorumlusu Prof. Barbara John, T.C. Berlin Din Hizmetleri Ataşesi Hasan Hayri Yaşar, İslam Toplumu Millî Görüş Berlin Bölge Başkanı Siyami Öztürk, Berlin Alperen Ocakları Başkanı Mustafa İnan, Berlin İslam Fedrasyonu Başkanı Haldun Algan, UETD Başkanı Salim Uslu, Berlin Müsiad adına Jound Müsiad’dan Cihan Mutlu ve daha bir çok sivil toplum örgütlerinin başkanlarının katıldığı iftar programı okunan ezanla başladı.

Berlin Eyaleti İçişleri Bakanı Ehrhart Körting iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, bugüne kadar IGMG’nin çok sayıda etkinliğine katıldığını belirterek, “IGMG derneğiyle her konuda aynı görüşte değiliz, ancak görüş ayrılıklarımızı bir araya gelerek giderebiliriz” dedi. Köln/Bonn hava alanında yakalanan terör zanlılarıyla Köln kentinde 3 Türk gencinin 2 Alman polisine “cihad”’ amacıyla saldırmaları gibi bazı haberlerin gazetelerde yayınlanmasıyla İslamiyet hakkında yanlış bir imajın ortaya çıktığını ifade eden Körting, “Bazı az sayıdaki çılgın insan dışında hiç kimseden kimseye zarar gelmez” şeklinde konuştu.Yine de bu türden haberlerin ön yargıları pekiştirdiğine işaret eden Körting, bu nedenle çılgın insanların kendileriyle ve İslamiyet ile hiç bir ilişkisi olmadığının iyi bir şekilde anlatılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Körting, toplum için en büyük tehlikenin cami inşaatına karşı çıkanların değil, dini kötüye kullanarak İslamiyet’i karalayanların olduğunu, bu insanların yakalanarak gerekli cezalara çarptırılmaları gerektiğini söyledi.ABD’deki 11 Eylül saldırılarından sonra Hristiyanlarla Müslümanların daha da yakınlaştıklarını savunan Körting, Ramazan ayının da bu beraberliğin nasıl daha iyi bir hale getirilebileceğinin düşünülmesi için bir vesile teşkil etmesini diledi.

IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü de, Körting ile bazı konularda görüş ayrılıklarının bulunduğunu doğrulayarak, bu sorunların anayasa ilkelerinin temelinde çözülebileceğini ifade etti. Okulların kültür mücadeleleri için sahne haline getirilmemesi uyarısında da bulunan Üçüncü, başörtü tartışmalarının okullarda yapılmaması ve çocukların sırtından bir kültür mücadelesi yürütülmemesi çağrısı yaptı.

İslamiyet hakkında yayınlanan olumlu haberlerin gazetelerde küçük, olumsuz haberlerin ise büyük bir olay şeklinde çıkartılmasından duyduğu rahatsızlığı da dile getiren Üçüncü, herkesi İslamiyet’in güzel yanlarının gösterilmesi amacıyla iki Almanya’nın birleşme günü olan 3 Ekim’de camilerde düzenlenecek “Açık Kapı Günü”ne katılmaya davet etti.

Üçüncü, aile birleşimi kapsamında Almanya’ya getirilen eşlerin önceden Almanca öğrenmeye mecbur kılınmalarını da eleştirdi.

İftar yemeğine katılan Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Ahmet Nazif Alpman da, Ramazan ayının dini boyutunun yanı sıra sosyal yanının bulunduğuna da dikkat çekerek, Ramazan’ın, aileler ve toplum içindeki dayanışmayı artırdığını, Almanya’da yaşayan Müslümanların da çoğulcu toplumla bir araya gelerek sohbet etmelerine ve görüş alış verişinde bulunmalarına vesile olduğunu söyledi.

Berlin eyaletinin eski yabancılar sorumlusu Barbara John da, ”Sevgili Müslüman arkadaşlar” şeklinde Türkçe olarak başladığı konuşmasında, iftar yemeklerinin çok güzel bir gelenek olduğunu belirterek, kendisinin de bir Hristiyan olarak Müslümanlarla bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduğunu, çünkü herkesin tek bir tanrıya inandığını ifade etti.

Bertelsmann Vakfı’nın ülkede yaşayan Müslümanlarla ilgili olarak yaptığı araştırma sonuçlarının da, Müslümanların eğitime meraklı, çok hoşgörülü ve çok dindar olduklarını ortaya koyduğunu hatırlatan John, yine de bazı Müslümanların toplumun içine girmekte zorlandıklarını, bu insanlara destek olunması gerektiğini kaydetti.

IGMG Berlin Bölge Başkanı Siyami Öztürk de, Ramazan ayının fakirleri ve Afganistan ve Irak’ta yaşanan çatışmalarda zarar gören insanları hatırlamak için de bir vesile olduğunu belirterek, İslamiyet’in bir hoşgörü dini olduğunu hatırlatmak için çok sayıda etkinlik yaptıklarını söyledi.