BASIN AÇIKLAMASI
Irkçı fişlemeye dair araştırma yapılacağı haberini memnuniyetle karşılıyoruz
12 Haziran 2020İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş Almanya Federal Hükûmeti’nin ırkçı fişleme (racial profiling) hakkında araştırma yapılacağını duyurması münasebetiyle bir açıklama yaptı. “Polislerin uyguladıkları ancak pek dile getirilmeyen ‘ırkçı fişleme’ hakkında araştırma yapılması geç bile kalınmış bir uygulamadır. Bu araştırma sayesinde sorunların gün yüzüne çıkması ve bunların bertaraf edilmesi sağlanabilir. Bu durum hem mağdurların hem de polisin lehinedir.” diyen Altaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kişilerin herhangi bir şüpheli davranış söz konusu olmaksızın, sadece dış görünüşlerinden ötürü polis kontrolüne tabi tutulması, uzun zamandan beri derinlemesine araştırılması gereken bir vakıa idi. Bu vakıanın boyutlarının ve doğurduğu neticelerin bilinmesi elzemdir. Kamuoyu bu pek dile getirilmeyen uygulamadan bugüne kadar yalnızca olay mahkemeye taşındığında haberdar olmuştur.
Ancak biliyoruz ki, bu uygulamadan mağdur olanların yalnızca çok cüzi bir kısmı hakkını mahkemede aramaktadır ve gerçek rakam çok daha fazladır. Çoğu kişi ispat etmede zorluk çekeceği için hiçbir şey yapamamaktadır, çünkü hemen her zaman tek kişi olan mağdur karşısında iki polis yer almaktadır. Polis kontrolünün asıl sebebini ortaya koymanın mağdur için ne kadar zor, polis içinse bunu gizlemenin ne kadar kolay olduğunu kendi yaşadığımız tecrübelerden hareketle çok iyi biliyoruz.
Bizlere ulaşan çok sayıda rapordan da anlaşıldığı üzere, dış görünüş itibarıyla Afrikalı, Arap veya Türk olduğu anlaşılan kişilerin yanı sıra Müslüman olduğu belli olan kişiler de ırkçı fişlemeden her geçen gün daha fazla mağdur olmaktadır. Özellikle başörtülü kadınlar bu tür polis kontrollerinde sıklıkla aşağılayıcı ifadeleri sineye çekmek zorunda kaldıklarını ifade etmektedirler. Hatta İslam düşmanlığı motivasyonlu olduğu açıkça anlaşılan, mağdura kasten güçlük çıkarma amacı taşıyan polis uygulamalarını bildirmektedirler.
Bu vakıa hem mağdur açısından hem de ülkemize ve emniyet birimlerimize güven anlamında zararlı neticeler doğurmaktadır. Bağımsız bir araştırma bu bağlamda eksikliklerin tespit edilip gerekli önlemlerle bunların bertaraf edilmesine katkı sağlayabilir. Bu yalnızca mağdurların değil, aynı zamanda insanların güvenini kazanacağı için polisin de lehine olacaktır. Bu sebeple Bakanlığın açıklamasını memnuniyetle karşılıyor, bağımsız bilim adamları tarafından gerçekleştirilen ve mağdur perspektifini özellikle dikkate alan bir araştırma talebinde bulunuyoruz.”