CUMA HUTBESİ
İlmin Önemi
03 Ağustos 2023Kıymetli Müslümanlar!
İçinde yaşadığımız ülkelerde, tatil döneminin tamamlanmaya ve okulların açılmaya başladığı bir zamana girmekteyiz. Çağımız, insanların okullarda bilgi edindiği ve mesleki eğitim aldığı bir tedrisat sistemine sahiptir. Biz Müslümanlar, Kur’ân-ı Kerîm’de ilk olarak “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan yaratmıştır. Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir.”[1] ayetlerine muhatap olmuş bir ümmetiz. O sebeple, evlatlarımızın okullarda başarılı olması için, velilerin üzerine düşeni hakkıyla gerçekleştirmesi ve yavrularına her türlü desteği vermesi icap etmektedir. Okullardaki öğrencilerimiz de ellerinden gelenin en iyisini ortaya koymalı ve derslerinde başarılı olmaya gayret etmelidir. Sahip oldukları eğitim nimetinin şükrünü eda etmeli ve imkânlardan sonuna kadar faydalanmalıdır. Kendilerini iyi yetiştirmeli ve bulundukları ülkelerde örnek şahsiyetler olmalıdır.
Değerli Müminler!
Elbette İslam’ın İlme verdiği önem, örgün eğitim sisteminde kazanılacak bilgiler ile sınırlı değildir. Âlimlerimizin veciz ifadesiyle, ilim beşikten mezara kadardır. Tüm Müslümanlar, hayatlarının her döneminde ilme talip olmalıdırlar. İlim bakımından iki günü birbirine eşit olan ziyandadır. Âlemleri yoktan var eden Allah’a gereğince kulluk yapmanın kalite ve kalibresi, ilimde derinleşmek ile mümkündür. Yüce Mevlamız; “Allah’a karşı ancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar.”[2] diye buyurmuştur. Çünkü ilim sahibi olanlar ve ilimde derinleşenler, Allah’ın güç ve kudretini hakkıyla takdir edeceklerdir. Cahil kalanlar ise güç ve kudreti Allah dışındaki varlıklara yakıştıracaklardır. Bu ise, şuursuzluğun ve idraksizliğin en büyük göstergesi olacaktır.
Muhterem Cemaat!
İlme talip olmak, Rabbimizin üzerimize yüklemiş olduğu önemli bir sorumluluktur. Mevlamız (c.c.), yüce Peygamberimizden, “Gerçekliğinde şüphe bulunmayan, her şeye hükümran olan Allah yüceler yücesidir. Sana vahyi tamamlanmadan Kur’an’ı okumada aceleci davranma ve ‘Rabbim! İlmimi arttır.’ de.”[3] diye kendisine niyazda bulunmasını istemiştir. Anlam arayışının zirve yaptığı bir çağda, ilmin kutlu ve mübarek yolunda yürüme azmine sahip olanlara ne mutlu! İlmini arttırmak, hayata bakışta geniş bir ufka sahip olmaya çalışmak gayesine sahip olanlar, dünyada ve ahirette izzet ve şerefe nail olacaklardır.
Aziz Kardeşlerim!
Şuurlu insanları şuursuz olanlardan ayıran, bütün eylemlerinin bir amaca hizmet etmesidir. İlme talip olmamız, çevremizdekilere bilgiçlik taslama amacına hizmet etmemelidir. İlimde amaç öncelikle Allah’ı tanımak, Ona hakkıyla kulluk yapmak ve rızasını kazanmak gayesine hizmet etmelidir. Yoksa, gereksiz ve anlamsız bilgileri yüklenmek marifet değildir. Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin mevzu ile ilgili duası, çok manidardır; “Allah’ım! Huşu duymayan kalpten, kabul edilmeyen duadan, doymayan nefisten ve fayda vermeyen ilimden sana sığınırım. Bu dört şeyden sana sığınırım.”[4] Kardeşlerim! Allah’ın bize bahşettiği ömrü, faydasız bilgiler peşinde koşarak değil, dünyamıza ve ahiretimize katkısı olacak ilimleri elde etmek ile geçirelim.
Azınlıkta yaşadığımız coğrafyalarda, okula giden evlatlarımıza Allah (c.c.) zihin açıklığı versin. Onları faydalı ilimler ile donatsın. İlmiyle amil olan salih kullardan eylesin. Amin!
[1] Alak suresi, 96:1-5
[2] Fâtır suresi, 35:28
[3] Tâhâ suresi, 20:114
[4] Tirmizî, Deavât, 68