BASIN AÇIKLAMASI

IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan’ın Berat Kandili Mesajı

15 Ağustos 2008

“Şaban ayının onbeşinci gecesine öteden beri Berat Kandili gecesi ismi verilir. Berat Kandili miladi hesapla 16 Ağustos 2008 Cumartesi gününe denk gelmiş bulunmaktadır. Gecenin adından da anlaşılacağı gibi, kullarına beraatlerini verecek olan Rabbimiz, bütün bir İslam aleminde yaşayan kardeşlerimizi berata layık görür inşaallah.

Berat kelimesi sözlükte, birini zorluktan kurtarmak veya bir şeyden beri olmak demektir. Berat kelimesinin bu anlamından hareketle, Allah Teala’nın bu gece af kapılarını açması; inanan kullarını günahlarından tevbe ettikleri takdirde, affa mazhar kılması ve onlara kurtuluş senedi vermesi manasında, bu geceye Berat Gecesi denilmiştir.

Duhan suresinin “(Helâl, haram ve diğer hükümleri) açıkça bildiren bu Kitab’a yemin ederim ki, şüphesiz, biz onu mübârek bir gecede indirdik. Gerçekten biz. sonuçta karşılaşılacak tehlikeleri haber vericileriz. O (öyle bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden sadır olan bir emir ile o zaman ayrılır.” (Duhan Suresi, [44:2][44:3][44:4][44:5][44:6]) ayetlerinde cereyan eden, Kur’an’ın dünya semasına indirilmesi olayının da, bu gecede olduğunu söyleyen alimlerimiz olmuştur. Dolayısı ile bu gece diğer gecelere nisbetle farklı anlaşılmış ve ona göre ihya edilmiştir. Bir de Peygamber Efendimiz (as) bu gecenin önemini ifade buyurmak üzere şu övgülerde bulunmuştur:“Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü (I5. günü) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teala (Keyfiyeti bizce meçhul bir halde) dünyaya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar: Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) mübtela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yokmu? Böyle olan yok mu? Buyurur.” (İbn Mâce, H. no: 1388) “Şüphesiz Allah Teâlâ Şaban ayının onbeşinci gecesi dünyaya en yakın olan semaya (keyfiyyeti bizce meçhul bir şekilde) iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok günahları (veya günah sahiplerini) bağışlar.”(İbn Mâce, H. no: 1389)

Bu gece diğer taraftan öyle bir gecedir ki, bir yıl içinde olacak bütün işler hükme bağlanır ve ifası için Cenab-ı Hak tarafından meleklere verilir. Onun için de hazırlıklı olmamız gerekir. Geçen zamanın muhasebesi, gelecek zamanın da daha verimli yaşanması için plan ve programlar yapılmalıdır. Bu geceye takaddüm eden günü oruçla, sadaka ve zikirlerle; gecesini de namaz, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Allah’ı zikir gibi nafile ibadetlerle süslemelidir. Bolca salat ve selam getirerek Peygamber şefaatına nail olmaya layık olmalıdır. Çünkü bu gece “şefaat gecesi” olarak da bilinir.

Bir arınma gecesi olan Berat Kandili, aynı zamanda Kur’an ve oruç ayı Ramazan ayının da müjdecisidir. Üç ayların bu manevi gölgesinde, Kur’an ve Sünnet’in evrensel mesajının daha iyi algılanması ve insanlığa takdim edilmesi bir fırsat olarak telakki edilmelidir. Çünkü Kur’an ve Sünnet’in mesajı, bir taraftan insanın özünün bozulmasını önlemeyi hedef alır. Diğer yandan ise şahsın kendisi, çevresi ve yaratıcısı ile ilişkilerini, sağlıklı bir şekilde kurduracak, bir iç barış ve özgüvene kavuşmasını gaye edinmiştir. Buna bir de dünya-ahiret, madde-mana dengesi ile iman-akıl, düşünce-duygu ve bilginin ahenkli birlikteliğini ilave etmek gerekir. İşte Berat Kandili  böyle  dengeli bir hayat kurmamıza vesile teşkil eden gecelerden birisidir. Bu dengeyi sağlamak için önce tam bir imana sahip olmamız gerekir. Bundan sonra da samimiyetle hatalardan dönmek için Allah’a söz verilmeli, pişman olunmalı, dinimizin genel ibadet ve hayır anlayışına uygun olarak kendimiz ve çevremiz için yararlı davranışlarda bulunmalıyız. Ana-baba ve akrabaları gözetmeli, insanlığın dertleri ile dertlenmeli, insanlığa menfaat ve maslahata sebep olacak güzel şeyler yapılmalı. Dünyada varolan haksızlık ve zulümlerin karşısında olma bilincinde olunmalı. Şahsi, ailevi ve toplumsal mutluluğu, barış, huzur, dayanışma ve kardeşlik içinde yaşama ortamını, tehdit eden maddi-manevi bütün olumsuzlukların yok olması için, Allah’tan umut kesmeyerek, dua ve niyazlarımıza devam etmeliyiz. Rabbimize, ailemize, çocuklarımıza, çevremize, din kardeşlerimize ve tüm insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı bu gecede bir daha hatırlayarak yeni bir umut ve azimle istikbale bakmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle tekrar bütün kardeşlerimin kandillerini tebrik ediyorum. Bu mübarek gecenin, ülkemiz insanlarıyla birlikte bütün İslam âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna, yapılan duaların kabul edilerek, bütün müminlerin arınma ve affedilmelerine vesile kılmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”

Yavuz Çelik KARAHAN

IGMG Genel Başkanı

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com