“İnanları birbiri ile kaynaştırarak sevgimizi zirveye taşıyan, yardımlaşma ve tesanüdü güçlendiren, dini bayramlarımızdan ikincisi olan Kurban Bayramı'na yaklaşmış olmanın sevinç ve mutluluğunu doya doya yaşayarak Yüce Rabimize hamdediyoruz. Biz Ümmet-i Muhammed'e İslamca ve insanca  yaşama yolunda en güzel örnek olarak, mesuliyyeti, paylaşmayı, ilim, irfan ve adil olmanın yollarını gösteren ve bayramları bayram gibi kutlamanın ölçülerini ortaya koyan, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)'e de selam ve tahiyyatların en güzelini sunuyoruz. Mensubu olmakla şeref bulduğumuz dinimizin bize yaşattığı kardeşlik, öğrettiği hakkaniyet ve bahşettiği istikamet ile idrak edeceğimiz Kurban Bayramı'nın, İslam alemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini; bütün din kardeşlerimizin sağlık ve afiyetine, huzur ve esenliğine vesile olmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ediyorum.

Kurban Bayramı, adı ile müsemma kurban ibadetinin eda edildiği bayram günleridir. Hem can alınıp hem de bayram yapılması düz mantıkla bakıldığında ters gibi gelse de, Kurban Bayramı günleri, gerçekten bayram yapılmaya layık günlerdir. Çünkü sabır, metanet ve teslimiyetin neticesinde insan kurbanından, hayvan kurbanına dönüşen hadise, şüphesiz inanan insanoğlu için büyük bir sevinç kaynağıdır . Asıl itibariyle canının bir parçası mesabesinde bulunan malından bir kısmını Allah rızası için kurban eden bir insan, lisan-ı haliyle demek istiyor ki, 'Ben de Hz. İbrahim ve Hz. İsmail (as)'lar  gibi en sevdiğim oğlum ve canımı Allah yoluna kurban edebilirim'. Nitekim Hz. İbrahim (as), canı kadar sevgili oğlunu, Hz. İsmail (as) da öz canını tereddütsüz Allah'ın emrine teslim etmişlerdi. Bugün Müslümanlar da mallarını tereddütsüz bir şekilde Allah'ın emrine teslim ediyorlar  ve bunu bayram olarak kutluyorlar. Ne mutlu onlara….

Kurban Bayramı'nın bir adı da hacılar bayramıdır. Hz. Adem babamız ve Hz. Havva anamızın buluştukları mevki olan Arafat Vadisinde bir araya gelen dünya Müslümanlarının temsilcileri, yine dünyanın en büyük zirvesini akdederek ve Allah'ın huzurunda vakfe yaparak, kurtuluş muştusunun doyumuna ulaştıkları anın, bir gün sonrasında, Ka'be-i Muazzama'yı doldurarak bayram coşkularının en büyüğünü yaşayacaklardır. Hz. Adem ve Hz. Havva'ya bayram olan bu gün aynı zamanda müminlerin de en büyük bayramıdır. İnşaallah onlar da kurtuluş beratını alacaklardır; aynen Hz. Adem babamız ve Hz. Havva anamız gibi. Onun için de sözlerimin burasında başta IGMG Hac ve Umre Organizasyonumuzla hacca giden kardeşlerim olmak üzere, bütün Müslümanların hac ve umrelerinin makbul ve mebrur olmasını diliyor, -inşaallah- kurtuluş beratını alan bütün kardeşlerimi tebrik ediyorum.

Belirttiğim gibi bayramlar, sevinç, barış, dayanışma ve kardeşliklerin pekiştiği müstesna zaman dilimleridir. İşte bu güzel kelimelerle anlatılmaya çalışılan, bu günleri gerçekten dolu dolu yaşamak gerekir. Yani bu günlerin ümmeti sevince boğan atmosferinde küsler barışmalı, zayıflar desteklenmeli, önce insan sonra da din kardeşlikleri hatırlanmalı ve güçlendirilmelidir. Teşkilatımız ve teşkilatımıza gönül ve omuz veren bütün kardeşlerimiz -inşaallah- bu güzellikleri yaşama ve yaşatma adına insanlık ve İslamlığa çok değerli hizmetler sunmaktadır. Bu anlamda Teşkilatımız, 77 ülkede kurban kesmeyi planlamış ve gereken çalışmaları yapmıştır. Bu muazzam organize ile dünya İslam ve insanlık kardeşliğine katkıda bulunmak istemekteyiz. Gerçekleştireceğimiz bu faaliyetle aç ve biilaç çaresiz insanlara bir kıvılcım, bir umut ışığı aktarabilirsek  kendimizi bahtiyar sayacağız. Bu münasebetle, bu hayırlı organizemize kurban vererek ve kurban kesiminde görev alarak katkıda bulunan bütün kardeşlerimi tebrik ediyor, yapmış oldukları hayır ve hasenatlarının Allahu Teala katında makbul olmasını niyaz ediyor, bütün kardeşlerimin Kurban Bayramlarını tekrar tebrikle mutluluk ve esenlikler diliyorum.”

Yavuz Çelik Karahan

IGMG Genel Başkanı