“İsrail, Filistin’e karşı sürdürdüğü saldırıları ile yine bölgede barışa giden yolun önünü tıkamak istemektedir. Saldırıların sivil hedef ayırımı yapılmaksızın sürdürülmesi, 6 yıldır abluka altında olan ve bir açık hava esir kampına dönüştürülen Gazze’nin hedef alınması aynı zamanda savaş kışkırtıcılığı anlamına da gelmektedir. İsrail işgalini ve saldırılarını meşrulaştırma gayretine girerken, Filistin’in her türlü ve en temel haklarını da gasbetmektedir.

60 yılı aşkın bir süreden beri İsrail işgali altında bulunan Filistin’in BM üyeliğinin kabul edilmesi ve Filistinlilerin en temel insanî haklara kavuşması için, uluslararası toplumun artık daha fazla beklememesi gerekmektedir. Barışa giden yolun en önemli adımı budur. Bunun için evvela saldırıların durdurulması ve hemen arkasından da Filistin’in BM üyeliğinin kabul edilerek Filistinlilerin kendi devletlerini kurma hakkı elde etmesi gerekmektedir. Filistin’in uluslararası toplumun egemen bir üyesi olarak yerini alması barışı temin edeceği gibi, sağlanan barışın güvencesi de olacaktır. Bu konuda başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri olmak üzere herkese büyük görev düşmektedir.”