BASIN AÇIKLAMASI
IGMG “Hukuk devleti ilkelerinin dikkate alınmasını ve saygı” talep ediyor
16 Mart 2010IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü, Federal İçişleri Bakanı Sayın Thomas de Maiziere'in açıklamalarını, çarpık, yarar sağlamayan ve kısmen de yanlış olarak nitelendirerek eleştirdi. Federal İçişleri Bakanı, 12 Mart 2010 tarihli Süddeutsche Zeitung gazetesinde yayınlanan mülakatta, IGMG hakkında, suç örgütü kurmak, vergi kaçırmak ve kara para aklamak gibi ağır suçlamaların söz konusu olduğunu iddia etmişti.
Federal İçişleri Bakanı tarafından ortaya konulan iddiaları reddeden IGMG Genel Sekreteri Üçüncü, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Suç örgütü kurmak iddiası IGMG'ye değil, sadece şahsıma yönelik bir suçlamadır. Münih Savcılığı 'Batı toplumuna ve onun değerlerine karşı olmak ve bu çercevede İslam dünyasını inançsızlara karşı savunmak' gerekçesiyle şahsıma karşı dava açıp açmama konusunda , bir yılı aşkın bir süredir, soruşturma yürütmektedir. Suçlamalar tamamıyla siyasîdir. İddiaların mesnetsiz kalacağına dair hiç bir şüphem yoktur. Savcılık, 13 ayı aşkın bir süredir suçlamalarını dayandırabilecek delil aramaktadır.”
Üçüncü, hakkındaki bu iddiaların Bavyera'dan gelmiş olmasının, konuya vakıf olanları şaşırtmamış olması gerektiğinin altını çizdi. BIRGIT çalışma grubunun özel metodları, diğer eyaletlerin polis istihbarat birimlerine suç kanıtlayıcı delillerin temini için talimat verilmesi ve mahkemelere sunulan yanlış resmi belgeler, yürütülen soruşturmalarla ilgili olarak IGMG'de var olan bilgilerin sadece bir kısmıdır.
IGMG Genel Sekreteri Üçüncü ayrıca, ne IGMG ne de kendisi hakkında kara para aklama iddiasının söz konusu olduğunu bildirerek şu görüşleri aktardı: “Federal İçişleri Bakanı'nın, kamuoyuna yönelik yanlış bilgilerle peşin hüküm verme yolunu seçmesine ve böylelikle savcılık üzerinde siyasî baskı oluşturmasına üzüldüm. Sayın Bakan'ın ne tür bir parti içi siyasî baskıya maruz kaldığını şahsen biliyorum, ancak buna rağmen bir yurttaş olarak, temel hukuk devleti ilkelerinin herbir birey için geçerli olmasını bekliyorum. Masumiyet ve güçler ayrımı ilkeleri bugün de herkes için geçerlidir.” Üçüncü buna ek olarak, “Suç ispatlanana kadar herkesin masum olması ilkesine rağmen, yürütülen soruşturmaların, kesinleşmiş bir kararın gösterebileceği menfi etkiden daha fazla etki yaptığını gözlemlemekteyim” dedi.
Üçüncü, yürütülen soruşturmalarda yer alan vergi kaçakcılığı iddiasıyla ilgili olarak, güvenlik kurumlarının uzun yıllardan beri IGMG ve önceki yapılanmalar hakkında resmî veya gayri resmî soruşturma yaptıklarına dikkat çekerek şunları aktardı: “Açıkça anlaşılıyor ki, IGMG'nin son on yılda Bavyera, Baden-Württemberg ve Kuzey-Ren Vestfalya Eyalet İçişleri Bakanlıklarına karşı davalar kazanmasının ardından İçişleri Bakanlıklarında stratejiler değişmiş, 'ekstremizm bağlantısı olmaksızın polisiye baskınlar' ve 'vergi kaçakçılığı soruşturmaları' metodlarında karar kılınmıştır. Kuzey-Ren Vestfalya eyalet İçişleri Bakanlığı'na ait resmî belgeler bunu tasdiklemektedir. Yine bu belgelere göre 'bu yöntemlerle IGMG'nin toplumdaki etkisinin engellenmesi' amaçlanmaktadır.”
Üçüncü amacın ayrıca, IGMG'yi marjinalleştirmek ve suçlu konumuna düşürmek olduğunu belirtti.Bu durumda IGMG'ye yönelik baskının siyasî olmadığı tezini savunmanın, kamuoyunu hafife almakla eşanlamlı olduğunu kaydeden Üçüncü, IGMG'yi suçlu gösterme çabalarına rağmen, Müslümanları hegemonya altına almaya yönelik tartışmalara karşı koymaktan ve Müslümanların tüm toplumsal kurumlara eşit katılımı için çaba sarfetmekten vazgeçilmeyeceğinin altını çizdi.
Üçüncü son olarak İslam Konferansı hakkında, “Kiminle konuşmak istediği veya İslam Konseyi'ni toplantı masasında görmek isteyip istemediği İçişleri Bakanı'nın kendi tercihidir. Alınan kararın gerçek sebepleri yeterince bilinmektedir. Tespit edilen konular bile, meselenin samimi bir entegrasyon politikası olmadığını göstermektedir. Fakat siyasî kararlar, sıradan bahanelerle ve yanlış bilgilerle gerekçelendirilemez. Özgürlükçü hukuk devletinin asgari şartlarından birisi de karşılıklı saygıdır” dedi.
Ek Islam und Islamismus, Innenministerium Nordrhein-Westfalen, Aralık 2009, özellikle s. 27 ve 33