İslam Toplumu Milli Görüş İngiltere Bölgesi’nin katıldığı Muslim Community of Britain (İngiltere Müslüman Toplumu) kurumunun yıllık 12. Genel Kurulu Birmingham Cyristal Plaza’da yoğun katılım ve çok kaliteli bir program eşliğinde gerçekleştirildi.

Mezkur program, Genel Sekreteri Dr. Muhammad Abdulbari’nin açılış konuşmasıyla başladı. Dr Abdulbari konuşmasında MCB’nin genel işlevi, yapısı ve görevleri haklında kısaca bilgilendirmede bulunarak bu kurumun Britanya’da yaşayan Müslümanları temsil eden bir demokratik şemsiye olduğunu belirtti. Eğitim faaliyetlerinin ve özellikle de gençlere dönük faaliyetlerin önemini anımsatan Dr Abdulbari, Britanya’da yaşayan Müslümanların sorunlarının başta kendilerinden başlayarak çözülmesi gerektiğini, karşıdaki kişilerle karşılıklı saygı ve hoşgörü içerisinde yapılandırmacı yaklaşımla meselelerin ele alınarak uygun çözüm yollarının aranması gerektiğini vurguladı.

Dr. Abdulbari’nin konuşmasından sonra oturumda ‘in Başkanı Dr. Doreen Finneron mikrofonu aldı. Dr. Finneron, inananları birleştiren kavramın inanç olduğunu ve bu kuruluşların “inanıyorum” diye bir birlik oluşturmasını ve bu dayanışma ile sorunlarına çözüm aramaları gerektiğini ifade etti.

Dr. Finneron’un konuşmasının ardından kürsüye gelen (Ulusal Öğrenci Birliği) Başkanı Wes Streeting, sosyal faaliyetlerde öğrencilerin aktif katılımının sağlanmasını ve bu yapılanmaları öğrenci tabanına yayılması gerektiğini, iş birliği yapılan kuruluşlar arasında muhakkak Müslüman kuruluşların da olması gerektiğinin altını çizdi. Müslüman öğrencilerin sorunlarının görmezden gelinemeyeceğini de ifade eden Streeting, British Nationalist Parti’nin Müslümanlara karşı olan duruşunu ve düşüncelerini de eleştirdi.

Güne tadına doyum olmaz bir hava getiren ‘in kurucusu ve Bilim Tarihi Profesörü Salim al Hassani’nin konuşması Müslümanların bin yıllık hafıza kaybı üzerine idi. Konuşmasının ilgi çekici kısımlarında; batının karanlık bir çağ yaşadığını ve Manchester Üniversitesindeki bir bilim tarihi profesörünün kendisine, siz dönerken biz gidiyorduk dediğini anlatan Prof. Hassani, Müslümanların bilimde, teknolojide ve kültürde zamanın en büyük medeniyeti olduğunu, şu anda ise Müslümanların bin yıllık bir hafıza kaybı içerisinde olduğunu ifade etti. Prof Hassani; bilimin ve insanlık medeniyetinin, insanlığın ortak malı olduğunu, medeniyetlerin çok renkli, çok ırklı bir yapısının olduğunu, o medeniyetlerin kurucularının ve ürettikleri eserlerin yok sayılamayacağını dile getirdi. Zamanımızda “Müslümanlar sadece din ve siyaset üzerinde konuşabiliryorlar diğer alanlarda yoklar” yanlış algısının tarihe dönmekle kırılacağını ifade eden Prof.Hassani, gündelik kullanılan birçok şeyin temelinin Müslümanlarda olduğunun altını çizdi. Mesela İngiliz kültüründeki “pub”ın aslında İstanbul’un kültürel kahvehanelerinden modellendiği, en temel temizlik maddesi olan sabunun bir Müslümanın icadı olduğunu, “Camera”nın “Camara”dan geldiğini, temel işlevinin bir Müslüman alim tarafından tasarlandığını, musikinin en temel kavramlarının ve kuramlarının mucitlerinin Müslümanlar olduğunu ve bu şeylerin yok edilmeden Müslümanların yok sayılamayacağını, hayati fonksiyonları kullananların Müslümanlara müteşekkir olması gerektiğini ifade etti.

Prof. Hassani, çok önemli bir noktayı da dile getirerek, İslam’ın kadınlara hak ettikleri değeri verdiğini, onlara hayatın her aşamasında temsil hakkı verdiğini, bu hakkın dünyadaki ilk kadın bilim insanlarını çıkarmaya olanak sağladığını, Fatima al Finna isimli bayanın ilk üniversitenin planlayıcısı olduğunu üzerine vurgulayarak dile getirdi. Prof. Hassani’nin bir uyarısı da oldu: Müslüman yaşadığı toplum için kıymetli bir varlık olmalıdır.

Prof. Hassani’nin konuşmasından sonra, program dört önemli konu üzerine kurulan çalışma alanları halinde devam etti. Konular “gençlerin ve yeni nesli camiye çekmenin nasıllığı”, “Müslümanların medyada temsil sorunu”, “Müslümanların politikaya katılımları ve entegrasyonu meselesi” ve “Britanya’da helal sorunu” alanlarında düzenlendi. Çalışma alanlarından sonra konular Sir İkbal Sacranie gibi panelistlerin de katıldığı bir panelle tartışıldı.

Program Yusuf İslam’ın yaptığı kapanış konuşması, Müslümanlara hizmet eden kuruluş önderlerinin onere edilmeleri ve kapanış duasının ardından sona erdi.