Muhterem Kardeşlerim,

İslam Dininin gayesi, insanların dünya hayatında da ahiret hayatında da mutlu olmalarını temin etmektir. Gerçek manada dünya ve ahiret mutluluğunun yolu ise, iman, güzel ahlak ve faydalıyı öğrenmek ve gereklerini yerine getirmekten geçer. Dinimiz İslamın, eğitim sisteminin gayesi de, insanları bu hedefe ulaştırmaktır. Yani İslami eğitimin bir başka deyişle gayesi, insanı “iyi insan” (insan-ı kamil) ve “kamil müslüman” olarak yetiştirmektir. Biraz daha açacak olursak, İslami eğitimin hedefi, insanı mutlak gerçeğe, mutlak adalete, mutlak iyiliğe ve mutluluğa eriştirmek ve Allah’a döndürmektir. Kamil insan dediğimiz iyi insanı yetiştirmek ise ancak küçük yaşta eğitime başlamak suretiyle mümkün olur. Hatta bugün doğumdan hemen sonra eğitime başlanması bile tavsiye edilmektedir. Neticesinde dünya ve ahiretin mutluluğu olan bir işte geç kalmak aldanmaktır. Onun için de acele etmek gerekir. Çocuk sahibi olmak en büyük nimete sahip olmaktır. Ancak Allah’ın ihsan ettiği bu nadide varlığın değer ve kıymetini iyice takdir ederek, iyi insan olarak yetiştirmek bu nimetin kadrini anlamaktır. Bundan dolayıdır ki insanlık, tarihi boyunca devletler en büyük yatırımlarından birini öğretim ve eğitim için yapagelmişlerdir.

Değerli Kardeşlerim,

Mukaddes kitabının ilk emri “oku” (Alak Suresi, [96:1]) olan, “bilenlerle bilmiyenlerin eşit olmayacağı” (Zümer Suresi, [39:9]) gerçeği ilan olunan ve “bilmiyorsanız bilenlere sorunuz” (Enbiya Suresi, [21:7]) görevi verilen bir dinin mensupları olan biz müslümanlar, bir çok konuda olduğu gibi üzülerek ifade etmek gerekirse bu eğitim konusunda da yeterli halde değiliz. Peygamber Efendimiz (as), eğitim ve öğretim konusunda her imkanı değerlendirmiş ve bu manada adeta seferberlik ilan etmiş; önümüzde en güzel örnek olmuştur. Kendisine Allah tarafından verilen ilimleri, gelecek kuşaklara aktaracak ve ilk üniversite olma vasfını kazanacak “Suffa Okulu”nu kurmuş, ashabını yabancı dil öğrenmeye teşvik etmiş, ilmî her gelişmeyi hüsn-ü kabul ile kabul etmiştir. Müslüman çocukların bilgili yetişmesi için esirler arasındaki okuma-yazma bilenlerden bile faydalanmıştır.

Muhterem Kardeşlerim,

Avrupa’da yaşayan müslümanlar olarak -Allah’a hamdolsun- hergün biraz daha çoğalan genç bir nüfus potansiyeline sahipiz. Bunun büyük bir nimet olduğu gerçektir. Böylesine büyük bir nimetin kıymetini iyi kavramamız ve bu nimeti daha iyi değerlendirebilmemiz için acil tedbirler almamız lüzumludur. İnsani ve ahlaki değerlerin hergün biraz daha yozlaştığı bir süreçten geçiyoruz. İslam ve insanlık için faydalı hizmetler üretecek insana bu gün daha çok ihtiyacımız vardır. Bunun çaresi ise eğitimden başkası olamaz. İnsan eğitimi ise, bu gün dünyada kundakta başlıyor ve insanın son nefesinde sona eriyor.

Bizim de okul çağında çocuklarımız ve gençlerimiz var. Eskiye oranla daha duyarlıklı olduğumuzu ifade edebiliriz. Ancak bu yeterli değil. Eğitimi bir ömür uzunluğunda ele alırsak, yıl boyunca devam eden derslerle yetinemeyiz. Onun için de haftasonu, ara tatilleri ve yaztatili dönemlerini de değerlendirmeye tabi tutmamız gerekir. Elhamdülillah camilerimizde haftasonlarında yapılan Din ve Kur’an-ı Kerim Dersleri başarılı olmaktadır. Bu arada yaygınlaştırmaya çalıştığımız “Ev ödevlerine yardım kursları”nda da belirli mesafeler katetmiş bulunmaktayız. Hedefimiz daha da ileri gitmektir. Onun için de her fırsatı değerlendirmek arzusundayız. Bu manada önümüzdeki günlerde başlayacak olan yaztatili dönemini de -geçen senelerde olduğu gibi- hem tatil hem de eğitim şekliyle değerlendirmeyi planlamaktayız. Elbette bir kısmımız Avrupa dışında tatile gideceğiz. Ama bir kısmımız Avrupa’da tatillerimizi geçireceğiz. Avrupa dışına çıkanlarımız da bir nevi tarihi ve kültürel zenginlikleri olan yerleri gezerler; akraba ziyaretlerinde bulunurlarsa bu da bir eğitim olur. Avrupa ülkelerinde yaztatilini geçirecek kardeşlerimiz ise, bulundukları bölgelerde teşkilatlarımızın tertip edeceği yatılı veya gündüzlü eğitim kurslarına müracaat etmelidirler. Öteden beri her sene yaz tatili döneminde, açtığımız yaz kurslarımızda çocuklarımıza dinlerini, insani ve ahlaki vazifelerini öğretmeye çalışıyoruz. Amacımız insanımızı daha bilgili, daha ahlaklı, insanlığa daha faydalı işler yapabilecek duruma getirmektir. Böylece içinde yaşadığımız ülkelerde huzur ve sükuna yardımcı olmak istiyoruz. Çünkü biz en büyük düşmanın cehalet, en büyük huzursuzluk menbaının ise ahlaki yozlaşma olduğuna inanıyoruz. Eğitimin ise bunların yegane çaresi olduğuna inanıyoruz. Çünkü biz “İlim öğrenmek her bir erkek ve hanım mümin üzerine farzdır” uyarısını baş tacı ediyoruz.

IGMG İrşad Başkanlığı