CUMA HUTBESİ
Hutbe: Rızkın Kefili Allah’tır
12 Haziran 2019Aziz Kardeşlerim!
Rızık, kelime olarak “azık, yenilen, içilen ve faydalanılan şey” anlamına gelmektedir. İslam’ın anlam dünyasında ise “Yüce Allah’ın canlılara, yiyip içmek ve yararlanmak için verdiği her şey” diye tanımlanır. Manevi eğitimden uzak olanların, maişet ve rızık endişesi ile ruh sağlıklarını yitirdikleri bir dönemde yaşamaktayız. Psikologlar, iktisadi anlamdaki gelecek kaygısının, çağdaş insanın sahip olduğu ruhi bunalımın en önemli nedeni olduğunu belirtmektedirler. Rızık endişesi korkuya neden olmakta ve istikbal kaygısı hayatı âdeta zehretmektedir.
Değerli Müminler!
Kıyamet gününe değin, tüm insanlık için hidayet rehberi olan Kur’ân-ı Kerîm’de, Allah ﷻ “Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de o bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır.”[1] buyurmaktadır. Bu âyet-i kerîmeye hakkıyla iman etmiş olan mümin, âlemlerin Rabbi olan Mevlamızın tüm insanların rızkına kefil olduğuna yürekten inanır ve bir an olsa bile şüphe duymaz.
Muhterem Cemaat!
Tüm mevcudatı yoktan var etmiş olan Allah ﷻ, yaratmış olduklarını rızıksız ve çaresiz bırakmaz. Onun güzel isimlerinden birisi de Rezzâk’tır. Bütün canlıların rızıklarını yaratan, kullarına bahşeyleyen ve rızıklarına kefil olan yüce yaratıcı O’dur. Rahmân ve Rahîm isimlerinin tecellisi olarak, alemleri merhametiyle kuşatan O’dur. Hak Teâlâ’ya karşı duyacağımız itimat, bizlere hayatımızın idamesinde gerekli olan özgüveni sağlayacaktır.
Moral ve motivasyonumuzu yüksek tutacaktır. Her şeyde olduğu gibi, Allah’a güvenmek hususunda da bizlere örneklik teşkil eden Peygamber Efendimiz ﷺ, şöyle buyurmaktadır: “Allah’a hakkıyla tevekkül etseydiniz, sabahleyin (yuvasından) aç çıkıp tok dönen kuş gibi rızıklandırılırdınız.”[2]
Muhterem Kardeşlerim!
Yaşadığımız bu imtihan dünyasında, verdiğimiz en büyük sınavın Allah Teâlâ’ya tevekkül edip etmediğimiz olduğunu unutmayalım. Mevlamız, kendisine tevekkül edenlerin güvenini asla boşa çıkarmaz. O bizi bir başımıza ve yalnız bırakmaz. O, kendisine inananları hayatın zorlukları karşısında korur ve kollar. Tam olarak bu mevzuyla ilgili, şu muhteşem ayetleri her zaman hatırlamakta fayda vardır: “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şeye bir ölçü koymuştur.”[3]
Bu ayetlerden anlaşıldığına göre, rızkın kapılarını açan en önemli unsurlar Allah’a karşı gelmekten sakınıp Ona tevekkül etmektir.
Aziz Cemaat!
Rızkı veren Allah’tır. Ancak bu kulun gayret ve çabasına bağlanmıştır. Âyet-i kerîmede ifade edildiği gibi “İnsan için çalışıp kazandığından başkası yoktur.”[4] İnsana, her şeyi yaratan ve rızık verici olan Allah’tan helalinden bol rızık talep etmesi emredilmiştir. İnsanın emeği, yani alın teri ile elde ettiği rızık hem helal hem de gayretinin sonucu olduğundan övülmüştür. Rızık hem helal olandan hem de helal yollardan alın teri ve emekle elde edilirse bu gayret aynı zamanda ibadet olur.
Yüce Allah ﷻ, bizleri kendisine hakkıyla tevekkül edip gayret ederek helal rızık için çalışan kullarından eylesin. Tüm Müslüman kardeşlerimize helal ve hayırlı rızıklar ihsan eylesin. Bizlere verdiği nimetleri, ihtiyaç sahibi olanlarla paylaşmayı bizlere nasip eylesin. Amin
[1] Hûd suresi, 11:6
[2] Tirmizî, Zühd, 33, H.No: 2344
[3] Talak suresi, 65:2-3
[4] Necm suresi, 53:39