CUMA HUTBESİ
Hutbe: Nesillerimizin Kurtuluş Reçetesi: İnfak
19 Aralık 2018Muhterem Müminler!
İnfak, birilerine bir şeyler verip onları geçindirme, Allah yolunda nafaka verip besleme, Allah yolunda harcama manalarına gelir. Dinimizde ise, en geniş manasıyla Allah rızası için yapılan her türlü harcama infak olarak değerlendirilir. Bunun içine yardıma muhtaç insanlar, yardıma muhtaç olan mabetler, ilim merkezleri ve topluma faydası olacak her türlü hizmet alanlarına yapılacak harcamalar dâhil olur. Bu anlamda zekât, sadaka-i fıtır ve diğer bütün nafile sadakalar da infak kapsamına girer. Fakat zekât farz, sadak-i fıtır da vacip olduğu ve verilmesi belli kurallara bağlı olduğu için, bunların dışında kalan her türlü hayra ve harcamaya da infak denmiştir. İnfak, insan ruhunda bulunan yüce özellikleri harekete geçirir, nefsi arındırır, aklı irfana, kalpleri inanca açar, amelleri ihlas ve ihsana dönüştürür. İnfak, sosyal değişimin belirleyici dinamiklerinden biridir. İnfak, medeniyet inşasına ve bekasına hizmet eder.
Muhterem Kardeşlerim!
İslam medeniyetinin temeli verme, infak etme kültürünün yansımasıdır. İslam’ın gerçekten yaşandığı zamanlarda aç ve açıkta kalan insanların azalması infakın hakkıyla ödenmesinin neticesidir. Çağları geride bırakarak zamanımıza kadar ulaşan devasa ilim ve irfan yuvası medreseler, sağlık kurumları ile camilerimiz yine infak sahibi Müslümanların Allah rızası için yapmış oldukları infakların sonucudur. Çünkü onlar infakı büyük ecir ve mükâfat kapısı olarak görüyorlardı. İnfak karşılığında büyük dereceler elde edeceklerine inanıyorlardı. İnfakı anlatan Kur’an’a şek ve şüphe etmeden iman ediyorlardı. Onlarca ayette infaktan bahseden Rabbimizin şu müjdelerine nail olmak istiyorlardı:
“Mallarını Allah yolunda harcayanların hâli, her başağı yüz daneli yedi başak bitiren bir tohumun hâli gibidir. Allah dilediği kimseye daha kat kat verir. Allah’ın ihsanı çok geniştir. Her şeyi hakkıyla bilendir.”[1] Ayette Rabbimiz, kendisinin yolunda harcamada bulunanların mükâfatı olarak yedi yüz kat ve daha fazlasını vadediyor. İşte böyle bir ödüle erebilmek için Müslümanlar mallarını Allah yolunda sarf ediyorlardı.
Aziz Kardeşlerim!
Teşkilatımız, infak medeniyetinin Avrupa’da dirilmesi ve yaygın hâle gelmesi için gayret etmektedir. Bu münasebetle tertip etmiş olduğu infak kampanyalarını son on yıldır Avrupa’da ilim ve irfan merkezlerinin kurulmasına tahsis etmiş bulunmaktadır. Her sene on kadar eğitim projesi infak kampanyasında birikmiş meblağlarla desteklenmektedir. Biz imanlı, bilgili, irfan sahibi, güzel ahlaklı, çalışkan, dürüst, içinde yaşadığı topluma güzellikler ve faydalı şeyler kazandıran nesillerle ayakta durabileceğimize inanıyoruz. Bu özelliklerde yetişecek nesiller ise bu eğitim kurumlarından çıkacaktır. Dolayısıyla infak kampanyamıza yapılacak en küçük yardımları bile geleceğimize, gelecek nesillerimize yapılmış bir yatırım olarak görmeliyiz. Yaşatılacak bu eğitim kurumlarımıza sadaka-i cariye, buralardan yetişecek nesilleri de arkamızdan dua edecek nesiller olarak kabul etmeliyiz. Efendimiz ﷺ de öyle buyur muyor mu? “İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i cariye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlat.”[2]
Kıymetli Dostlarım!
Teşkilatımız, İnfak Kampanyaları kapsamında, 2012 senesinden bu güne kadar Allah’ın inayetiyle, sayıları 47’yi geçen, resmi anaokulları, ilkokullar, ortaokullar, eğitim merkezleri, öğrenci yurtları ve muhtelif külliyeler kurmuştur. Biz de, içinde yaşadığımız toplumda, imanlı, güzel ahlaklı, barışa inanan, topluma faydalı ve geçmişlerine rahmet okuyan bir nesil yetişsin ve vefatımızdan sonra devam edecek sevap kaynağına ulaşmak istiyorsak gücümüzün yettiği kadar teşkilatımızın 2019 infak kampanyasına destek olup dünyanın dört bir yanındaki eğitim merkezlerin, okulların, öğrenci yurtların ve külliyelerin inşasında payımız olsun. Böylece Allah’ın rızasına erelim. Allah şimdiden infaklarınızı dergâhında kabul buyursun.
[1] Bakara suresi, 2:261
[2] Müslim, 8/405, H. No:3084