Aziz Kardeşlerim!

25 Mayıs 2014 Pazar akşamı Efendimiz (a.s.)’ın en büyük mucizelerinden birisi olan İsra ve Miraç mucizesinin gerçekleştiği gece olan Miraç kandili gecesidir. Bütün kardeşlerimize mübarek olsun. Peygamber Efendimiz (a.s.) bu gece önce Mescidi Haram’dan alınarak Kudüs’e Mescidi Aksa’ya götürülmüş, oradan da göğe yükseltilerek Allah’ın huzuruna kabul edilmiştir. Bu mucizenin birinci bölümüne İsra, göğe yükseltilmesi olan ikinci kısma ise, miraç denilir. Kur’an-ı Kerim’de İsra suresinin ilk ayetlerinde Mescidi Haram ile Mescidi Aksa arasındaki yolculuk hakkında şöyle buyurulmuştur:

“Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.”[1] Bu mucizenin Miraç bölümü ile ilgili ise, Necm suresindeki şu ayetlerde işaretler söz konusudur: “Kendisi en yüksek ufukta iken. Sonra (Muhammed’e) yaklaştı, (yere doğru) sarktı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.”[2] Bu büyük mucize Recep ayının 27. gecesi ve hicretten bir buçuk sene kadar önce meydana geldi.

Değerli Müslümanlar!

İsra ve Miraç mucizesi Peygamber Efendimiz (a.s.)’ın hem ruhu, hem de bedeni ile vuku bulmuştur. Bu kutlu gecede, Rabbimiz, sevgili Peygamberimiz (sav)’a ve O’nun vesilesi ile de biz Müslümanlara çok büyük hediyeler ve müjdeler ihsan etmiştir. Bu müjdelerin bir kısmı şunlardır:

1) Hz. Peygamber (sav)’in ümmetinden olanlardan günahkar da olsalar, Allah’a şirk koşmayanların Cennete girmesi.

2) İmandan sonra en önemli ibadet olan Namaz ibadetinin bu gecede farz kılınmış olması.

3) Bakara suresinin son iki ayetinin inzal

edilmesi, ki,  bu ayetlerde, iman esaslarımızın bir kısmı, nasıl iman etmemiz gerektiği ve kula kaldıramayacağı zorlukların yüklenmeyeceği beyan edilmiştir. Ayrıca bize nasıl dua etmemiz gerektiğine dair örnek veriliyor. 

4) Mekke’de müşriklerin Müslümanlara yapmış oldukları işkencelerin en şiddetli olduğu bir dönemde meydana gelen Miraç mucizesi ve ihsan edilen müjdeler, hem Peygamberimize hem de başta sahabeye, dolayısı ile de bütün Müslümanlara Cenab-ı Hak tarafından teselli ve destek olmuştur. Bu sebeple Miraç hadisesi ve Miraç hadisesinde verilenler sadece dün değil bu gün de inananlar için bir umuttur.

Muhterem Cemaat!

Mi’rac hadisesi gerçekleştiği zaman müşrikler bu hadise sebebiyle Efendimiz için iftira kampanyası başlatmışlar ve böyle bir hadisenin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hususunda akıl yürütmüşler, Efendimizi yalancılıkla ve sihirbazlıkla suçlamışlardır. Bu durum Hz. Ebubekir Efendimize de  aktarıldığı zaman “O ne demişse doğrudur” diyerek bütün fitnecileri susturmuş ve hakkı ile “Sıddîk” unvanına nail oldu. İşte bizler de Efendimiz (as) hakkında bizlere aktarılan ve aklımızla bazen idrak edemediğimiz şeyleri inkâr yoluna gitmeden Hz. Ebubekir gibi teslim olalım. Unutmayalım ki, Hz. Allah’ın (c.c.) bizlerden razı olmasının ve bizleri sevmesinin yolu Hz. Peygamber (sa.) Efendimize tabi olmak ve O’nun bizlere aktardığını kabul etmekle mümkündür.

Kıymetli Kardeşlerim!

Miraç mucizesi Peygamberimiz (as.)’ın şahsında vuku bulmuş olmasına rağmen, Miraç hediyeleri bağlamında düşündüğümüzde biz Müslümanlar için de Miraç anlamı taşır. Örneğin,  günde beş vakit namaz, Rabbimizle buluşma vaktimizdir; secde anı O’na en yakın olduğumuz makamdır; tahiyyatımız ise, Efendimizin Miraç’ı idrak ettiği zamandır. Dolayısı ile Müslümanlar olarak Miraç hediyesi olan Namazlarımızı kılma noktasında son derece dikkat etmemiz gerekir. Namaz ki, “”¦ Hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” [3] ayetinde de işaret edildiği gibi, günahları siler, Müslümanları fuhşiyata düşmekten korur, kulu Allah’a yaklaştırır ve böylece Müslümanların miracı olmuş olur. Cenab-ı Hak, bu mübarek gecemizi hem bize hem bütün İslam dünyasına hem de bütün insanlığa hayırlara ve iyiliklere vesile kılsın inşallah.

---

[1] İsrâ suresi,  17:1

[2]Necm, 59:7-10

[3] Ankebut suresi, 29:45