CUMA HUTBESİ
Hutbe: Kur’an Hayat Kitabıdır
07 Haziran 2018Muhterem Müslümanlar!
Zaman ve mekânlar, kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer kazanırlar. Kadir Gecesi bu bakımdan hiçbir geceye nasip olmayan bir olayın meydana geldiği gecedir. Çünkü bu gecede kadri yüce bir kitap olan, Allah Teâlâ’nın insanlığa gönderdiği son mesajı Kur’ân-ı Kerîm inmeye başlamıştır.
Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihai mesajı olan Kur’an’ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Dolayısıyla bu olayın gerçekleştiği gece tabiatıyla özel bir anlam taşımaktadır. Kadir Gecesi’nin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmaları, buna karşın Müslümanlara Kadir Gecesi’nin verildiği belirtilir.[1] Kadr suresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur.
Aziz Müminler!
Kadir Gecesi’ni gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmemiz için Kur’ân-ı Kerîm’in eşsiz mesajlarını anlamaya gayret etmeliyiz. Bu itibarla, Kadir Gecesi’ni Kur’an’ı öğrenme ve Resûlullah (s.a.v.)’i tanıma, onların öngördüğü fazilet ilkeleri doğrultusunda yaşama ve her türlü kötülüğü terk etme vesilesi kabul etmeliyiz. Zira insanlara dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamayı hedefleyen ve manevi varlığımızı karartan her türlü olumsuzluktan arındırarak, bizi üstün ahlaki değerlere yönelten yüce kitabımız Kur’an’dır. Ayette zikredildiği gibi, “Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan müminler için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.”[2] Onun getirdiği ilke ve prensiplerin özünde hoşgörü, dostluk ve kardeşlik vardır. O, insanlar arasında sevgi, uzlaşma, yardımlaşma, kardeşlik ve istikrarı sağlayacak; fert ve toplum planında pek çok ahlaki ve sosyal problemin hak ve adalet çerçevesinde çözülmesine ışık tutacaktır. Yüce Kitabımız insanlara gelişme yollarını göstererek, onları geleceğe hazırlayacak ilahî ölçüleri içeren bir kitaptır. Rabbimiz bu hakikati şu âyet-i kerîme ile ifade etmektedir: “Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur’an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye layık olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.”[3]
Kıymetli Kardeşlerim!
O hâlde bizler indiği geceyi tarifsiz şekilde kıymetli eyleyen Kitabımızı muhatap almada, onu bize ulaştıran Efendimiz (s.a.v.) gibi özen göstermeliyiz. Kur’an ile yakın ve sıcak bir münasebet kurmalıyız. Ramazan ayının son on gününde Efendimiz (s.a.v.) gibi Kadir Gecesi’ni aramalı, bu on günün hepsini de Kadir Gecesiymiş gibi geçirmeye özen göstermeliyiz. Nitekim sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Kadir Gecesi’ni ihya etmemizin neticesinde elde edeceğimiz mükâfatı şu şekilde bildirmektedir: “Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesi’ni değerlendiren kişinin geçmiş günahları bağışlanır.”[4] Dolayısıyla bizler de nafile ibadetlerimizi artırmalı, gecelerimizi Kur’an okumakla geçirmeliyiz. Kur’an’ı anlamak için tefsir okumalı ya da dinlemeli, dua etmeli, en önemlisi ölümü, ahireti ve hesabı çokça tefekkür etmeliyiz. Gündüzleri de dilimizden zikri eksik etmemeliyiz. Efendimiz (s.a.v.)’in sabah ve akşam okuduğu duaları bizler de okumalı, ibadetlerimizde huşuyu yakalamaya gayret etmeliyiz. Zira bir geceyi Kur’an ile böylesine mübarek eyleyen Rabbimiz, Kadir Gecesi ile de Kur’an ve onun ahlakını bize lütfederek kıymetimizi artıracak ve 1000 aydan daha hayırlı eyleyecektir.
Yüce Mevlâmız gayretlerimizi kabul edip katında bereketlendirsin! Âmin.
[1] el-Muvatta, İtikâf, 6
[2] İsrâ suresi, 17:9
[3] İbrâhîm suresi, 14:1
[4] Müttefekun Aleyh. Buhari, Savm, 6, H.No: 1901.