CUMA HUTBESİ
Hutbe: Kadrini bilenlere Kadir Gecesi: Bu gecenin faziletleri
28 Haziran 2016Muhterem Kardeşlerim!
Kadir Gecesi, hutbemizin başında okuduğumuz Kadir suresinde görüldüğü gibi, öyle değerli, öyle bereketli bir gecedir ki, içinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Kadir Gecesi’ne bu değer ve kıymeti veren şey ise bu gecede Kur’ân-ı Kerîm’in yeryüzüne inmeye başlamış olmasıdır. Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ tarafından Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına Kadir Gecesi’nde indirilmiştir. Daha sonra, Hz. Cibril (a.s.) Allah’ın izin ve emri ile 23 yılda peyderpey, ihtiyaca göre Kur’an’ı Resûlullah (s.a.v.)’e vahiy yoluyla getirmiştir.
Kıyamete kadar insanlığa dünya ve ahiret saadeti temin edecek bir kitabın yeryüzüne geliş günü ve bu günün yıldönümü elbette ki müstesna bir gün olmalıydı. O gün diğer günlerden daha kıymetli, daha şerefli olmalıydı. Gerçekten de öyle olmuş ve bu gece bin aydan daha hayırlı kılınmıştır: “Biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen nereden bileceksin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve ruh (Cebrâil veya ruh adındaki melek) o gece Rableri’nin izniyle her iş için inerler.”[1]
Değerli Kardeşlerim!
Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğuna dair Efendimiz (s.a.v.)’den bize birçok rivayet ulaşmıştır. Ubey b. Ka’b (r.a.)’dan gelen şu rivayete göre Kadir Gecesi ramazan ayının 27. gecesidir. Ubey b. Ka’b der ki: “Kendisinden başka ilah olmayan Zat-ı Zülcelâl’e yemin olsun ki, Kadir Gecesi ramazan ayındadır. Ve o gece Resûlullah (s.a.v.)’in bize kalkmamızı emrettiği gecedir, o da yirmi yedinci gecedir. Bunun emaresi, o gecenin sabahında güneşin beyaz ve ışınsız olarak doğmasıdır.”[2]
Bir Müslüman olarak yıl boyunca Kadir Gecesi’ni araştırmak ve uyanık olmak durumundayız. Kadir Gecesi’ni kaçırmamak ve bu gecenin faziletlerinden mahrum olmamak için bilhassa ramazan ayında daha da dikkatli olmamız gerekmektedir. Ramazan ayının 27. gecesine daha bir dikkat etmeli ve geceyi gereği gibi ihyaya çalışmalıyız. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kadir Gecesi’ni kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir.”[3] buyurmaktadır. İçerisinde bulunduğumuz ramazan ayının 27. gecesi inşallah bu gece ihya edilecektir.
Aziz Kardeşlerim!
Kadir Gecesi’nin kıymetli olması onun kadir ve kıymetini bilip takdir edenler içindir. Bu gecenin değer ve kıymetini fark edemeyenler bu geceden nasibini alamazlar. Kadir Gecesi’ni ihya sadedinde, namaz kılmak, Kur’an okumak, dua etmek, sadaka vermek gibi bütün ibadet çeşitleri ile Allah’a yönelmek gerekir. Ancak bu gece dualara icabet edilen vakitlerden biri olması sebebiyle dua etmek sünnettir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.) o gece için, Hz. Âişe (r.a.)’ya “Allâhumme inneke afuvvun, tuhibbu’l-afve fa’fu annî (Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)”[4] diye dua etmesini tavsiye buyurmuştur.
Şafak atıncaya kadar emniyetli ve selametli, yeryüzüyle en yüce makam olan yüceler âlemi arasında mutlak bağlantının kurulduğu, Kur’an’ın inmeye başladığı, yeryüzünün büyüklük, anlam ve etki bakımından tüm insanlık hayatı boyunca benzerine tanık olmadığı o muazzam olayın gerçekleştiği Kadir Gecesi’ni ihya edenler, Kadir Gecesi’nin kıymetini bilir. Bizler de bu geceyi uyanık ve şuurla değerlendirelim, başta Müslümanlar olarak bütün insanlığın kurtuluşu için dua edelim. Şimdiden gecemiz mübarek olsun.
[1] Kadr Suresi, 97:1-4
[2] Müslim, Müsafirin, 179, H. No: 762
[3] Buharî, Terâvih 1, Müslim, Müsafirin 174, H. No: 1821; Ebû Dâvud, Salât 318, H. No: 1371
[4] Tirmizî, Daavât, 89, H. No: 3508