CUMA HUTBESİ
Hutbe – Kadınlarınıza İyi Muamele Ediniz
05 Mart 2010Muhterem Müslümanlar!
İnsanlık tarihinin var oluşundan beri, insan kavramının ikinci yarısını elbetteki kadınlar oluşturmaktadır. Yüce mevlamız insanın bir erkek ve bir dişiden yaratıldığını, gerçek huzur ve saadetin de bu birlikteliğin ilahi ölçülerle devam ettirildiğinde mümkün olabileceğini bizlere yüce kitabımızda “İçinizden, kendileriyle huzûra kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve merhamet peydâ etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.” (Rûm Suresi, [30:21]) buyurarak bildirmiştir. Böyle olmasına rağmen bugün kadının, tüketim dünyâsında deşifre edilerek bir reklâm aracı olarak istismâr edilmesi, ona sadece vitrin malzemesi olarak kıymet verilmesi, arka plânda ise kadının ancak ekonomik ve nefsânî bir metâ olarak kullanılıp ezilmesi ve tüketilmesi onun haysiyeti bakımından ne kadar acı ve onur kırıcı bir durumdur. İnsanlık tarihinde kadın, ancak İslâm'ın ulvî iklîminde en yüce mevkiine nâil olmuş ve ailenin bir ferdi olarak en güzel muameleye tabi tutulmuştur.
Aziz Kardeşlerim!
Cenab-ı Mevla'mızın “”¦ve hanımlarınızla güzel bir şekilde geçinin”¦” (Nisa Suresi, [4:19]) buyruğu çok acıktır. Hanımlarımıza iyi muamale deyince geliniz sevgili Peygamberimizin hanımlarına muamelesine bir göz atalım. O, hanımlarının hem hocası, hem de eşi idi. Evi mektepti. O mektebin hocası Efendimiz, talebeleri de hanımları ve çocuklarıydı. O, hanımlarıyla şaka yapardı, koşu yapardı. Onları gece namazına kaldırır, evde hanımlarına yardım ederdi. Hanımlarıyla daima istişare eder, sohbet ederdi. Onlara asla vurmamış, hakaret etmemiş ve onlara olgunlukla yaklaşmıştı. Hanımın ağzına konan lokmanın sevap olduğunu söylerdi.
Kadınlarla ilgili hadîs-i şerîflerinde, “Sizin en hayırlınız, âilelerine en güzel muâmelede bulunanınızdır!” (İbn-i Mâce, Nikâh, 50; Dârimî, Nikâh, 55) “Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.” (Müslim, Radâ, 61) buyurmuştur. Hazret-i Âişe vâlidemizin ifâdesiyle, kendisi de hayâtı boyunca hiçbir hanımına el kaldırmamış ve hiç kimseye eliyle vurmamıştır. (İbn-i Mâce, Nikâh, 51) Nitekim muhtelif zamanlarda şöyle buyurmuşlardır: “Kadınları dövmeyiniz!…Kadınlarını döven kimseler, sizin hayırlınız değildir.” (Ebû Dâvûd, Nikâh, 42; İbn-i MaceNikâh,51)
Muhterem kardeşlerim,
Bu ve benzeri hadîs-i şerîflerden, sağlıklı âilelerin, ancak muhabbet temeli üzerinde kurulabileceğini onlara karşı muhabbeti zedeleyecek davranışlardan uzak durup onlara nasihatte bulunup sadık bir aile reisi olmamız gerektiğini anlayabiliriz. Hutbemizi sevgili peygamberimizin veda hutbesinden kadınlarımızla ilgili bölümüyle bitiriyoruz: “Ey İnsanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz.” (Veda Hutbesi)
IGMG İrşad Başkanlığı