CUMA HUTBESİ
Hutbe: İsrâ ve miraç bize ne anlatır?
11 Nisan 2018Muhterem Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in en büyük mucizelerinden birisi de, bu gece idrak edeceğimiz miraç gecesinde gerçekleşmiş olan isrâ ve miraç mucizesidir. Peygamberimiz (s.a.v.)’in Mekke’deki Mescid-i Harâm’dan bir gecede Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’ya götürülmesine “isrâ”; Mescid-i Aksâ’dan semalara yükseltilmesi olayına da “miraç” denir. İsrâ suresinin ilk ayetinde isrâ hadisesi şöyle ifade edilir: “Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Harâm’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”[1]
Miraç ise, “Kendisi en yüksek ufukta iken sonra (Cebrail ona) yaklaştı, (aşağıya doğru) sarktı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi.”[2] ayetinin işaretiyle ve hadîs-i şeriflerle sabit olmuştur. Ehl-i sünnet inancına göre isrâ ve miraç Hz. Peygamber uyanıkken, ruh ve bedenle gerçekleşmiştir. Bu büyük mucize hicretten bir buçuk yıl kadar önce recep ayının 27. gecesinde vuku bulmuştur. Bu dönem Mekke-i Mükerreme’de hem Peygamberimiz (s.a.v.)’in hem de etrafındaki Müslümanların çok zor günler geçirdiği bir zamandır. Müşrikler baskılarını zirveye çıkarmış, Efendimiz (s.a.v.) iki büyük destekçisi olan eşi Hz. Hatice’yi ve amcası Ebû Tâlib’i kaybetmişti.
Aziz Kardeşlerim!
İşte bu son derece sıkıntılı dönemde Allah (c.c.), Peygamberi’ne ve ona inanan Müslümanlara bir destek, bir moral ve teselli olmak üzere elçisini huzuruna davet etti. Cenâb-ı Hak bu mucizeyle İslam’a inanmayan insanların ne kadar kendilerini güçlü görseler de başarılı olamayacakları mesajını vermeyi murat buyurdu. İsrâ ve miraç olaylarını detaylıca anlatan Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de geçmiş bütün peygamberlere imam olduğunu, onlara namaz kıldırdığını, o peygamberlere nasip olmayan birçok nimetlere mazhar kılındığını dile getirmiştir. Direkt olarak Allah (c.c.)’dan vahiy aldığını, bu kutlu seyahatin hediyesi olarak beş vakit namazın hediye edildiğini, tövbe etmiş herkesin affedileceği gibi büyük müjdeleri haber vermiştir.
Değerli Kardeşlerim!
İsrâ ve miraç mucizeleri bugün bize neler anlatıyor, üzerinde durmamız gerekir ki, verilen mesajlar anlaşılmış olsun. Evvela her Müslüman böyle büyük bir mucizeye inanma noktasında Hz. Ebû Bekir (r.a.) gibi olmalıdır. Çünkü o, müşriklerin Peygamberimiz’i yalanladıkları o günde tereddüt etmeden inandığını ilan etmiş ve “sıddîk” lakabıyla anılmayı hak etmiştir. Biz de tereddüt etmeden buna iman edeceğiz. İkinci olarak, bu gecede armağan edilen başta namaz olmak üzere diğer bütün ibadetleri eda etmede dikkatli davranacak; hata edersek tövbe edecek ve neticede kurtuluşa erenlerden olacağız. Ayrıca İslam dininin sahibinin Allah olduğuna gönülden inanacağız, hiçbir baskı ve yıldırmaya boyun eğmeyecek ve ümitsizliğe kapılmayacağız. Hak dinin temsilcileri olarak bütün gücümüzle dinimizin yanında olacağız. Böyle yaparsak isrâ ve miraç mucizesini anlamış olacağız. Cenâb-ı Hak bizleri anlayanlardan eylesin!