Bildiğiniz gibi, bundan bir hafta önce, yani 15 Temmuz 2016 Cuma günü akşamı Türkiye’de bir darbe girişiminde bulunulmuştur. Amaç, ülke yönetimine el koyup devleti tam bir kaos ortamına sevk etmektir. İnsanların mal ve can güvenliğine zarar verecek bu menhus girişimi doğru bulmadığımızı ve girişimde bulunanları telin ettiğimizi daha ilk andan itibaren kamu oyuna deklare etmiş bulunmaktayız.

Olay son derece çirkin, son derece vahim ve son derece acı verici bir hadisedir. Çünkü olay görüldüğü kadarıyla, görevi halkı savunmak olan ordunun içinde bulunan fitneci bir grup tarafından düzenlenmiş bulunuyor. Bu caniler, kendi insanlarına karşı silah çekmiş ve kıyımlar yapmıştır. İnsanımıza bu zulmü reva gören fesat odaklarını lanetliyor, sebep olanların en kısa sürede hukuk çerçevesinde takibatlarının yapılıp gereken cezaya çarptırılmalarını temenni ediyoruz.

Değerli Kardeşlerim!
Bu ahlaksız girişim halkımızın yüksek sağduyusu ve darbecilere geçit vermemek için sergilediği direnişle sonuçsuz kalmıştır. Evet şehadet şerbetini içen ve yaralanan insanlarımız olmuş; devletin en önemli kurumları hedef alınmış ve çok büyük tahripler olmuştur. Şehit olanlara rahmet diliyor; yaralılara acil şifalar vermesini Cenâb-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.

Bu darbe girişimine sadece ülke içinde değil; Berlin, Paris, Washington gibi dünyanın diğer metropollerinde meydanlara çıkarak gayet barışçıl bir şekilde tepki verilmiştir. Hukuku ve özgürlükleri askıya alıp insan haklarını çiğneyen darbe girişimi karşısında Türk halkının sağduyulu tutumu takdire şayandır. Bu vesileyle kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bu tarz utanç verici darbe girişimlerinin artık kimsenin aklının ucundan bile geçemeyeceği bir anlayışın herkes tarafından sahiplenilmesini temenni ediyoruz.

Aziz Kardeşlerim!
Dinimiz, toplum içerisinde fitne çıkarılmasını ve bunun neticesinde insanların can ve mallarının zarar görmesine sebep olunmasını kat’i bir şekilde yasaklamıştır. Kitabımız fitnenin savaştan daha şiddetli ve daha büyük olduğunu ifade ederek şöyle buyurmuş ve bizi uyarmıştır: “O fitne, öldürmeden daha şiddetlidir.”[1] “Fitne, öldürmekten daha büyük bir vebaldir.”[2] Bir başka âyet-i kerîmede ise, fitne çıktığı zaman bunun zararının sadece hedef hâline gelmiş olanlara değil, ulaşabildiği her yere zarar vereceği bildirilerek şöyle buyurulmuştur: “Ve öyle bir fitneden sakının ki, içinizden yalnızca zulüm yapanlara dokunmakla kalmaz. Ve bilin ki, Allah’ın cezası şiddetlidir.”[3] İşte bundan dolayıdır ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Fitne uyumaktadır, uyandırana Allah lanet etsin” [4] buyurmuştur.

Bütün bunlardan dolayı diyoruz ki; “ama”sız ve “eğer”siz bir şekilde bütün insan haklarına ve insanların kendi idaresine sahip çıkma sistemlerine inanan bütün güçlerin Türkiye’mizle dayanışma içinde olması bir gerekliliktir. Tekrar şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, hastalarımıza acil şifalar diliyoruz ve hepimize geçmiş olsun diyoruz.

[1] Bakara suresi, 2:191
[2] Bakara suresi, 2:217
[3] Enfâl suresi, 8:25
[4] Feyzu’l Kadir Şerhu’l Camiu’s Sagir, 4/606, H. No: 5975

Hutbe-Fitneden sakının

Hutbe-Arapça