CUMA HUTBESİ

Camilerin imar ve ihyası müminlerin vazifesidir

20 Mart 2015

Değerli Kardeşlerim!
Yeryüzünde ilk inşa edilen mekân, tüm camilerin merkezi ve kıblegâhımız olan Kâbe’dir ve her bir cami Kâbe’nin şubesidir. Bunun için camiler de Allah’ın evi kabul edilmektedir. Cami yapmanın birinci maksadı Allah’a kulluğumuzu ifa etmek, yani ibadet etmek için bir yer tahsis etmektir.

Camide sınıf ve makam ayırımı yapılamaz. Zengin-fakir, köylü-şehirli, amir-memur, resmî-sivil, yaşlı-genç, siyah-beyaz, yerli-yabancı herkesi bünyesinde toplayan, aynı safta omuz omuza, diz dize namaz kıldığımız mekânlardır camilerimiz.

Muhterem Cemaat!
Şu bulunduğumuz mekân, vaaz ve nasihat mekânıdır. Burada Kur’an öğretilir, sünnet öğretilir, yani din öğretilir. Burada, Allah’a hesap vereceğimiz öğretilir ve her türlü kötülükten uzak durmak, her türlü iyilik ve güzelliğe kucak açmak, insanlara muhabbet beslemek, ana-babaya, öğretmene, ulu’l-emre itaat gibi hayati konular hatırlatılır. Burası, bütün Müslümanların kardeşliğinin pekiştirildiği ve böylece ümmet şuurunun diriltildiği bir mekândır.

Birbirimize merhamet etme, acılarımızı paylaşma, kimsesiz, yoksul, dul ve yetimlere yardım etme konularında şuurumuzu kazandığımız yer camilerimizdir.

Kıymetli Kardeşlerim!
Bulunduğumuz ülkelerde İslami kimliklerimizin gelişmesi, korunması, çocuklarımızın ve gençlerimizin dinlerini öğrenmesi camilerimizle mümkün olabilmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Medine’de İslam’ı öğretmek ve yaşatmak için, henüz başını sokacak bir evi yokken cami inşa ettirmişti. Bunun anlamı şudur: Müslümanlar bulundukları her yerde ilk olarak cami yapmalı ve oraları imar etmelidirler. Tevbe suresinin 19. âyet-i kerimesinde, camileri inşa ve imar etme görevinin Allah’ın bize bir emri olduğu şöyle belirtilmiştir. “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.”[1]

Bu görev ifa edilirse elbette ecir ve mükâfatı olacaktır. Bundan dolayıdır ki, Allah resulü (s.a.v.) cami inşa ve imar edenleri şöylece müjdelemiştir: “Kim Allah’ın rızasını talep ederek bir mescit inşa ederse, Allah ona cennette bir ev inşa eder.”[2]

Muhterem Müminler!
Hem Allah’ın emrini yerine getirmek hem de cami yapma ve yaşatmanın mükâfatına erişmek için, içinde saf saf olduğumuz, Rabbimiz’e kulluğumuzu eda ettiğimiz camilerimize bir taraftan üye olarak, diğer taraftan zaman zaman infaklarda bulunarak destek olmayı sürdürmeliyiz. Bunun da ötesinde, Genel Merkezimizin bütün cami mülkiyetlerine bir bakıma bekçilik görevini ifa eden Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneğimiz (EMUG) adına yılda bir defa yaptığımız yardımlarımızla yine camilerimize sahip çıkma görevini yerine getirelim. Bin bir emek ve alın teri ile elde ettiğimiz cami ve külliyelerimizin gelecek kuşaklara aktarılması, içinde hedeflenen din hizmetlerinin verilmesi ve mülklerinin korunması için EMUG gibi bir kuruma elbette ihtiyaç vardı. Allah’a hamdolsun böyle bir kurumumuz var ve onun yaşatılması gerekir. İşte yılda bir defa da olsa bu kurumumu za yapacağımız yardımlarımız bu hayırlı müessesenin yaşatılmasına vesile olacaktır. Cenâb-ı Hak, şimdiden bütün hayır ve hasenatınızı, yapacağınız infaklarınızı dergâh-ı izzetinde kabul buyursun.

[1] Tevbe suresi, 9:18
[2] İbn Mâce, Mesâcid, 3; H. No: 737

pdf Hutbe: Camilerin imar ve ihyası müminlerin vazifesidir

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com