Muhterem Kardeşlerim!

Camilerimiz, bizi içinde toplayan, huzur ve güven veren, İslam’ın o bölgede varlığının nişanesi, birlik ve beraberliğimizi sağlayan, mabetlerimizdir. Aynı zamanda camilerimiz, Efendimiz ﷺ’ın ifadesiyle “Allah katında en makbul mekânlardır.”[1] Çünkü camilerimiz, insanlığa kurtuluş mesajları sunan, inançsızlık ve cehalete dur diyen, ilim ve hikmet ehli bir cemaat yetiştirmeyi hedef edinen, başta Müslümanlar olmak üzere insanların insan hüviyetinde birlikte hareket etmelerine çağrılar gönderen mukaddes mekanlardır.

Aziz Kardeşlerim!

İslam dini, nizam ve intizam dinidir. Camilerimiz, beş vakit namazların eda edildiği mukaddes yerlerdir. Günde beş defa mescitlerde bir araya gelen Müslümanların cami içinde uymaları gereken nizamlar vardır ki, bunlara cami adabı denir. Bu adap kurallarına riayet edilirse elde edilecek ecir ve mükafat o nispette artmış olacaktır.

Bir Müslüman, namaz kılmak için camiye giderken Allah Teâlâ’nın “Ey Ademoğulları! Her mescide güzel elbiselerinizi giyinerek gidin; yiyin için fakat israf etmeyin, çünkü Allah müsrifleri sevmez.”[2] ayetinin hükmü gereğince önce beden temizliğini gözden geçirir, abdestini güzelce alır. Toplum içine çıkacağı için kılık ve kıyafetini hem temizinden hem de namazın setr-i avret şartlarına uygun olanlarından seçer. Kirli çoraplarla veya ıslak ayaklarla camiye girmez.
“Sarımsak ve soğan yiyenler (kokusu belli iken) mescidimizden uzak dursun”[3] hadis-i şerifine uygun hareket ederek nahoş kokan yiyecekler yemiş olarak cemaatte hazır olmaz. Güzel kokular sürünür; kardeşlerini rahatsız etmez.

Muhterem Müslümanlar!

Camiye girerken sağ ayakla girilmeli, Peygamberimize salâtü selâm getirdikten sonra, “Allahümme’ftah lenâ ebvâbe rahmetike (Allahım, bizlere rahmet kapılarını aç)” şeklinde; camiden çıkarken de sol ayakla çıkarken “Allahûmme’ftah lenâ ebvâbe fadlike (Allahım, bize lütuf ve kereminin kapılarını aç)” diye dua edilmelidir. Ayrıca camiye girildiğinde kerahet vakti değilse en az iki rekât tahiyyetü’l mescid namaz kılma sünneti yerine getirilmeli. Mekruh olması sebebiyle camilerde yüksek sesle konuşulmamalı; ne hal ve hareketleriyle ne sözleriyle ne de safta iken okumuş olduğu kıraati ile etrafındaki Müslümanlara rahatsızlık vermemelidir. Cep telefonları ya kapatılmalı ya da en azından sessize alınmalıdır. Saf düzenine dikkat edilmeli, safı en ön çizgiden başlayarak oluşturmalı, ön safta boş yer varken arka safta durulmamalıdır. Namaz kılanların bilhassa secde mahallerine basarak önünden geçilmemelidir. Cami içine girildiği andan itibaren ibadet halinde olunduğu unutulmamalı, tefekkür, tezekkür ve tesbihatla meşgul olunmalı, cennet yolunun istasyonları olan camilerimizin manevi havasından tam manasıyla nasiplenmelidir.

[1] Müslim, Sahih, 2/132, H. No: 1560.
[2] Araf, 7:31.
[3] Buhari, Sahih, 3/362, H. No: 808.

Hutbe-Cami Adabı