Muhterem Müslümanlar,

Kulu Allah’a yaklaştıran, samimiyeti artırıp imanı cilalayan bir şey vardır; o da tevbedir. Peki, tevbe ve istiğfar nasıl yapılabilir? Bu soruya en güzel cevabı elbette Kur’an-ı Kerim vermektedir. Örneğin Hz. Adem (as)’ın asırlar öncesi yaptığı tevbesini Kur’an’da okuyabilmek bizim için Allah tarafından sunulan bir lütuf, bir nimet ve hepsinden önce bir kolaylıktır. Adem (as) “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz.” (Araf Sûresi, [7:23]) diye dua ederek, bizlere hem kendisini daha iyi tanımamızı sağlıyor, hem de bizim benzeri bir duruma düştüğümüzde Allah’a nasıl yalvarabileceğimizi gösteriyor. Aynı şekilde, Nuh (as), Musa (as), Yunus (as) gibi nice peygamberlerin tevbe ve dualarını da Kur’an’dan öğrenip bu duaları bizzat kendi hayatımızda uygulayabiliriz. 

Değerli Kardeşlerim,

İşte yine, hayatımıza bir düzen verme ve günahlarımızdan tevbe ve istiğfar edip, mübarek Ramazan günlerine ön hazırlık için güzel bir fırsat olan Berat gecesine ulaşmak üzereyiz. Gelin, önümüzdeki Çarşamba’yı Perşembe’ye bağlayan bu geceyi yeni bir başlangıç için değerlendirelim. Unutmayalım ki tevbe, bir iç muhasebedir ve vakit geç olmadan böyle güzide günleri değerlendirmeli, kendimizle hesaplaşmayı geçiktirmemeliyiz.

Tevbe etmek evvel emirde düşünce ile başlar. Kul günah islediğinin farkına varır, pişmanlık duygusuna kapılır, o hatayı bir daha yapmamaya dair kararlılıkla Allah’a yalvarır ve elinden geldiği kadar iyilik yapar. Tevbeden sonra yapılan iyilik o kadar önemlidir ki, bakın sahabe-i kiram Resullah (sav) ile beraber yaşadığı bir hadiseyi nasıl anlatıyor: “Bir gün, Allah Resulü (sav)’in yanına gittim. Ona: ‘Ya Resulallah! Bana yapınca cennete yaklaşacağım, cehennemden uzaklaşacağım bir amel öğret’, diye rica ettim. Allah Resulü (sav): ‘Bir kötülük yaptığın zaman ardından hemen bir iyilik yap. Bunu yaparsan on misli sevap alırsın’ buyurdu.“ (Taberani, Dua, 1498) Demek ki, değerli kardeşlerim, iyilik yapmak böylelikle tevbenin önemli bir parçasıdır. Bu sebeple daima hayra çağıralım, bilhassa bu müstesna gecelerde ailemiz, akraba ve dostlarımızdan başlayarak iyilik yapalım, insanları sevindirelim.

Aziz Müslümanlar,

Tevbenin hikmetlerinden biri de, Müslümanı kibirden muhafaza etmesi, acziyetini ve Rabbine olan muhtaçlığını iyice farketmesidir. Bu vesileyle, Berat gecenizi şimdiden tebrik ve hayırlara vesile olmasını temenni ederiz. Hutbemizi Bakara Sûresi’nde geçen Hz. İbrahim (as) ile Hz. İsmail (as)’ın duasıyla tamamlayalım inşallah. O iki peygamber şöyle dua ve istiğfarda bulunuyorlar: “Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tevbemizi kabul et. Çünkü sen, tevbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.” (Bakara Sûresi, [2:128]) Amin!

IGMG İrşad Başkanlığı