CUMA HUTBESİ
Hutbe: Allah’a Teslim Olmak
07 Temmuz 2022Muhterem Kardeşlerim!
Hz. İbrâhim (a.s.), içinde yaşadığı putperest toplumun inanç sistemini ve tutumlarını sorguluyordu. Toplumun İlah kabul ederek taptığı bu varlıklar Hz. İbrâhim’i (a.s.) tatmin etmiyor, her vesileyle tefekküre devam ediyor, kulluk bilincini destekleyip kuvvetlendirecek şeyler üzerinde uzun uzun düşünüyordu. Tam bu sırada Yüce Mevlamız ona “Teslim ol” dediğinde “Âlemlerin Rabbi’ne teslim oldum.”[1] demişti. Hz. İbrâhim, hak dine yönelip Allah’a teslim olan, bütün iyi sıfatları kendinde toplayan bir önder; Rabbi’nin nimetlerine her zaman şükreden iyi bir kuldu. Bu nedenle Allah tarafından seçilmiş ve hak yola iletilmişti. Kendisine bu dünyada nice güzellikler ve yüce bir makam verilmiş, ahiret için ise salih kullar sınıfına dâhil edilmiştir. O, Kâbe’yi Muazzama’yı oğlu İsmâil’le birlikte yeniden inşa etmiş, türlü hikmetlerle dolu hac ibadetini insanlığa o göstermiştir. Allah’a yakınlık arayışımız olan kurban ibadeti, onunla özdeşleşmiştir.
Aziz Kardeşlerim!
Allah’a teslimiyet hususunda öylesine sadık olmuşlardı ki, Hz. İbrâhim (a.s.) ateşe atıldığı hâlde ateş onu yakmamış, oğlu İsmâil (a.s.) da bıçağın altına yattığı hâlde bıçak onu kesmemişti. Hz. İbrâhim (a.s.)’ın ilahi buyruğa itaati ve Hz. İsmâil (a.s.)’ın teslim oluşu, kıyamete kadar biz Müslümanlara örnek teşkil etmektedir. Hz. İbrâhim (a.s.)’ın, inkârcılara Allah’ın varlığını ispat etme gayreti, bizim için büyük bir örnektir. Onun ümmete öncülüğü bizim için büyük bir örnektir. Tevhid yolundaki kutlu yürüyüşü, hicreti bizim için büyük bir örnektir. Âlemlerin Rabbi olan Allah, Hz. İbrâhim (a.s.) efendimiz ile ilgili olarak; “İbrâhim ne Yahudi idi ne de Hristiyan. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir Müslüman’dı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi.”[2] diye buyurmuştur.
Değerli Müminler!
Allah’a, Resulü’ne ve ahiret gününe iman eden biz müminleri, Allah (c.c.) “Müslüman” diye isimlendirmiştir. Müslüman demek, teslim olan demektir. Mevla-i Zülcelal hazretleri; “Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve ‘Kuşkusuz ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kimdir?”[3] demektedir. Müslüman, Kur’an ve sünnetin emir ve yasaklarına teslim olandır. Allah (c.c.)’a, O’ndan gelen her şeye teslim olmak ve isyan etmemektir. Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Müminin hâli ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır ve bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına güzel bir iş geldiğinde şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde ise sabreder, bu da onun için hayır olur.”[4]
Kıymetli Cemaat!
Hayatta başımıza gelen zorluklar karşısında; “Bu neden oldu! Benim başıma bu niye geldi!” gibi isyanı çağrıştıran sözlerden kaçınmalıyız. “Olanda hayır vardır. Rabbim böyle uygun gördü.” anlayışına sahip olmalıyız. Tıpkı Hz. İsmâil gibi Eğer Allah (c.c.)’ın rızasına talipsek, Allah (c.c.)’ın hakkımızdaki takdirine de rıza göstermeliyiz. “Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır.”[5] âyet-i kerîmesinin içerdiği sırlardan birisi de budur.
Kardeşlerim! Yarın Kurban Bayramı, bugün arife günü. Arife gününde geçmişlerimizin kabirlerini ziyaret edelim, onları hayırla yâd edelim. Çocuklarımıza kurbanın mana ve önemini anlatalım. Teslimiyeti tefekkür edelim. Şimdiden bayramınızı tebrik ediyorum. Hak Teâlâ, bizleri hakkıyla kendisine teslim olan kullarından eylesin.
Değerli Kardeşlerim
Arefe günü sabah namazı ile başlayıp Kurban Bayramı’nın dördüncü günü ikindi namazında sona erecek olan teşrik tekbirlerini getirmek vaciptir. Farz namazlarından sonra teşrik tekbirlerini getirmeyi asla unutmayalım.
[1] Bakara suresi, 2:131
[2] Âl-i İmrân suresi, 3:67
[3] Fussilet suresi, 41:33
[4] Müslim, Zühd, 64
[5] Beyyine suresi, 98:8