CUMA HUTBESİ
Hutbe: Allah, bize şah damarımızdan daha yakındır
23 Ocak 2015Muhterem Müminler!
Kâf suresinde, Rabbu’l Âlemîn şöyle buyurur:
“Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.”[1]
Değerli Cemaat!
Bu ve pek çok diğer âyet-i kerîmede, insana, “Nerede, ne zaman ve ne yaparsan yap, mutlaka Cenâb-ı Hakk’ın murakabesi altındasın!” ikazı yapıldıktan sonra, bütün davranışlarımızın böyle bir anlayış, bütün amellerimizin de bu şuur ile yapılması çağrısında bulunulur. Allah bize kendi şah damarımızdan daha yakın ise, o zaman, elbette ki O’nun emirlerine uyup yasaklarından, haramlarından uzak durmaktan başka çare yoktur. Çünkü, Allah hep bizimle beraberdir.
“Üç kişinin bir araya gelip gizli fısıldaştığı bir yerde, dördüncü mutlaka O’dur.”[2] ayeti ile, “(Ey Habibim!) Ne iş yaparsan yap, ey insanlar, sizler de ona dair Kur’an’dan ne okursanız okuyun ve ne yaparsanız yapın, her yaptığınıza daldığınız an mutlaka sizi görürüz.”[3] ayeti bu gerçeği duyurmaktadır.
Allah’ın Elçisi Efendimiz (s.a.v.) de işte bu gerçeği bildiği için “Allah’ım, beni kendimle bir lahza, göz açıp kapayıncaya kadar olsa dahi baş başa bırakma.”[4] şeklinde dua eder ve Müslümanlara bu duayı öğretirdi.
Değerli Kardeşlerim!
Allah’ın murakabesi altında olduğunu bilen bir insan, “Zinaya yaklaşmayın!”[5], “Aranızda, mallarınızı haksızlıkla yemeyin!”[6] ve “Şahitliği gizlemeyin!”[7] gibi sadece birkaçının misalini verdiğimiz, haksız ve ahlaksız davranışları nasıl sergileyebilir? Bu davranışların kötülüğü, çirkinliği, kabul edilemezliği muhakkaktır. Lakin zamanımızda, bu gibi davranışların yaygınlık kazandığı görülmektedir. Bu gibi çirkin amellerin yaygınlık kazanması elbette ki sağlam bir Allah inancının yerleşememiş olmasıdır.
Bugünkü insanlığın içine düştüğü bu acıklı durumun sebebi, Allah’ın şah damarımızdan daha yakın olduğunun idrak edilememesidir. Yani, Allah inancı olsa bile, Allah’tan korkma, O’ndan çekinme ve O’na daha da yakınma şuuru yok olunca, çirkinlikler, kötülükler daha da yaygınlık kazanmaktadır.
Burada tevhid inancı önemli bir yer tutmaktadır. Allah yaratıcıdır, ama, aynı zamanda insanın ne yaptığını da kayıt altına alır ve ahirette de bunun hesabını sorar. İşte bunun için insan, kendi yaptıklarının hesabını verememekten korkmalıdır. Çünkü Allah hesap soracaktır.
Kıymetli Kardeşlerim!
Bizleri daima doğru yolda tutması içın Rabbimiz’e dua ve niyazda bulunduğumuz gibi biz de kendi nefsimizin doğru yoldan sapmaması için gayret sarf edeceğiz. Nefsimizi, doğru yolun güzelliklerine alıştıracak, bu doğru yolun tadının bozulmaması için sâlih amellerde bulunacağız. Bunun için de ibadetlerimizi ve amellerimizi sadece Allah rızası için yapacağız. Bunun için dua ve isteklerimizi Rabbimiz’e arz edeceğiz, O’na sığınacağız.
Değerli Müminler!
Özetle, Allah’ın insana kendi şah damarından daha yakın olduğu anlayışını idrak etmek, tevhid inancının berraklığını ortaya koyar, iman ve kullukta dengeyi oluşturur, insana Allah’ın ve peygamberlerin övdüğü ahlaki şahsiyeti kazandırır.
[1] Kâf suresi, 50:16
[2] Mücâdile suresi, 58;7
[3] Yûnus suresi, 10:61
[4] Ebû Dâvûd, Edeb, 318. H. No: 5090
[5] İsrâ suresi, 17:32
[6] Bakara suresi, 2:188
[7] Bakara suresi, 2:283