Muhterem Müslümanlar!

Hutbeme Kur’anı Kerim’den birkaç Ayet-i Kerime mealiyle başlamak istiyorum: “O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır. Sonra onun zürryetini, dayanıksız bir suyun özünden üretmiştir. Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!” [32:7][32:8][32:9]

 

Değerli Müminler:

Görüldüğü gibi bu ayetler insandan, yani bizden bahsediyor. Aslımızın çamur olduğunu sonra ana rahminde döllenip karar kıldığımızı ve sonra et parçası kemik derken, bu dünyaya gelip doğum ile ölüm arasındaki maratona başladığımızı açık olarak bildiriyor.

 

İnsanoğlu kendisini yoktan var eden Allah’a kul olmak için yaratılmıştır. Bu kulluğun karşısında da akla hayale gelmeyecek şeylerle vaad olunmuştur.

 

İnsanın tarihine bir baktığımızda zaman zaman yolunu şaşırmış, çizgisinden sapmış her şeye hatta yaratanına bile isyan eder hale geldiğini görüyoruz. İşte İnsanın azgınlaştığı dönemlerde Yüce yaratan onlara kitaplar gönderip o kitapları onlara anlatacak, kendi içlerinden peygamberler seçmiştir. Ama o insanlık isyanında daha da ileri gitmiş kitapları inkâr etmiş peygamberleri yalanlamış ve hatta peygamberleri öldürerek azgınlıklarını son haddine ulaştırmıştır. Allah da onları zaman zaman felaketlerle, belalarla, musibetlerle ikaz etmiş kimileri bu ikazı doğru algılayıp tevbe ederek hakka yönelmiş, kimileri de azgınlıklarının kurbanı olarak helak olup gitmişlerdir.

 

Aziz Müminler!

Dünyamızın yaşadığı bu dönemde insanlık âlemi yeniden "gemi azıya almış" yani söz dinlemez olmuş, alabildiğine isyan çukuruna yuvarlanıp gitmektedir.

Bugüne şöyle bir bakalım: Allah’ın yerine maddenin kulu olmuş bir insanlık âlemi. Ve bu âlemde filizlenen maddeci anlayışlarla maneviyatı yok edilmiş ruhsuz bir nesil. Ruhsuzluğun verdiği bunalımla akla hayale gelmeyen pisliklerin ve sapıklıkların batağındaki bir gençlik. Kadınlık onurunun peşkeş edildiği, kadının cinsel köle haline getirildiği bir âlem.

 

Sevmeyi ve sevilmeyi unutmuş, kendisine ve başkalarına saygısını ve güvenini yitirmiş, haktan hukuktan habersiz, zulmü maharet sayan, kötülüğü hayat sistemi haline getiren insanların oluşturduğu yönetimler. Tüm bunlar günümüz insanlığının dertleridir. Bu durum karşısında kendimize şu soruları sormaktan uzak kalamıyoruz.

 

İnsanlık nereye gidiyor? Ne olacak bizim halimiz? Yok mu bu felaketten bir kurtuluş çaresi? Elbette ki bu soruların cevaplarını yine Kur’an’da buluyoruz ve Yüce Rabbimiz buyuruyor: “Asra yemin ederim ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır”. [103:1][103:2][103:3]

 

IGMG İrşad Başkanlığı