CUMA HUTBESİ
Hutbe – Müslümanlık kardeş olmayı gerektiren bir dindir
05 Mayıs 2006Muhterem kardeşlerim,
Yüce Allah, Kur’an’da ortaya koyduğu prensiplerle insanın ahlâken olgunlaşmasını ve dünya ve ahirette ebedi huzura ermesini murad etmiştir. Bu prensipler her çağda insanların istifade edeceği mükemmelliktedir. Bunlardan biri de din kardeşliği prensibidir. Yüce Allah bu prensibi “Mü’minler kardeştir“ ifadesiyle Hucurat Suresinin bu 10. ayetinde kanunlaştırmıştır. Mü’minler, gerçekten bu ayetinin ruhunu kavrayabilseler ve kamil manada hayatlarına uygulasalar, kendi aralarında birliği gerçekleştirebilirler. Enfal Suresinin 46. ayetindeki ” (Ey mü’minler!) Allah ve Resülüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin. Sonra korku ve zaafa düşersiniz ve kuvvetiniz elden gider“ ikazına ciddi bir şekilde dikkat etseler hem birliklerini sağlamış olurlar hem de zaafa uğramaktan korunmuş olurlar.
Değerli kardeşlerim,
Manasını arz edeceğim şu hadis mü’minler ara sındaki kardeşliğin önemini anlatması itibarı ile son derece önemlidir. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Allah’ın öyle kulları vardır ki, ne peygamber, ne de şehid olmadıkları halde, peygamberler ve şehidler o kimselerin Allah katındaki derecelerine gıpta ederler (imrenirler). Bunlar aralarında ne akrabalık ne de mal menfaati olmadığı halde, birbirlerini sırf Allah rızası için seven kimselerdir. And olsun ki, kıyamet gününde bunların yüzleri nur saçacak, bütün vucutları nur içinde olacak. Herkesin korktuğu zaman onlar korku yüzü görmeyecek, herkes kederlendiği vakit onlara üzüntü olmayacak.“ (Sünen-i Ebi Davut)
Muhterem müslümanlar,
Sevgili Peygamberimizin “Hiçbiriniz kendisi için arzu ettiğini din kardeşi için arzu etmedikçe iman etmiş olamaz“ (Buhari, İman) hadis-i şerifi bize olgunlaşmada olmamız gereken mertebeyi göstermektedir.
Evet, insan, eğer kendisinin ahlaken hangi kemal noktasında olduğunu test etmek isterse, kendisinin haline bir baksın yeter.
Örneğin; Allah ve Rasulullah ile irtibatı ne ölçüdedir?
Din kardeşi ile kalbi bağı zayıf mıdır? Sürekli hata arayan, kin güden, gıybet ve haset eden, önyargı ile davranan bir kişilik midir? İnsanların gizli yönlerini araştırma ve hata arama gibi özelliği var mı? İnsanlara tepeden bakıyor mu? Onları küçük görüyor mu? Gurur ve kibir taşıyor mu? Eğer bu sıfatları taşıyorsa bir insan, insanlık ve müslümanlık iddiasını tekrar gözden geçirmelidir.
Aziz Müslümanlar,
Hutbemizi bitirirken hep beraber tekrar hatırlayalım: Allah bizlerin gerçek Müslüman olabilmemiz için kardeşler ve dostlar topluluğu olmamızı şart koşuyor. Kardeş olmak, Kur’an’ın öngördüğü biçimde olursa değer ifade eder. Bundan dolayıdır ki, şu Kur’an ayetini devamlı gözönünde tutmalı ve gereğince bir hayat yaşamalıyız: Yüce Rabbimiz buyuruyor:
“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar bir birlerinin dostlarıdırlar. İyiliği emreder kötülükten alıkoyarlar. Namazı kılar, zekatı verirler. Allah’a ve Rasulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir..” (Tevbe Suresi: 71)
IGMG İrşad Başkanlığı