CUMA HUTBESİ
Hutbe – Hak ve adalet sınırlarını aşanlar çürüme ve yozlaşmaya sebep olurlar
09 Şubat 2007Aziz ve muhterem Müslümanlar!
Peygamberler, yaratılmışların en mükemmeli olan insanoğlu için hakkı, hakikati, doğruyu ve güzeli öğreten Allah’ın kulları ve elçileridir. Bir taraftan Allah’ın varlığını ve yüceliğini, mülkünde tasarruf sahibi olduğunu bildiren peygamberler, diğer taraftan dünya ve ebedi hayatın mutluluk ve huzurunu kazanma yollarını da göstermişlerdir. Onlar bu yolları sadece anlatmamışlar, “en güzel örnek” olarak hayatlarında yaşamışlardır. Peygamberlerin yaşadığı güzel ahlakı kendilerine ahlak edinen fert ve toplumlar, insanlık adına güzellikler ortaya koymuşlar ve hayırla hatırlanmışlardır.
Aziz kardeşlerim!
İlahi çağrıya kulak vermeyen, onu hafife alan fert ve toplumlar ise nefislerine esir olmaktan, şeytanın tuzağına düşmekten kurtulamamışlar; bundan dolayı büyük felaketlere maruz kalmışlardır. Nitekim ihtiyar dünyamız, saltanatları ile nam salmış, şatafatlı hayatları ile göz kamaştırmış birçok toplum ve kişinin hazin sonuna sahne olmuştur.
Mukaddes kitabımızda, ilahi vahye kulağını tıkayan ve kendi bilgi ve gücüne güvenerek böbürlenen ve küstahça dolaşan kavimlerin feci sonlarından bahsedilir. Kur’an’da anlatılan bu tarihi hadiseler, insanlar, sadece tarihi hikâyeler okusunlar için değil, örnek alsınlar ve yanlış yapmasınlar diye nakledilir. Kur’an’da Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Ad milleti doğru olan her şeye karşı çıkarak yeryüzünde küstahça dolaştılar. Ve “bizden daha güçlü kim varmış?” diye böbürlendiler“ [41:15]
“Bilmez misin Rabbin ne yaptı Ad (halkın)’a”¦ Çok sütunlu İrem (halkına), ki, bütün o topraklarda bir benzeri inşa edilmemişti Ve vadide kayaları oymuş olan Semud halkına (pek çok) çadır direğine sahip Fravun’a””Onlar toprakları üzerinde hak ve adalet sınırlarını aştılar; ve orada büyük bir yozlaşma ve çürümeye sebeb oldular; İşte bu yüzden Rabbin onları azab kırbacından geçirdi; çünkü Rabbin, şüphesiz her zaman gözetleyip durmaktadır.!“ [89:6] [89:7] [89:8] [89:9] [89:10] [89:11] [89:12] [89:13] [89:14]
Değerli Müslümanlar!
Ayetlerde, bugün tamamen izleri silinen, bir zamanların şan ve şöhret sahibi milletlerden bahsedilmektedir. Yine ayetlerde belirtildiği gibi bu milletler, güç ve kuvvet sahibi Allah’ı unutmuşlar, kendilerinin sandıkları güç ve kuvvete, bilgi ve teknolojiye güvenmişler; dolayısıyla kendilerini ilahlaştırmışlardır. Netice itibarı ile ilahi-tabii sınırları aşan bu azgın topluluklara Allah’ın kırbacı gecikmemiş ve bu topluluklar büyük bir helak ile karşılamışlardır. Unutulmamalıdır ki, her türlü sınırı aşmanın bir faturası vardır. Bu fatura bazen hafif, bazen de çok ağır bir şekilde tecelli eder. Bundan dolayı, Rabbimiz tarafından muhteşem bir denge ile yaratılmış bu âlemde, insanlık, hak ve adalet ölçülerinden uzaklaştığı ve üzerinde yaşadığı güzelim dünyayı tahrip ettiği müddetçe felaketlere hazır olmalıdır.
Aziz Müslümanlar!
Hutbemizi uyarıcı olması açısından son derece anlam yüklü olan Rum Suresin’nin 41. ayeti ile sona erdiriyorum. Yüce Rabbimizin şöyle buyuruyor: “İnsanların ilahi kanunlara aykırı olarak bizzat yaptıkları işler sebebiyle denizde ve karada (tabiatta, fertte ve cemiyette) fesad (bozulma ve çürüme) yaygınlaştı ve (yaygınlaşacaktır.) Allah, düzenine aykırı işlerinin bir bölümünün cezası olarak, onlara bu (elem ve korkuları) tattıracaktır. Böylece belki yaptıkları kötü amelleri bırakır da İslami yaşayışa dönerler.”
IGMG İrşad Başkanlığı