Aziz Müslümanlar !

İnsan doğar, çeşitli evrelerden geçer; takdir olunan dünya hayatını yaşar ve ölür; diğer bir ifade ile, ölümötesi hayata yeniden doğar. Yaşamakta olduğumuz bu fani dünya hayatı, ezelden ebede giden süreçte varoluşun bir bölümüdür. Dünya hayatına yaratılışımızın en bariz hikmeti ise, Allah’a iyi bir kulluk; insanlığa ve çevreye samimi ve faydalı bir ferd olmaktır. Bundan dolayı, Peygamberimiz İslam inancının insana kazandırmak istediği erdemi anlatmak için şu mübarek hadisini irad buyurmuştur: “ İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır“ İslam büyükleri de, Kur’an ve sünnetten aldıkları mesajla yüce dinimizin en kapsayıcı tarifini şöyle yapmışlardır: “İslam, Allah’ı ta’zim ve bütün mahlukata/yaratılmışlara şefkat etmektir“

Değerli kardeşlerim !

İslam, insanın, Allah-u Teala’ya ihlaslı bir kul ve tüm varlıklara şefkatli bir kişilik olabilmesi için, en iyi ve en güzel bir şekilde yetişmesine önem veren yüce bir dindir. Dinimize göre öğrenim ve eğitim, insanın ana rahmine düşmesiyle birlikte başlar, hayatının sona ermesine kadar devam eder. Bundan dolayı bir insanın iyi bir şekilde yetişebilmesi için gençlik çağının önemi çok büyüktür. Çünkü gençlik çağı insanın en hareketli ve en verimli dönemidir.

Değerli müslümanlar !

Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’inin Tahrim Suresinin 6. ayetinde şöyle buyuruyor: “Ey İman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan (öteki dünyanın) ateşinden kendinizi ve size yakın olanları (ailenizi ve evladlarınızı) koruyun; onun başında (gözetici olarak) bulunanlar, emrettiği hiçbir şeyde Allah’a karşı gelmeyen, ama (daima) kendilerinden isteneni yapan kararlı ve azimli meleklerdir“

Yüce Rabbimiz bu ayetinde biz kullarına ebeven sorumluluğunu hatırlatıyor ve başta kendimiz olmak üzere, ehlimizi şirkten ve günahtan korumamız gerektiğine dikkat çekiyor. Bildiğiniz gibi anne ve babalar çocuklarına bakmak, onları her türlü tehlikelerden korumak ve onları en güzel bir şekilde eğitmek gibi en temel üç sorumluluğu vardır. Diğer bir ifade ile geleceğimiz olan gençlerimizin en güzel bir şekilde yetişmesi onların donanımlı olabilmeleri tamamen bizlere bağlıdır. Son yıllarda, iletişim alanı / informatik taarruz başta olmak üzere, çeşitli çevresel faktörlerden dolayı anne ve babalar üstün ahlaklı çocuklar yetiştirebilmede güçlükler çekmektedirler. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için gençlerimizi önemsemek, engin bir sevgi ve şefkatle onların sorunlarına eğilmek ve onları iyi yetiştirmek şiarımız olmalıdır. Bunun için, herkes “ben çocuğum ve gencim hakkında ne yapabilirim?” diye düşünen ve yaz tatilini bulundukları ülkelerde geçirecek olan kardeşlerimiz, IGMG Yaz Kursları Proğramlarını takip ederek çocuklarını bu kurslara kaydettirmeli ve onların dini kültürlerini artırmalarına ve birer ahlak ve maneviyat abidesi faziletli gençler olarak yetişmelerine zemin hazırlamalıdırlar. Hayatımızda yapabileceğimiz en kıymetli yatırım, yavrularımızın eğitim ve gelişimi için yapacağımız yatırımdır. Dolayısıyla evlatlarımız bizlerin en büyük servetimiz ve iyi sahip olunması gerekli en değerli hazinelerimizdir.

Hutbemizi Peygamberimizin iki hadisi ile bitiriyorum: Peygamberimiz buyuruyor ki: “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz:

• Ölüm gelmeden önce hayatınızın
• Hastalık gelmeden önce sağlığınızın
• Meşguliyet gelmeden önce boş vaktinizin
• Fakirlik gelmeden önce zenginliğinizin
• İhtiyarlık gelmeden öncegençliğinizin ( Hakim: Müstedrek )

Sevgili Peygamberimiz diğer bir hadisinde ise şöyle buyuruyor: ” Bir baba çocuğuna güzel ahlaktan daha üstün bir miras bırakamaz.“ ( Tirmizi, Birr 33,1953)

IGMG İrşad Başkanlığı