CUMA HUTBESİ
Hutbe – Deprem ve dayanışma
28 Ekim 2011Muhterem Kardeşlerim!
Türkiye, merkezi Van şehri olmak üzere, yine büyük bir deprem afetiyle imtihana maruz kalmış bulunmaktadır. Rabbimizden vefat edenlere rahmet, yaralı olarak kurtulanlara acil şifalar vermesini niyaz ederken, hem vefat eden kardeşlerimizin yakınlarına hem de bütün Türkiye halkına baş sağlığı dileriz. Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’inin “Andolsun ki; sizi biraz korku ve açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!” (Bakara Suresi, [2:155]) ayet-i kerimesinde işaret buyurduğu gibi zaman zaman kullarını imtihana tabi tutar ve onların sabırları sınar. İşte deprem felaketi ile karşı karşıya gelen kardeşlerimiz de bugün böyle bir sınamayı yaşıyorlar. Biz inanıyoruz ki, böyle hadiseler kardeşlerimizin imanlarını, sabır ve azimlerini daha da güçlendirecek ve Rablerine dua ile O’na yöneleceklerdir.
Değerli Kardeşlerim!
Ömür, doğumla başlayıp mezara kadar devam eden bir yolculuktur. Bu yolculukta önemli olan, nerede, ne zaman, nasıl ve ne şekilde karşılaşacağımızı bilmediğimiz, ama mutlaka karşılaşacağımız, bu ölüm istasyonuna hazır olmaktır. Evimize her an gelmesi muhtemel olan misafirimize nasıl hazırlanırsak, ölüme de öylece hazır olmamız gerekir. Ölüme hazırlık ise, imtihan sırrını iyice kavrayarak, imanımızla, ibadetlerimizle, güzel amellerimizle, kalp ve gönüllerimizi doldurarak, içimizdeki kin ve nefreti silip, yerine sevgi ve merhameti koymamızla mümkün olacaktır. Nitekim Rabbimiz: “Mutlak hükümdarlık elinde olan Allah yüceler yücesidir ve O’nun her şeye gücü yeter. O, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölüm ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.” (Mülk Suresi, [67:1-2]) ayetinde bunu bize beyan buyuruyor. Bundan dolayı da ölümü her an hatırlamamız ve daha faydalı işler yapmamız gerekmektedir. Çünkü ne kadar yaşarsak yaşayalım, neticede ölümle karşı karşıya gelecek ve bu sırayı tamamlayacağız. Ölüm ve ötesine giderken, geride kalanların hatıralarında hoş bir sayfa bırakıp bırakmadığımıza bakmak durumundayız.
Aziz Kardeşlerim!
Büyük bir sınava tabi tutulmuş olan kardeşlerimizin yanında olmak biz diğer Müslümanların en başta gelen görevidir. Zira Peygamber Efendimiz (sav), “Din kardeşine yardım edenin yardımcısı Allahü teâlâdır.” (Müslim) buyurmaktadır. Bir diğer hadis-i şerif ise şöyledir: “Müminler, birbirine karşı sevgi ve merhamette, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut huzursuz olur. Oranın tedavisi ile meşgul olurlar. Müslümanlar da böyle birbirine yardıma koşar.” (Buhari) İşte bugün biz bu depreme maruz kalan kardeşlerimize yardımcı ve destekçi olma konumunda olan Müslümanlarız. Üzerimize düşen görev, hem maddi hem de manevi olarak bu kardeşlerimize yardım elimizi uzatmamızdır. Bundan dolayıdır ki, cuma namazından sonra bütün camilerimizde yardım kampanyamız münasebetiyle yardım toplanacaktır. Böylece hem hayırda yarışacağız hem de bir ve beraber olduğumuzu, acılarımızı paylaştığımızı dünyaya ilan edeceğiz. Allah (cc)’tan niyazımız odur ki, böyle afetleri bir daha ne bize ne de bir başkalarına tattırmasın.
IGMG İrşad Başkanlığı