Muhterem Kardeşlerim!

Bir ay boyunca; bize bir çok üstün özellikler ve güzellikler kazandıran, fazilet ve bereketlerle hayatımızı nurlandıran, Kur’an ve Oruç ayı Ramazan-ı şerifi geride bıraktık, bayrama kavuştuk. İnşaallah bu bir ay içinde tutmuş olduğumuz oruçlar, kılmış olduğumuz teravih namazları, ödediğimiz, sadaka ve infaklarımız Allah katında ecir ve mükafata dönüşmüştür diye inanıyoruz. Rabbimiz umduğumuza nail, korktuklarımızdan da emin eylesin inşaallah.      

Değerli Kardeşlerim!

Ramazan ayı boyunca tuttuğumuz orucumuz, nefis ve beden terbiyesinde adeta bir okul hizmeti verdi. Oruç tutan bizler, sabahtan akşama kadar yemeye, içmeye ve şehevani arzulara bende olmaktan, kendimizi uzak tutttuk. Birçok tiryakiliklerden ve alışkanlıklardan bir aylık bir sürede de olsa kendimizi alıkoyduk. Dilimizi; dedikodudan, küfürden, arkadan çekiştirmekten, söz götürüp getirmekten, yalan söylemekten ve yalan yere yemin etmekten muhfaza ettik. Kulağımızı, dinen çirkin sayılan şeylerden menettik ve gözlerimizi haramdan sakındık. Ellerimizi harama ve hileye uzatmadık. Ayaklarımızı gidilmesi yasak ve fayda vermeyen ve de kötülüklerin işlendiği yerlerde kullanmadık. Dolayısı ile bu bir ay içinde sanki bir terapiden geçtik. Arzularız ki, bu halimiz onbir ay boyunca da devam etsin.

Muhterem Kardeşlerim!

Bu bir ay boyunca yaratılanlara karşı sevgi, şefkat ve merhamet dolu bir mümin olmayı öğrenmeye çalıştık. Efendimiz (as)’in “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbiriniz sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” (Tacc, 5, s, 244) hadis-i şerifine uygun bir Müslüman olmaya gayret ettik. “Ramazan ayı ki, insanlara hidayet rehberi, yol gösterici ve doğruyla yanlışı birbirinden ayıran açıklayıcı belgeler olarak Kur’an o ayda indirilmiştir.” (Bakara Suresi, [2:185]) ayetinde gerçeğini bulan, Kur’an ile Ramazan ayında iyice haşır-neşir olduk. Kendimizi Kur’an’la buluşturarak kalbi uyanışımızı gerçekleştirmeye çalıştık. Bu ayın hayır ve bereketlerinden daha fazla hisse alabilmek için, mali ibadetlerimizden, zekat, fıtra ve diğer infak çeşitlerinden de gücümüz nisbetinde edalarda bulunduk. Bizim yardım ve dualarımızı bekleyen mazlum, mağdur, muhtaç ve düşkün kardeşlerimize karınca kararınca bir şeyler yapabilmenin hazzını tattık. Bunları  teşkilatımızın vekaletiyle gerçekleştirmeye çalıştık. Bu sayede de eda edilen ibadetlerimizin daha yaygın bir şekilde kardeşlerimize ulaşmasına vesile olduk. Dünya Müslümanlarının ve bütün insanlığın daha huzur ve güven dolu bir dünyada yaşamalarına imkanlar hazırladık. Bize destek veren bütün kadeşlerimize teşekkür ediyoruz. Allah kendilerinden razı olsun inşaallah.

Aziz Kardeşlerim!

Görevlerimiz elbette sona ermedi. İşte içinde bulunduğumuz şevval ayı ve arkasından gelecek zilkade ve zilhicce aylarında da yerine getirmemiz gereken bazı vacip ve sünnet ibadetlerimiz var ki, onları da eda etmek üzere şimdiden hazırlıklarımızı yapmalıyız. Bu manadan olmak üzere şevval ayında tutmamız bir sünnet-i peygamberiye olan altı günlük şevval orucunu eda etmeyi unutmamalıyız. Diğer taraftan Zilhicce ayının onunda gerçekleşecek Kurban Bayramı’nda, kesilmesi vacip olan kurbanlarımızın, yine Teşkilatımızın vekaleti ile yerine getirilmesine imkan hazırlayacak organize çalışmalarını, hemen başlatmalıyız. Çünkü bizden hizmet bekleyen kardeşlerimize karşı görevlerimizin Ramazan ayı ile sınırlı olmadığına inanıyoruz. Tekrar bütün kardeşlerimizin Ramazan Bayramlarını tebrikle, Rabbimizden kendisinin rızasına kavuşturacak güzel amellerden bizi mahrum bırakmamasını niyaz ediyoruz.

IGMG İrşad Başkanlığı