CUMA HUTBESİ
Hutbe – İslam denge dinidir
03 Mart 2006Muhterem kardeşlerim,
Tarih boyunca, müslümanlar çok çeşitli baskı ve yıldırma hareketleriyle karşı karşıya kalmış, ancak soğuk kanlılıkla olayları anlamaya çalıştıkları ve çareler üreterek sorunların üzerine gittikleri dönemlerde, çok daha başarılı olmuşlar ve kârlı çıkmışlardır. Bu sebebledir ki, bu günlerde bilhassa batıda karşılaştığımız yeni versiyon, İslami müesseselere karşı yapılan sözlü ve yazılı tacizleri, bu bağlamda ele alarak değerlendirmemiz; öyle ağır başlı ve dengeli karşılık verme yerine, müslümanın saygınlığına yakışmayan, hafif tavırlarla, olayları daha da sarpa sardıracak davranışlardan, uzak durmamız gerekir. Kaldı ki, akl-ı selim sahibi bir çok batılı yazar-çizer erbabı da bizimle hemfikir olduklarına dair, çok olumlu ve dengeli fikir beyanlarında bulunmaktadırlar. Elbette imanımızın gereği olarak korumak mecburiyyetinde olduğumuz mukaddes değerlerimiz ve İslami müesseselerimizin, ayaklar altına alınmasını ve heder edilmesini, hiçbir kabullenemeyiz ve hakarete uğramasına müsaade edemeyiz. Merhum Akif’imiz bunu ne de güzel şiirleştirerek veciz hale getirmiştir:
“Kim demiş uysal koyunum;
“Kesmeye gelir ama, çekmeye gelmez boyunum.”
Aziz kardeşlerim,
İnsan haklarını savunmak, bu arada düşünce ve düşünceyi ifade etme hürriyeti, herkesten önce bizim savunmamız gereken önemli insan haklarından biridir. Elbette insan düşünecek ve düşüncesini de diğer insanlarla paylaşacaktır. Düşünme yeteneği, Allah tarafından insanlara verilmiş çok önemli bir özelliktir. Düşünme sayesinde insan, bilgiyi keşfeder, elde edilen bu bilgi ile de doğru şeyler yapar ve insanlığa faydalı olur. İşte İslam, düşünceden elde edilen bu bilginin doğru olanının, bütün insanlıkla paylaşılmasını ve insanlığın yanlışlıklardan uzak olmasını ister ve buna teşvik eder. Onun için de Rabbimiz, Kur’an’ında defalarca insanlara hitaben, “Neden düşünmüyorsunuz?“, “Neden akletmezsiniz?“, “Daha düşünmyecek misiniz?“ gibi sorular yöneltir; insanlığı düşünmeye, doğru ve faydalı şeyleri keşfederek diğer insanlarla paylaşmaya teşvik eder. Böyle bir dinin mensupları olarak düşünceye pranga vurulmasını, elbette temenni edemeyiz. Ancak ifade ettiğimiz gibi, doğru ve faydalı neticeler sağlayacak tefekkür, arzuladığımız düşünme şeklidir. Yoksa insanları birbirine düşman hale getiren ve kamplara ayıran, sadece huzursuzluğa sebep olan, hezeyanları düşünce hürriyetine bağlıyarak, peşine takılmak, sadece fitne ve fesadın artmasına yardımcı olur ki, aklı başında hiçbir insan buna razı olamaz; eğer inatçı ve ön yargılı değilse..
Muhterem kardeşlerim,
Her şeye rağmen, denge unsuru olarak yaratılmış ve sırf hayır ve iyilikleri yayma görevi ile mükellef olan müslümanlar olarak biz, yine de bizden beklenilen ağır başlılık içerisinde, olayları sükunetle analiz etmeye ve gereken cevapları yine hikmet çizgisinde vermeye gayret etmeli ve hertürlü aşırılığa meydan vermemeliyiz. Çünkü bizim kötülerle kötü olmak ve hasmane tutumlara girmek gibi, boş şeylerle uğraşacak ve harcayacak zamanımız yoktur. Biz öfkemizde de sevgimizde de Kur’an ve Sünnet ölçülerine riayet etme zorunluluğunu, imani bir ödev bilen topluluğuz. İşte önümüzü aydınlatması gereken Kur’an ayetlerinden iki tanesi: “Onlardan (ifrat ve tefrite düşmeyen) muktesit bir cemaat vardır. Ve onlardan bir çoğu da kötü işler yapıp duruyorlardı.” (Maide Suresi: 66)
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Seninle beraber tevbe edenler de dosdoğru olsunlar. Haddi aşmayın! Şüphesiz O, ne yaptığınızı görendir. Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş size de dokunur da Allah’tan başka size yardım edeniniz de olmaz. yardım da görmezsiniz.“ (Hud Suresi: 112-113)
Aziz kardeşlerim,
Bizler bu dinin, asıl sahibi adına emanetçileriyiz. Allah hem dinini hem de Kendisinin değer verdiği herşeyi hakkıyla korur, muhafaza eder. Bizden de yine koyduğu ölçüler çerçevesinde bu emaneti korumamızı ister. Biz herşeyin hududu dahilinde bu emaneti korumaya devam edeceğiz ve medeni ölçüler içerisinde, emanetimize saldıranlara karşı, gerekli cevapları her zaman vereceğiz. Bunda hiç kimsenin şek ve şüphesi olmasın. İslam güçlü ve temelleri kolay kolay sarsılmayacak bir dindir. Çünkü O’nu gönderen sahibi, böyle murat etmiş ve garantilemiştir. Bunu ifade eden şu mübarek ayetle hutbemizi tamamlıyalım:
“Muhakkak ki zikri biz indirdik ve muhakkak surette onu biz muhafaza edeceğiz.“ (Hicr Suresi: 9)
IGMG İrşad Başkanlığı