CUMA HUTBESİ
Hutbe – Çocuklarımız emanettir, emanetleri iyi korumalıyız
09 Haziran 2006Muhterem kardeşlerim,
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’in Enfal Suresinin 28. ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Çocuklarınızın ve mallarınızın, sizin için bir imtihan olduğunu ve büyük mükafatın, kesinlikle Allah katında bulunduğunu biliniz.“
Yüce Allah’ın (cc) bizlere emanet ettiği değerli varlıklardan biri de çocuklarımızdır. Evlatlarımız bizlerin dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmemiz için imtihan vesileleridir. Şayet onları Allah’a kâmil manada kul, hayırlı ve faydalı bir insan olarak iyi yetiştirirsek kulluk imtihanımızı kazanmamız kolay ve mümkün olacaktır. Hutbemizin başında manasını sunduğum ayet-i kerime bize bu gerçeği hatırlatıyor ve bu gerçeğe göre sorumluluğumuzun bilincinde olmamız gerektiğine dikkatlerimizi çekiyor.
Değerli Müslümanlar,
Çağımızda çocuk yetiştirmek başlı başına maharet isteyen bir alan haline gelmiştir. Ne yazık ki toplumumuzun çoğunluğu adeta el yordamıyla yol bulur gibi çocuklarını yetiştirmektedir. Mesela, bazı kişiler kendileri nasıl bir çocukluk ve yetişme dönemi geçirmiş ve yetişmiş ise çocuklarını da aynı şekilde yetiştiriyor. Hâlbuki bu yol birçok insanı çoğu defa çıkmaz sokağa götürüyor. Peygamberimizin ilmin kapısı olarak vasfettiği Hazret-i Ali (ra) efendimizin “Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşadıkları çağa göre yetiştirin“ sözü bu noktada son derece aydınlatıcıdır.
Her anne-baba çocuğunun temel ihtiyaçlarını karşılamakla mükelleftir. Bu ihtiyaçlar çocuğun bakımı, madden ve manen korunması ve iyi bir şekilde eğitilmesidir. Hiç bir anne-baba bu sorumluluklarını bir başka kişi ve kuruma devredemez. Çünkü aile çocuğun ana barınağıdır ve en temel eğitim kurumudur. Sağlam bir kişilik oluşumu için sevgi, şefkat ve güven duygusunun kazanılacağı yer ancak sıcak aile ortamıdır. Nitekim sevgi, şefkat ve bilgi yönünden zayıf ailelerde sağlam karakterli, kişilikli insanlar yetiştirilemez.
Her ne kadar ailenin sıcak ortamı çocukların iyi yetişmesinde önemli etki yapıyorsa da, bugün için mutlu yuva ortamları çocukların kaliteli ve kapasiteli yetişmesinde bazen yeterli olamamaktadır. Çünkü onları ana-baba sevgisi ve şefkatinden daha fazla cezbeden başka etkenler vardır. Çocuklarımızı, zararlı çevresel etkenlerin sürükleyeceği kötü akıbetlerden korumak ve onları güzel ahlaklı ve üstün yetenekli yetiştirmek için, onların, ana rahmine düştüğü andan itibaren, ergenlik çağına ulaşıncaya kadar iyi bir bakıma, iyi bir korunmaya ve iyi bir eğitime ihtiyaçları vardır.
Aziz Müslümanlar,
Yüce Allah (cc), Kur’an-ı Kerim’inde, bir babanın evlatlarına nasıl bir uslubla hitab etmesi gerektiğine dair Lokman (a.s.)’ı örnek göstermiştir. Lokman (a.s.) oğluna sıcak bir sevgi ve şefkat ifadesi olan “Yavrucuğum“ hitabını kullanıyor ve ona, bu hitabıyla telkin edeceği nasihatini veriyor. Bizler de Kur’an’daki Lokman (a.s.)’ın metodunu takib ederek çocuklarımıza karşı sorumluluğumuzu kâmil manada yerine getirmeliyiz. Bunun için önce kendimizi ve aile içindeki davranışlarımızı gözden geçirmeli ve çocuklarımızın ruh ve gönül dünyalarına girerek onların Allah inancı, peygamber sevgisi ve güzel ahlak prensipleri ile yetişmelerini sağlamalıyız. Temeli Kur’an ve sünnet ölçülerine dayalı bir eğitim metodu ile yetişen bir çocuk, inanıyoruz ki, hayatın ileri safhalarında hem kendisine hem de çevresine faydalı bir insan olacak; kendine, yakın ve uzak çevresine topluma zarar vermeyecektir. Bilhassa son günlerin aktüel sorunu olan şiddet eğilimli bir fert olmayacaktır. Yaratanı tanıyan ve O’na itaat eden, doğal bir netice olarak, yaratılanı yaratandan dolayı sevecek, başkalarına saygı ve şefkat duyguları ile dopdolu olacaktır.
Bütün bunlardan dolayı değerli kardeşlerim, çocuklarımıza sahip çıkalım, onları inan, güzel ahlakla bezenen, insanlığa faydalı işler yapacak donanımlarla hayata kazandıralım ve bilelim ki onlar bizim en büyük yatırımlarımızdır ve onlar bizim geleceğimizdir.
Hutbemize Peygamber Efendimiz (as)’ın konumuzla alakalı şu mübarek uyarılarıyla nihayet verelim: “Çocuklarınıza güzel davranıp iyilikte ve ikramda bulununuz. Onları en güzel şekilde terbiye ediniz.” (İbn-i Mace, edeb 368) “Bir baba evladına iyi bir terbiyeden daha güzel bir miras bırakamaz.“ (Tirmizi, Birr H. No: 1953)
IGMG İrşad Başkanlığı