CUMA HUTBESİ
Hutbe – Açık Cami Günü 2009
22 Eylül 2009Muhterem müminler,
Peygamber Efendimiz (sav), her konuda olduğu gibi başka inanç mensubu insanlar arasında da sosyal ilişkilerin geliştirilmesi ve sürdürülmesi için, mühim uyarılarda bulunmuştur. Bunlardan bir tanesi şöyledir: “Komşular üç kısımdır: Bir hakka sahip olan komşular ki, en az hakka sahip olan komşular bunlardır, iki hakka sahip olan komşular, üç hakka sahip olan komşular. Bir tek hakka sahip olan komşular, gayrimüslim ve akraba olmayan komşulardır ki, bunlarla komşuluk hakkı vardır. İki hakka sahip olan komşular, akrabadan olmayan Müslüman komşulardır. Bunlarla hem din kardeşliği, hem de komşuluk hakkı vardır. Üç hakka sahip olan komşular ise, Müslüman ve akraba olan komşulardır. Bunların arasında din kardeşliği, akrabalık ve komşuluk hakları olmak üzere üç tane korunması gerekli hak vardır.” (Cam iu’s-Sagir, s. 222, Hadis no: 3656) Komşuluk hakları ise en önemli haklardandır. Bu hususta da Peygamber Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur: “Cebrâil (as) bana komşu hakkında o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki, komşuyu komşuya vâris kılacağını zannettim.” (Buhârî, Edeb 28)
Değerli kardeşlerim,
Yaşadığımız çağ, sosyal ilişkiler yumağı üzerine şekillenmiş toplumlardan oluşmaktadır. Bugün dünya haberleşme imkanlarının gelişmesi ile küçülmüş ve bir büyük köy haline gelmiş gibidir. Sosyal ilişkilerini sağlıklı temel üzerine kurmuş olan toplumlar problemlerini daha kolay halletme imkanını elde etmektedirler. İçinde yaşadığımız toplumlarda meydana gelen bazı olumsuz örnekler sebebiyle, negatif bir görüntü sergileyen Müslüman imajının müsbete çevirilmesi, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi ile daha kolay olacaktır. Biz Müslümanlar, “ümmet-i vasat-denge ümmeti” olmamız hasebiyle, toplumda bu dengeyi kurma sorumluluğuna sahibiz. Bunun için de en iyi insani ilişkileri bizim kurmamız gerekir. Zira Rabbimiz bu görevi evvela bizden bekliyor ve şöyle buyuruyor: “Kullarıma söyle: (Herkesle) en güzel şekilde konuşsunlar ." (İsra Suresi, [17:53]) “(Resulüm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et!..” [16:125]
Aziz kardeşlerim,
Her senenin 3 Ekim tarihi gelenek haline getirildi ve “Açık Cami Günü” olarak ilan edildi. Bununla “Kapısını açan, kalbini açar” düsturundan hareket ederek, içinde yaşadığımız toplumlarda sosyal ilişkilerimizin geliştirilmesini ve kendimizi tanıtmayı hedefledik. Bilinen bir gerçektir ki, insanlar bilmediği şeylere karşı biraz mesafeli dururlar. Bu önemli günde bu mesafeyi yok etmek veya en azından aza indirmek bizim elimizdedir. Bundan dolayı 3 Ekim tarihinde camilerimizin kapılarını gelecek bütün misafirlerimize açalım ve kendimizi tanıtalım. İnsanların bizi bizden öğrenmesine fırsat tanıyalım. Bilhassa cami etrafında bulunan komşularımızı davet ediyoruz. Bu günü, sadece bir ikram günü değil, aynı zamanda bilgilendirme ve kendimizi tantma günü olarak görmeliyiz. Bu manada, ziyaretçilerimize bizi, kültürümüzü, dinimizi ve camimizi tanıtacak malzemeler hazırlanmıştır; sözlü ve pratik olarak bilgiler sunulacaktır.
Bu arada mescidlerimizi ziyaretçilerimizin beğenisine hazır hale getirelim. Onun için de camilerimizin iç, dış ve çevre temizliklerini önceden yapalım. Estetikten uzak çirkinlikleri giderelim. İkramlarımızda İslam’ın misafir ağırlama nezaket ve nezafet kurallarına dikkat edelim. Kim olursa olsun evimize, ocağımıza, mabedimize gelmiş insanlara güler yüzle muamelemeye özen gösterelim. Peygamberimizin kendisini ziyarete gelen Necran heyetine gösterdiği nezaketi biz de kendimize örnek alalım. Çünkü O, onları kendi camiinde kabul etmiş, ibadet zamanları geldiğinde de yine mescidinde ibadet etmelerine müsaade etmişti. Biz de bizi bizden öğrenmek üzere teşrif edecek misafirlerimize aynı tolerans ve müsamahayı gösterelim. Bilelim ki: “Mümin, ülfet eden (başkaları ile iyi geçinen) ve ülfet edilen (iyi geçinilen) dir. Ülfet etmeyen ve ülfet edilmeyen de hayır yoktur.” (Cami’us Sagir: 548, Hadis no: 9146)
IGMG İrşad Başkanlığı