Muhterem kardeşlerim,

Bu gün 3 Ekim Açık Kapı Günü programlarının icra edildiği önemli bir tarihtir. Son senelerde “Kapılarını açanlar gönüllerini de açarlar” düsturu ile hareket edilerek her 3 Ekim tarihinde camilerimiz adeta görücüye çıkarılıyor  ve bu gün sabahtan akşama kadar misafirler ağırlanıyor, onlara çeşitli ikramlarda bulunuluyor. İnşaallah bu sene de öyle oluyor ve açık cami günü programı gerçekleştirilen camilerimizde geleneksel Müslüman misafirperverliklerinden örnekler sergileniyor; camilerimizi ziyaret eden komşularımıza hem İslam anlatılıyor, hem de ufak-tefek ikramlarda bulunuluyor. Çünkü dinimiz, uzak yakın demeden bütün komşularımıza ikram ederek ağırlamayı bir dini vecibe, bir iman borcu olarak kabul ediyor. Nitekim Cenab-ı Hak bir ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: “Allah’a kulluk edin, O’na hiç bir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya ve ellerinizdeki kölelere de iyilik edin. Çünkü Allah büyüklenen ve öğünen hiç bir kimseyi sevmez.” [4:36] Peygamber Efendimiz (sas) da aynı konu ile alakalı olarak şu uyarıda bulunuyor: “Her kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya da sussun, her kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa komşusuna ikram etsin, her kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin.” (Müslim, İmân, 74; Buhârî, Edeb, 31)

Aziz kardeşlerim,

Açık Kapı Günlerini elbette komşuya sadece bir ikram günü olarak kabul etmemek gerekir. Bu günleri daha geniş anlamda değerlendirmek ve böyle bir günün daha faydalı hale getirilmesine özen göstermek gerekir. Bu manada, gelen ziyaretçilere bizi, kültürümüzü ve dinimizin esaslarını tanıtacak bir dizi çalışmalar da devreye sokulmalıdır. İnsanların, bilmediği, tanımadığı şeylere karşı önyargılı olmaları olağandır. Bu yargıları olumluya çevirmek ise, bir çoğu zaman imkan dahilindedir ve bizim elimizdedir. Yeter ki samimi bir şekilde ve sağlam bilgilerle muhataplarımıza ulaşabilelim ve onları aydınlatabilelim. İşte böyle günler tam da bu görevin ifa edileceği zamanlardır. Hergün ortalıkta olumsuz önyargıları güçlendirecek bir yığın bilgi ve haberlerin kontrolsüzce dolaştığı günümüzde, bu günleri çok iyi değerlendirerek, bizi bizden öğrenmelerini sağlayacak dopdolu programlarla ziyaretçilerimizin karşısına çıkmamız inşaallah bu sorunları azaltacaktır. İnanıyoruz ki bizi yakından tanıyacak insanlar, kötü örneklerden etkilenerek oluşan kanaatlarını gözden geçireceklerdir. Bu aynı zamanda uyumlu ve fertlerinin biribirlerine saygılı olduğu toplumun da oluşmasında temel teşkil edecektir. Bu programlar vesilesi ile camilerimize davet ettiğimiz insanlara, kapılarımızı açtığımız gibi, kalplerimizin de onlara açık olduğunu hissettirmemiz, bu çalışmanın başarı göstergesi olacaktır.

Değerli kardeşlerim,

Bu tarihi günleri vesile edinerek, mescidlerimiz ziyaretçi günleri için biraz daha özenle misafire hazır hale getirilmiştir. Onun için de camilerin iç, dış ve çevre temizlikleri yapılmış, estetik uygunluktan mahrum olan çirkinlikler giderilmiş olmalı, İslam’ın sanat ve estetik anlayışı ön plana çıkarılmalıdır.

Misafirlere takdim edilecek bilgiler, doyurucu ve sağlam temele dayanan bilgiler olmalıdır. Yapılacak diğer ikramlar, İslam kültürünün güzel ve nadide örneklerini sergilemelidir. İslam’ın misafir ağırlamaktaki nezaket ve nezafet kurallarına dikkat edilmelidir. Kim olursa olsun evimize, ocağımıza, mabedimize gelmiş insanlara güler yüzle muamele etmeye özen gösterilmelidir. Peygamber Efendimiz (sas)’in kendisini ziyarete gelen Necran heyetine gösterdiği nezaket, bizim için de örnek teşkil etmelidir. Çünkü O, gelen bu heyetin dini inanç ve kültürel anlayışlarına müdahele etmeden, onları kendi camiinde kabul etmiş, ibadet zamanları geldiğinde de yine Mescid-i Nebevi’de ibadet etmelerine müsaade etmişti. Biz de bizi bizden öğrenmek üzere teşrif edecek misafirlerimize aynı tolerans ve müsamahayı gösterelim.

IGMG İrşad Başkanlığı