CUMA HUTBESİ

Hutbe – 1425 Hicri yılı Kurban Bayramı

20 Ocak 2005

Değerli kardeşlerim!

Bugün, müslümanların Hacc ve Kurban görevlerini yerine getirdiği, yeryüzünün küresel bir ibadete sahne olduğu Kurban Bayramı. Bugün, dayanışmanın, kardeşliğin, dostlukların, sevgi ve saygının zirveye ulaştığı bir gün.

Şu anda milyonlarca müslüman Mina‘da Arafat‘ta, Müzdelife‘de, Kabe‘de Allah’ın ismini anıyor, lebbeyk-işte Allah’ım, geldim” nidaları ile Beytullah‘ı ziyarete gidiyor. Hacca gidememiş mü’minler ise, Yüce Peygamberimizin bizzat uyguladığı, İbrahim aleyhisselamın sünneti olan Kurban kesme ibadetini yerine getirmenin heyecanını yaşıyorlar. Mü’min ağızların getirdiği teşrik tekbirleri ile, adeta dünyamız, küresel bir ibadete sahne oluyor. Hepsinin gayesi Allah’ın rızasını kazanmak ve O’na yakın olmak için kulluk bilincini canlı tutmak… Bizleri bu coşku gününe ulaştıran Yüce Rabbimize hamdediyor ve bayramın, siz değerli kardeşlerimize, tüm dünya müslümanlarına ve insanlık alemine hayır ve huzur getirmesini diliyorum.

Aziz kardeşlerim!

Bu bayramı önemli ve hikmetli kılan en temel özellik, Hac ve Kurban ibadetinin bugünlerde yapılmış olmasıdır. Hacc; Allah’ın kutsal kıldığı yerlerde, O’nun bildirdiği zamanda, müminlerin, söz ve davranışlarına sınırlamalar getirerek bütün varlıklarıyla Allah’a yönelmesidir. Allah’a yakınlık vesilesi olan Kurban ise, ibadet maksadıyla, belirli bir vakitte, belirli şartları taşıyan hayvanın usulünce boğazlanmasıdır.

Muhterem müslümanlar!

Allah’a ‘yakınlaşma’ anlamına gelen Kurban, İbrahim aleyhisselamın 4000 yıllık bir destanıdır, Allah’a teslim olmanın ve olabilmenin ifadesidir. Allah’a teslim olmanın bir kurtuluş olduğunu belgeleyen Kurban, İbrahim aleyhisselamın , oğlu İsmail’e, “Yavrucuğum! Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm: bir düşün, ne dersin?” sorusu karşısında; İsmail’den: “Babacığım, sana emredilen neyse onu yap: İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın”(Saffat S./102) cevabını almayı temsil eder. Böylesine bir teslimiyet, hem imtihanı kazandırır ve hem de İbrahim ile İsmail aleyhisselamlara bahşedilenlere ulaşılmasına vesile olur: Yüce Rabbimiz, İbrahim ve İsmail peygamberlerin bu teslimiyet ve sükunetleri sonsarında şu müjdeyi verir:

“Ve (bu büyük fedakarlık karşısında İbrahim’e) bedel olarak (oğlunun yerine kesmek üzere koçu) büyük bir kurban olarak verdik. Sonradan gelecek (nesiller) tarafından anılmak için ( O, iyi bir nam) bıraktı: İbrahim’e ‘selam’ dedik. Çünkü o bizim Mü’min kullarımızdandır”(Saffat S/ 107″”111)

Değerli müslümanlar !

Aslında her gün bizim de başımızdan benzer imtihanlar geçmektedir. Allah (cc), öyle bir merhametli Rabb ki, kulluk imtihanımızı rahat bir şekilde kazanabilmemiz için elimize başarı formülünü tutuşturmuş.. “Siz Ey İmana ermiş olanlar! Sarsılmaz bir sabır ve namaz ile Allah’tan yardım arayın; zira, unutmayın, Allah zorluklara karşı sabredenlerle birliktedir” (Bakara/153)ayetinde Rabbimizin işaret ettiği gibieğer, hayatımızı sabır, salat, yani namaz yörüngesine yerleştirirsek imtihanı başarmak mümkün olacaktır.Ancak ne var ki, iç çelişkilerimiz ve dış etkenler, bizi Rabbimizden gaflete düşürüyor; güzel kulluk yapmaktan uzaklaştırıyor. Bundan dolayı, Allah’a yakın olmak için kulluk çabası içinde olmaktan başka yol yok, başka çare yok !

Muhterem müslümanlar!

Dünyamız, bu Kurban Bayramında da mutsuz ve huzursuz. Pek çok ülke ve bölgede savaşlar insan hakları ihlalleri devam ediyor, insanların gözyaşları dinmiyor. Her gün yeni bir hadise ile sarsılıyoruz. Son olarak Güney Asya’da yaşanan deprem ve ardından meydana gelen dev dalgalar, tüm insanlığı olduğu gibi, bizi de üzüntüye boğdu, derinde sarstı. Bu büyük felaketten dolayı, geçmiş olsun dileklerimizi bir daha tekrarlarken ölenlere de Allah’tan rahmet diliyoruz. Bu vesile ile gerek Kurbanlarını, gerek maddî yardımlarını esirgemeyen siz kardeşlerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çok şükür, teşkilatımız, imkanlarını azamî bir şekilde deprem bölgesine kanalize etmiştir. Şu anda kardeşlerimiz canla başla felaket bölgesinde sizler adına yara sarma çabası içindedirler. Ayrıca 60 ülke ve bölgeye giden 75 kardeşimiz de yine şu anda sizlerin Kurbanlarınızı oralardaki kardeşlerimize ulaştırmanın gayreti içindedirler.

Aziz kardeşler!

Öte yandan, Dünyada müslümanlara karşı ön yargılar kuvvet kazanıyor, uygulamada ayırımcılıklara şahit oluyoruz. Yabancı düşmanlığı, hızla, İslam düşmanlığına dönüşüyor.

Gerek medeniyetler kavgasını öngörerek ve gerekse bu işten siyasî rant umarak popülist malzeme yapanların teşviki ile İslam fobisi, özellikle, yaşamış olduğumuz Batı topluluklarında etken bir unsur haline geliyor. Burada bize düşen görevlerin başında, kime karşı olursa olsun düşmanlıkları ve nefreti ortadan kaldırmak için çalışmaktır. İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda da, üzerimize düşen görev, inandığımız dinimizi iyi tanıtıp, İslam’ın iyi temsilcileri olmaktır. Müslümanlar olarak bizler, toplum huzurunu korumak ve barış elçileri olarak insanlık arasında huzurun daim kılınması için çalışmak zorundayız. Eleştirdiğimiz, karşı çıktığımız çevrelerin yaptığı gibi, yeni nefret ve düşmanlık tohumu ekmenin de yanlış olduğuna inanıyoruz. Bu açıdan, eğer içimizde bu tür davranan insanlar varsa, onları uyarmakla da görevli olduğumuzu bilmek durumundayız.

Teşkilat olarak, kurulduğumuzdan bu yana toplum huzurunun teminatı olarak bu yönde büyük gayretler sarfettik, gelişmeler karşısında soğuk kanlı olmak gerektiğini vurguladık.

Bundandan dolayıdır ki Aziz kardeşlerim!

Müslümanlar, dünyaya sulh ve barışın yayılmasına katkıda bulunacak bir unsur olduklarını göstermelidirler. Ümitsiz olamayız, çünkü ümitsizlik, kainattaki bütün olayları kudretiyle evirip-çeviren, karanlık gecede, kara karıncanın ayaklarını gören, her şeyi bilgisi ile kuşatan, kişinin kendisine, şah damarından daha yakın olan, mutlak güç sahibi Allah’a ve O’nun gönderdiği mukaddes emanetlere inanan insanlara çok uzaktır. Avrupa’da yaşayan müslümanlar olarak, tarihimizden ders alarak geleceğe bakalım. Kendimizi daha mükemmele doğru geliştirelim, neslimize daha iyi bir eğitim verelim. Sevgi ve merhamet dolu insanlar olalım, işimize ve sorumluluklarımıza yönelelim. Başta kendi aramızda olmak üzere, çevremizdeki insanlarla güzel diyaloglar geliştirelim. Bayramı, sadece tatil ve eğlence olmaktan çıkaralım, akraba, arkadaş ve dostlarımızı ziyaret edelim. Aramızdaki küskünlükleri aşalım. Akraba bağlarını kuvvetlendirelim, ana-babamızı ve büyüklerimizi hayırla yad edelim, uzakta iseler telefonlarla gönüllerini alalım.

Hutbemi şu ayetlerin mealleri ile bitiriyorum:

“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!” (Kevser S/2-3) “Şüphesiz benim namazım da, kurbanım ve ibadetlerim de, varlığım da, yokluğum da, hiçbir ortağı olmayan, alemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur.” (En’am/162) “Şüphesiz kurbanların ne etleri ne kanları Allah’a ulaşır. Lakin, sizin takvanız Allah’a ulaşır.” (Hacc : 37)

Bu duygu ve düşüncelerle sizlerin ve tüm İslam aleminin Kurban Bayramını candan tebrik ediyor, insanlığa hayır, huzur ve barışa vesile olmasını diliyorum.

IGMG İrşad Başkanlığı

PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com