“Birleşmiş Milletler, 1974 yılında, 29 Kasım gününü, Ê»Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü' ilan etmeyi kararlaştırdı. Söz konusu gün ile 29 Kasım 1947 tarihi anılmaktadır. O tarihte BM, Filistin’i iki ayrı devlete bölme planını ilan etmiştir.

Bugün, söz konusu tarihten yaklaşık kırk yıl sonra, İsrail Devleti'nin uluslararası hukuku'nu devamlı olarak ihlal ederek yerleşim politikasını sürdürdüğüne ve BM'nin buna seyirci kaldığına şahit olmaktayız. İsrail defalarca BM kararlarını ihlal ettiği hâlde herhangi bir yaptırımla karşılaşmamıştır. Filistin halkı ise on yıllardan beri insan onuruyla bağdaşmayan şartlar altında yaşamak zorunda bırakılmıştır.

BM için, bölgede barışçıl bir çözüm oluşturmak amacıyla daha aktif ve daha kararlı hareket etmenin vakti çoktan gelmiştir. BM'nin Filistin'i gözlemci devlet olarak kabul etmesi, ancak atılmış küçük bir adım olabilir. Bunu çok daha ciddi adımlar takip etmelidir ki, sadece bu bölgeyle de sınırlı kalmayan kalıcı barış sağlanabilsin.

Barışı elde etme çabaları, ancak Filistin'in BM'ye tam üye olarak kabul edilmesi ve İsrail hükümetinin Uluslararası Hukuka riayet etmeye zorlanmasıyla başarıya ulaşabilir. Bu konuda BM, çok daha fazla çaba göstermelidir. 2013 yılı itibariyla, koca bir halkın sefalet içinde ve dünya kamuoyunun gözleri önünde adeta bir açık hava hapishanesinde yaşamaya zorlanmasını kabullenmek mümkün değildir.