BASIN AÇIKLAMASI
Eşitlik yasasına rağmen ayrımcılık olayları her yıl artıyor
18 Ağustos 2011İslam Toplumu Milli Görüş Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü, Genel Eşit Muamele Yasası’nın (Allgemeines Gleichbehandlungsgesetz-AGG) yürürlüğe girişinin beşinci yılında yaptığı açıklamada, “Genel Eşit Muamele Yasası beş yıldır yürürlükte, fakat bu yasa ayrımcılığa uğrayan insanları ayrımcılıktan nadiren koruyabilmiştir” dedi. Üçüncü ayrıca şunları ifade etti:
“Genel Eşit Muamele Yasası’ndan beklentiler büyüktü. Yasanın ayrımcılık mağdurlarını daha fazla koruyacağı düşünülüyordu. Geçtiğimiz beş yıla dönüp baktığımızda, yasaya rağmen ayrımcılık mağduru olanların ekseriyetinin haklarına kavuşamadıklarını üzülerek görüyoruz, oysa yasanın olumlu anlamda zihniyet değişimine katkısı olmuştu.”
Ayrımcılık mağdurları gerek sözkonusu yasayı yeterince bilmemelerinden gerekse işverenlerine karşı eyleme geçmekten çekinmeleri nedeniyle hukuki yollara başvurmaktan sakınıyorlar. IGMG’ye iletilen ayrımcılık olaylarının çoğunluğu mağdurların olayları sineye çekmeleri sebebiyle takip edilmiyor. Ayrıca yasaya rağmen ayrımcılık olaylarında her yıl artış görülüyor.
Bu nedenle Genel Eşit Muamele Yasası’nda, ayrımcılığı önlemede etkili olacak gerekli düzeltmelerin yapılmasını talep ediyoruz. Yasada ayrıca belirttiğimiz hususların yanı sıra, hem ayrımcılıkla mücadele derneklerine hem de ayrımcılıkla mücadele kurumuna dava açma hakkı tanınması ve mağdurlar için dava açma süresinin uzatılması gerekiyor. Öncelikle de yasamanın eşitlik adına iyi bir örnek olması, ayrımcılık içeren yasaları ortadan kaldırması gerekiyor. Devletin kurumları da Müslümanlara ve onların kurdukları kurumlara yönelik çok sayıda eşit olmayan muamele açısından bakıldığında iyi birer örneklik teşkil etmiyorlar. Ayrıca göçmen çocuklarının “Sonderschule” lara gönderilme olaylarını da hatırlatmak isteriz.
İslam düşmanlığının bu kadar yaygın olmasına ve buna bağlı olarak Müslümanların maruz kaldığı haksız muamelelere rağmen, diğer önemli sivil toplum kuruluşlarının hepsi temsil edilirken, İslamî dini cemaatlerin Ayrımcılıkla Mücadele Kurumu’nun oluşturduğu kurulda temsil edilmemesi de ayrıca manidardır.