Cemiyet Haberleri
Dış İlişkiler Eğitim Kursu başladı
20 Mart 2011DİEK'in Genel Sekreterlik bünyesindeki sorumlularından Ali Mete, katılımcılara, bir yıl sürecek olan kursun içeriği ve amacı hakkında bilgi verdi. Mete, buna göre 10 haftasonu programı yapılacağını, fikhî ve akidevî konuların yanı sıra Avrupa'da İslam'ın tarihî gelişimi değerlendirileceğini, hitabet iletişim gibi bazı konular da uygulamalarin yapılacağını söyledi ve ayrıca 3 çalışma grubu oluşturularak uygulamalı derslerin de yapılacağını belirtti.
Kurs'un, IGMG Gençlik Teşkilatı ve IGMG Kadınlar Gençlik Teşkilatı ile işbirliği içerisinde organize ediliyor. Bu sebeple, Gençlik Teşkilatı Başkanı Mesud Gülbahar ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı Başkanı Nurcan Ulupınar da yaptıkları kısa konuşmalarla katılımcıları selamladı. Eğitim seminerinde DİEK organizesinde görev alan Gençlik Teşkilatı ve Kadınlar Gençlik Teşkilatlarından Osman Yusuf ve Ayşe Aslan da yer aldı.
Hafta sonu gerçekleştirilen kursun konusu, “Kaynaklar Sorunu: Kaynakları ışığında İslam” idi. Bu bölümde Sebahat Köse, Kur'an'ın vahiy ve Sünnet'in toplanma sürecini anlatan bir sunum yaptı. Genel anlamda vahyin başlangıcı ve gönderilme şekillerinin ele alınmasının ardından, özel olarak da Kur'an'ın vahyedilmesi üzerinde duruldu. Köse, bu bağlamda, Kuran'ın Peygamberimize üç şekilde vahyedildiğini, bunların ise rüyada, kalbe doğrudan indirilmesi ve Cebrail'in gelerek Peygamberimize vahyi bizzat iletmesi şeklinde olduğunu anlattı. Köse, “Özellikle okuma ve yazma bilmeyen bir toplumda sözlü olarak aktarım çok önemliydi” şeklinde konuştu. İlk konu Kuran'ın toplanması ve biraraya getirilmesinin anlatımı ile son buldu. İkinci bölüm ise hadislerin sözlü olarak aktarımı ve toplanması ile ilgili idi. Daha sonra ise Hadis ilimlerinin çok dikkatli bir araştırma sonucunda geliştirilmesi konusunda bir sunum yapıldı.
Daha sonra, Amina Erbakan'ın “İslam Kaynaklarının Farklı Yorumları” başlıklı sunumu ile toplantı devam etti. Erbakan, Allah'ın tekliğini (Tevhid) anlatan bir girişin ardından, insanın yaratılmış (mahluk) olması özelliği ve Kur'an'da hidayet düşüncesini anlattı. Özellikle İslam toplumunun içerisindeki fikir ayrılıklarının bir eksiklik değil, zenginlik olarak görülmesi gerektiğine değinen Erbakan, “Kur'an'ın kendisinin tek ve çok anlamlı ayetler ihtiva ettiğine” vurgu yaparak, tefsir yapma ve anlam verme yetkisinin sadece kendinde olduğunu öne sürmenin tehlikeli olduğunu, farklı yorumların yararlı ve gerekli olduğunu anlattı.
Toplantının son bölümünde ise Mehmet Genç'in İslam'da mezhepler konusunda yer yer karşılıklı müzakere şeklinde gelişen bir sunumu oldu. Bu bölümde Şeriat ve Fıkıh gibi temel kavramların ne anlama geldiği anlatıldı. “Şeriat kanun kitabı değildir. Mesela, belli maddelerin aranıp bulunabileceği Medeni Kanun Kitabına benzemez” diyen Genç, “Şeriat kelimesini duyanın aklına hemen ceza geliyor. Halbuki Şeriat çok daha geniş bir alanı ihtiva ediyor” dedi. Konuşmasının devamında Mehmet Genç, mezheplerin oluşum sebepleri ve faydalarını anlatırken, konun bu bölümünde karşılıklı olarak, bir kısmının taraf, bir kısmının da muhalif olduğu aktif bir münazara gerçekleştirildi. Bunun üzerine katılımcılardan biri “bir mezhebe mensup olmanın, Müslümanın günlük hayatını kolaylaştırdığını” hatırlattı.
Sunumların ardından, DİEK toplantısının ikinci gününde katılımcılar, “Camide Dış İlişkiler Çalışması”, “Dış İlişkiler Çalışması ve Medya” ve “Dış İlişkiler Çalışmalarında Metin Yazma” başlıkları altında oluşturulan üç çalışma grubundan birini tercih ederek uygulama yapma imkanı buldular.
Dopdolu geçen bir haftasonunun ardından katılımcılar memnun bir şekilde evlerine döndü.