CUMA HUTBESİ

İslam’ı Müslüman gibi yaşamak

06 Ocak 2016
Muhterem Müslümanlar! İnandığımız din olan İslam, insanlığın hayat rehberi olarak Allah tarafından indirilen dinlerin en sonuncusudur. Bu din, tamamlanmıştır. Hiçbir eksiği yoktur. Bunun içindir ki, bu dine bir şeyler katmak, inanç esaslarını azaltmak ya da çoğaltmak hiçbir şekilde kabul edilmeyecektir. Kendisi bizzat âlemlerin Rabbi Allah tarafından vazifelendirilmiş olan ve bu dini bize tebliğ eden Peygamber Efendimiz (s.a.v.) dahi bu dine kendi hevasından bir şey katmamıştır. Bununla beraber, Efendimiz (s.a.v.)’in yaptığı ve emrettiği her şey Kur’an’da ayet olarak yer alamasa da, Allah’ın denetimindedir.

Aidiyet bilinci

01 Ocak 2016
Kur'an Sayfa Tesbih TuruncuKıymetli Kardeşlerim! Bugün, bir cuma gününde daha bu teşkilatın çatısı altında toplanmış bulunuyoruz. Allah’a ibadet için kurulmuş olan bu mescidimizde bizi bir araya getirip, ellerimizi açarak hep beraber kendisine niyazda bulunma imkânı verdiği için yüce Rabbimiz’e ne kadar şükretsek azdır.

Yardımlaşmamız iyilik ve takvada olsun!

08 Aralık 2015
Kur'an Tesbih YeşilMuhterem Müminler! Mâide suresinde Müslümanların karşılıklı olarak birbirleri ile yardımlaşması emredilmekte, bu yardımlaşmanın ise sadece iyilik ve takva üzerine olması gerektiği vurgulanmaktadır. “İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın.”[1] mealindeki bu ayette geçen iyilik anlamındaki “birr” kelimesi, içinde asla kötülük barındırmayan her türlü iyilik; takva ise Allah’ın razı olmayacağı her şeyden sakınmak, uzaklaşmak ve korkmak demektir. Bu ayete göre, Müslüman’ın hayatındaki dayanışmanın temelinde iyilik ve takva olmalıdır. Günah ve düşmanlık ise asla kendileri için dayanışma gösterilecek hasletler olamaz. Hatta bunun tam aksine, günahlardan ve düşmanlıklardan topluca korunmak ve kaçınmak için dayanışma içinde olunmalıdır.

Çevrenin korunması

25 Kasım 2015
Minber AhşapMuhterem Müminler! Doğal kaynakları hoyratça kullanan günümüz insanı, kendisinin bizzat içinde yaşadığı, gelecek nesillere de miras olarak bırakacağı dünyasını tahrip etmekten bir türlü geri durmamıştır. Çevre tahribatı, refah seviyesinin yükseltilmesi ya da sabit tutulması gibi gerekçelerle göz ardı edilmiş, bu durum da nihayetinde iklimlerin bozulmasına; yağışların, sıcaklık ya da soğukluk ölçüsünün aşırı derecede değişmesine yol açmıştır. Sanayileşme ile birlikte, neredeyse bir felakete doğru hızla ilerlenilmektedir. Daha çok kazanmanın, daha çok tüketmenin teşvik edildiği şu üç günlük dünyadaki rahat uğruna, koskoca bir dünya feda edilmek üzeredir.
PHP Code Snippets Powered By : XYZScripts.com